Fehman Hüseyin'in öldürüldüğü iddiası üzerine yazdıklarından sonra "PKK'lıya ağıt yaktı" diyorlar Hasan Cemal için.
"Ağıt" değil "naat" bana kalırsa;
Cemal'in satırlarında neredeyse "tebliğ"lerini "Allah'ın emri" saydığı bir "peygamber" gibi PKK'lı cani.
***
"Öldürüldü" haberini "dezenformasyon" varsaydığından dolayı "ağıt" olamaz da, az biraz zorlasa insan, "ilahi" bile diyebilir 2 gündür bir grup sosyal medya kişisini şoktan şoka sokan o terörist cilalamalarına!
Son tahlilde, yaptığı "ilah"laştırma değil mi algıda?
Öyle ya…
Dini imanı PKK'dır belki; nereden bileceksiniz!
İnsanlığın tarihinde var sonuçta "dağa tapma" örnekleri;
Kimi Tanrı Dağı'na yapmış ibadetini, kimi Allahsızların mabedi Kandil'e; o ayrı tabii!
***
Namı -zaten- "Kandil ulağı"na çıkmış, İmralı'daki cani başıyla müzakere sürecinin -zaten- "resmi görevli"leri arasında bulunmuş, ömrünün büyük bölümünü -zaten- terörle mücadele eden Türk ordusuyla mücadeleye adamış birinin yeni olmayan PKK'lı güzellemesini tekraren yayınlamasının ardından "yok artık", " ay ben şok" efektleri gülünç;
"Allah'a hamdolsun öldürüldü" mü diyecekti!
***
70 küsur yılda mensubu olduğu milletle kuramadığı empatiyi 2 günde o milletin nice evladını katletmiş bir alçakla kurabilmiş Hasan Cemal'i hiçbir şey demeye değer bulmuyorum, "kötü şöhret"ine katkıya lüzum yok;
Allah sevdiklerine kavuştursun!
Bu ülkede bir grup vatansever günlerdir "baş müteahhit"e şehit ailelerinin naylon pencereli, damsız, yıkık, dökük kerpiç evlerindeki yokluğu, yoksulluğu anlatmaya çalışırken, kafa bulur gibi o şehitleri katledenlerden birinin ölüm haberini "Ege'nin maviliklerinde seyir halindeyken aldı" diye vicdan azabı duyduğunu yazan bu zata, binlerce şehit anası için "cehennem"e dönen ülkede, "yeryüzü cennetlerinin" sefasını sürecek imkanları sağlayan lafta "Türk" sermayeye yazıklar olsun!
"Görevini" defaatla itiraf ettiği halde ülkenin en köklü gazetelerinde, en itibarlı köşelerde istihdam edenlere yazıklar olsun!
Ve peşinen…
Bu hadiseden sonra milli vicdana zehirli bir hançer gibi saplanan bu yazıyı izahata yeltenerek, "gazeteci" sıfatıyla mikrofon uzatmaya kalkışacaklar olursa yazıklar olsun!
*
İhanetin bedeli(!)
En çok ne zoruma gitti biliyor musunuz; 20 yaşındaki çocukların şehadetle taçlandırdığı o kutlu mücadeleyi "bir mekap, bir baston, bir şemsiye, bir parka"ya değişmiş vicdansız!
Bu memleket çok ihanet gördü ama bu kadar "ucuz"u sanıyorum hiç görülmemişti!
*
Çok ayıp!
"İnsanlık ayıbıdır" dedi Başbakan Srebrenitsa katliamı için.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü'ne göre "toplumun ahlak kurallarına aykırı, utanılacak durum veya davranış" ayıp.
BM Güvenli Bölge'sine sığınmış 8 binden fazla insanın katledilmesi, iskeletlerinden ayrılıp, parçalanarak cansız bedenlerinin dahi işkenceye uğraması, -elbette "toplumun ahlak kurallarına uygun" yahut insanlık adına "utanılmayacak" bir durum değildir ama - ondan önce suçtur. Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılamaya konu olan bir suçtur.
Ayıp olan bu "insanlık suçu"nu "insanlık ayıbı" deyip hafifletmektir;
Çok ayıp…
*
Et ve Süt Kurumu'na da kızamıyor insan; memlekette yetişen tek "büyükbaş" türü etinden de sütünden de hayır gelmez "hain" olunca, ne yapsınlar sığır ithalatına başlamışlar!
*
Hadi canım…
Düne kadar ülkemin "yüzde 50'nin ötekisi olsam da benim gibi düşünen de bir yüzde 50 var" diye bir tesellim vardı. Dün sağlık sisteminden memnuniyet oranının yüzde 70 olduğunu öğrenince o da kalmadı; "yüzde 30"luk bir azınlıktan ibaret miyiz sahiden?
Hizmeti veren hizmeti alana "insan" muamelesi yapmadıktan sonra bina sayısı, araç sayısı, cihaz sayısı yetiyor mu sahiden "hasta memnuniyeti"ne…
Hadi canım sen de…
*
GÜNÜN SORUSU
Emine Hanım cevaplarsa çok makbule geçer:
Cumhurbaşkanı'nın eşi olmayan sıradan bir Türk kadını(!) ütünün fişini kaç kere "5 dakika önce" çekerse 147 bin liralık "tasarruf" sağlamış olur?
*
Hizmette çığır açtılar
"Acil servislere artık insanlar kız bakmaya gidiyor, artık sadece sağlık hizmeti verilmiyor" dersen adama sorarlar;
Tam olarak ne hizmeti oluyor bu "kız bakan"ı ağırlama yahut "kız bakan"a kız gösterme işi?
