Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle, İstanbul’da düzenlenen toplantıda gündemi değerlendirdi. Bakan Fidan, Suriye sahasının terörden arındırılmasının 2025'te temel önceliklerinden biri olacağını belirterek, "Bugün geldiğimiz noktada bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için artık yolun sonu görünmekte. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski düzen devam etmeyecek. Suriye'deki yeni düzende artık hiç kimsenin 'ama'lı, 'fakat'lı ifadeler kullanma lüksü yoktur." dedi.
Fidan, bölgenin artık savaşlardan ve çatışmalardan yorulmuş durumda olduğunu belirterek, "Kalıcı barış, dayanışma ve işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Zamanın ruhu dayanışmayı, kalkınmayı, bölge kaynaklarını iyi kullanmayı ve işbirliğini artık zorunlu kılmakta." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin komşularıyla güçlü ortaklıklar kurmaya odaklandığını aktaran Fidan, Türkiye'nin birçok bölge ülkeleriyle ittifaklarını güçlendirmeye devam ettiğini, yoğun ve ön alıcı bir diplomasi trafiği yürüttüğünü, etkin ve saygın bir uluslararası aktör olarak öne çıktığını vurguladı.
Bakan Fidan, "İçinde bulunduğumuz konjonktürde Türkiye'nin atıl ve reaksiyoner bir dış politika izleme seçeneği yoktur. Bu nedenle güçlü dış politika araçlarımızla desteklenen dış politikamızı uzak görüşlü ve ön alıcı bir diplomasi aklıyla yürütmeye devam ediyoruz. Bunu yürütürken dış politikamızı çok katmanlı diplomatik hamlelerle ilerletiyoruz." diye konuştu.
2011'den bu yana stratejik sabırla sürdürdükleri Suriye politikasıyla tüm saldırılara, provokasyonlara ve engellemelere rağmen hakkı, adaleti ve insanlığı savunduklarını kaydeden Fidan, "'Haklının acelesi yok' dedik. Bugün tarihin doğru tarafında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Geçmişte Kırım'dan, Kafkasya'dan, Balkanlardan, Türkistan'dan, Irak'tan gelen kardeşlerimize gönlünü açan Türkiye'nin kapı komşumuz Suriye halkına karşı farklı bir tavır içinde olması zaten söz konusu olamazdı. Hamdolsun, geldiğimiz noktada milletimize de Suriyeli kardeşlerimize de mahcup olmadık." değerlendirmesini yaptı.
"SURİYE KONUSUNDA HİKAYEMİZ YENİ BAŞLIYOR"
Fidan, "Son 13 yıldır Suriye konusunda yoğun mesai harcayan biri olarak bu sonucu görmek tabii ki hepimizi memnun etmiştir. Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor diyebilirim. Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli büyük sınamalarla karşı karşıya." ifadelerini kullandı.
Rejimin devrilmesinden sonra bir hafta içinde açılan Türkiye'nin büyükelçiliği ve sahada aktif çaba gösteren kurumlarının Suriye'nin yeniden imar ve kalkınma çabalarına hızlı şekilde destek olmaya başladığını hatırlatan Fidan, "Suriye politikamızın ana eksenini oluşturan unsurlar bugün de Suriye'nin istikrara kavuşturulmasının ana reçetesidir diye düşünüyoruz. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum Türkiye'nin dış politikasında ana eksen barış, işbirliği, dayanışma ve refahtır. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığı gibi herhangi bir gizli gündemi de bulunmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, tarihin ve coğrafyanın kendilerine yüklediği misyon gereğince adaletsizliğin ve zulmün karşısında durmayı bir borç bildiklerini belirterek, "Dış politikamızı da bu istikamette şekillendiriyoruz. Komşularımızdan ve bölge ülkelerinden de beklentilerimiz bu yönde olmakta. Diyoruz ki gelin bölgemizde baskı ve tahkim politikaları yerine işbirliği ve kalkınma kültürünü inşa edelim. Artık çatışma kültürünü birbirine çelme takma kültürünü, bölgeyi geriletme kültürünü, halkı yoksulluğa itme kültürünü arkamızda bırakalım." dedi.
Bakan Fidan, gelecek dönemde de Suriye'deki geçiş sürecinin ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası temelinde kapsamlı bir anlayışla tamamlanması temennisinde bulundu.
"BÖLÜCÜ ÖRGÜT VE SURİYE'DEKİ UZANTILARI İÇİN ARTIK YOLUN SONU GÖRÜNMEKTE"
Bakan Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye sahasının terörden arındırılması 2025'in temel önceliklerinden biri olacaktır. Dikkat ederseniz bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi her zaman Türkiye olmakta. Terörle en etkin mücadeleyi de tabiatıyla yine ülkemiz yapmakta. Şunu açık ve net bir şekilde ifade edeyim, Türkiye, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve her şeyden önemlisi de kararlılığına sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için artık yolun sonu görünmekte. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski düzen devam etmeyecek. Suriye'deki yeni düzende artık hiç kimsenin 'ama'lı, 'fakat'lı ifadeler kullanma lüksü yoktur."
Terörle mücadelede ikircikli tavır sergileyen ülkelerin, son dönemde vuku bulan terör saldırılarından da bir ders çıkartması gerektiğini aktaran Fidan, terörün dini ve milliyetinin olmadığını, terör örgütleri için Avrupa, Amerika veya Türkiye'nin bir farkının bulunmadığını artık herkesin görmesi gerektiğini dile getirdi.
Fidan, gelecek dönemde DEAŞ ve PKK terör örgütlerine karşı ayrım yapmaksızın aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, "Terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka Allah'ın izniyle gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Dış politika prensiplerinin sadece terörle mücadeleye odaklı olmayıp, terörle mücadele eden ülkelere de destek vermeyi içerdiğini kaydeden Fidan, Irak'ın güvenlik ve istikrarını da Türkiye'nin güvenlik ve istikrarından ayrı görmediklerini söyledi.
Fidan, Yunanistan ile ilişkilerde yakaladıkları olumlu ivmeyi 2024'te karşılıklı ziyaretler ve üst düzey diyalog ile canlı tuttuklarını, bu tempoyu 2025'te de devam ettireceklerini belirterek, "Yunanistan ile mevcut fikir ayrıklarımız, iyi işleyen ikili diyalog mekanizmalarımız çerçevesinde ele almaya devam ediliyor. İyi komşuluk ruhuyla hareket etmemiz iki ülkenin ve bölgenin de menfaatine olmaktadır." ifadelerini kullandı.
"GAZZE'YE EN FAZLA YARDIM GÖNDEREN ÜLKEYİZ"
2024'te İsrail'in, cezasız kalmanın verdiği özgüvenle Filistin'deki mezalimini sona erdirmek bir yana savaşı diğer bölge ülkelerine de taşıdığını gördüklerini vurgulayan Fidan, "Türkiye savaşın ilk gününden bu yana İsrail'in yaptıklarını dünya çapında gözler önüne sererek, Filistinlilerin yaşadığı mezalime son vermeyi hedeflemiştir. Bir taraftan tüm imkanlarımızı seferber ederken diğer taraftan uluslararası toplumu harekete geçirecek girişimlerde bulunduk. Gazze'ye en fazla yardım gönderen ülkeyiz. Bugüne kadar 88 bin tonu aşkın insani yardım malzemesini Gazze'ye gönderdik." dedi.
Fidan, İsrail'in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için uluslararası mekanizmaların işletilmesi için gerekli adımları attıklarını belirterek, Türkiye'nin İsrail'in Gazze'ye saldırılarını sona erdirmesi için uluslararası hukuki çabalarına dikkati çekti.
İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına vurgu yapan Fidan, "Lübnan'da bugün ateşkes sağlanmış olsa da bir milyondan fazla insanın yerlerinden edildiği bir insani krizle karşı karşıyayız. Tabiatıyla Lübnan'da sağlanan ateşkes bölgemizdeki yangını söndürmeye tek başına yeterli değildir. Filistin'de akan kan durmadıkça bölge barış ve huzura kavuşamayacaktır." diye konuştu.
"FİLİSTİNLİLERİN KENDİ ÖZ YURTLARINDA VATANSIZ, DEVLETSİZ BIRAKILMALARI KABUL EDİLEMEZ "
Türkiye'nin Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanması için çabalarını devam ettirdiğini vurgulayan Fidan, şunları söyledi:
"Var olan bütün çabalara da aktif destek veriyoruz. Her zaman vurguladığımız üzere Orta Doğu'da kalıcı barış, İsrail-Filistin meselesinin iki devletli çözümünden geçmektedir. Filistinlilerin on yıllardır kendi öz yurtlarında vatansız, topraksız, devletsiz bırakılmaları asla kabul edilemez. Bu tarihi adaletsizlik giderilmediği müddetçe Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunması, İslam dünyasının yaşadığı sıkıntıların aşılması mümkün değildir. Türkiye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında olmaya, onların haklı davalarını desteklemeye devam edecektir."
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 4. yılına gireceğini hatırlatan Fidan, Türkiye'nin aracılığıyla yapılan Tahıl Anlaşması sayesinde 33 milyon ton tahılın dünya piyasalarına girdiğini belirtti.
Fidan, gelecek dönemde de barışa yönelik her türlü çabayı destekleyen bu ilkeli duruşu korumaya devam edeceklerini dile getirerek, "Öneyici diplomasi ve uluslararası arabuluculuğa verdiğimiz önem çerçevesinde geniş bir coğrafyada çok sayıda girişime öncülük etmekteyiz." dedi.
Türkiye'nin Somali ve Etiyopya arasında arabuluculuk çalışmalarına da vurgu yapan Fidan, "Önümüzdeki dönemde başta yakın çevremiz olmak üzere uluslararası düzlemde sorun çözücü ve ara bulucu rolümüzü öne çıkaran başka girişimlere, barış platformlarına ve süreçlerine de öncülük ettiğimizi inşallah göreceksiniz." diye konuştu.
Fidan Afrika ile ilişkilere de dikkati çekerek, Afrika ülkeleriyle savunma, işbirliği konusunda önemli mesafe kat ettiklerini vurguladı.