Haber: Mayis Alizade
“Kazakistanlı genç ve inanılmaz yetenek sahibi Dinmuhammed Kudaybergen veya sadece Dimaş, Beşiktaş stadında bugüne kadar İstanbul’daki ilk solo konserini gerçekleştirecek. Sıra dışı şarkıcının kendi yaratıcılığında Asya ve Avrupa kültürünü bir araya getirdiği gibi 24 Mayıs’ta Asya’yla Avrupa’nın birleştiği Boğaz kıyısındaki metropolde hayranlarına unutulmaz bir şov sergileyecek.
*
İstanbul’da bir çok kez bulundum, onun için bu şehri çok seviyorum. Türk halkına misafirperverliğinden ve dost canlılığından dolayı saygı duyuyorum.” Bu sözlerden sonra Kazakistanlı şarkıcının 30. doğum yılını İstanbul’da kutlamasının ve doğum günü dolayısıyla kendilerine unutamayacakları ve en başlıcası dünya seviyesindeki bir profesyonel şov sunmak istemesinin sebebi açıklığa kavuşuyor. Parlak görüntü tertibatının, çağdaş ve canlı müzik ve dans grubunun yanısıra Kazak halk enstrüman ve melodileri, bu büyüleyici müzik şöleninde bulunma şansı elde edenlerin hafızasına kazınacaktır.
Dimaş Türk müzikseverler için de hoş sürpriz hazırlıyor. Vereceği konserden bir süre önce gerçekleştirdiği basın toplantısında ifade ettiği ve ekibindeki yetenekli kopuz ustası Oljas Kurmanbek’in bize söylediği üzere Dimaş, özel olarak Kazak enstrümanları için ayarlanmış Türkçe şarkı söyleyecek. Bunun dışında Dimaş kendi seyircilerine, davet ettiği bir Türk yıldızla sürpriz yapacak. Ünlü şarkıcı, besteci, söz yazarı ve gitar ustası Haluk Levent’in konserde şarkı söylemesi bekleniyor.
Kendi ülkesinin en yüksek titrine layık görülen ve ulusal bir değer olarak addedilen Kazakistan’ın Devlet Sanatçısı Dimaş, ilk kez 2 yaşında sahneye çıkarken müzikle 5 yaşında uğraşmaya başlamıştır. Müzik okulu, müzik koleji ve üniversiteden sonraki solo kariyerine ve dünyaca ünlü olmaya geçen yolda kendisi günümüzde de becerilerini Kazakistan Ulusal Güzel Sanatlar Üniversitesi doktora öğrencisi olarak geliştiriyor. “Benim isteğim uluslararası düzeyde sanatçı olmaktı. Çoğu insan şarkıcı olmak için iyi sesin yeterli olacağını düşünüyor. Bu, kesinlikle böyle değildir. Ben 25 seneden bu yana müzikle uğraşıyorum. Şarkı söylemek, enstrümanlarda çalmak veya müzik bestelemek başlı başına bilimdir” diyen Dimaş görüşlerini bu sözlerle paylaştı.
*
Uluslararası alanda popülerliğe Dimaş, Çin’de yapılan şarkıcıların profesyonel “I am a Singer” yarışmasında 22 yaşındayken ikinciliği alarak ve birçok destekçi kazanarak kavuşmuştur. Hayranlarının desteğiyle Dimaş Kudaybergen, Dünya Halk Sanatçısı gayriresmi titrini kazanmıştır. Bu, Kazak şarkıcının, vokalistin, bestecinin ve çeşitli enstrümanlarda çalan, alışılmış oktavlara ve tekniklere sığmayan inanılmaz ses sahibinin popülerliğini ve sanatını daha tam biçimde tasvir ediyor.
Şarkıcının ender sesini dinlemek için Dimaş’ın konserlerine dünyanın en ücra köşelerinden kaliteli sese değer veren sanatseverler geliyorlar. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki son konserinde salon tıklım tıklım doluyken 77 ülkeden seyircinin gelmesiyle ayrı bir rekor da kırılmıştı.
Altı oktavın üstündeki geniş vokal diapazonunun ve bas, bariton, tenor, soprano ve hışıltı da dahil olmak üzere tembr farklılığının yanısıra şarkıcının kendi derin duygulu sesiyle dinleyicilerin kalbine yol bulmasını da özellikle not etmem gerekir. Hatta şarkıların sözlerini bilmeden deri hücrelerinden gözyaşı dökmeye kadar onun şarkılarından çok etkilenen insanları görmek mümkün. Sanatçı ise oktav sayısının kendisi için hiçbir önem arz etmediğini vurguluyor. Onun amacı duygu aşılamak, kendi seyircisinin kalbine dokunmak ve kendi arkasınca müzik dünyasına götürmek kaydıyla bir süreliğine günlük kaygılardan uzaklaştırmaktır.
O, sadece şarkı söylemekle kalmayıp dalga ve titreşimlerin sayesinde kalbini kendisine açmaktan çekinmeyen dinleyicileri kayıtsız koymayacak biçimde müzik tabloları yaratıyor.” Almanya’daki deneyimli bir müzisyen kendi izlenimlerini bu şekilde ifade etmiştir. Buna ek olarak fiziksel bakımdan bu şekilde nasıl şarkı söylenebileceğini sadece anlamayan insanlara da sık sık rastlanmaktadır.
Dimaş’ın bağımsız bir şarkıcı ve kendi yaratıcılığında tamamen özgür olması kayda değer bir husustur. İşte NTV’ye verdiği demecinde kendisi bu hususu şu şekilde izah etmişti: “Tüm bu seneler boyunca mustakil çalışabilmişim. Ben dünyanın hiçbir prosedürünün tahakkümünde değilim. Ben iş birliği temelinde Çinli bir yapımcıyla çalışmış ve yapmak istediğim müziği yapmışım.” Günümüzde de aynı şekilde sürüp gidiyor. Ünlü müzik yapımcılarının girişimlerine ve ticari şablonlardan uzak durmasına rağmen kendi, yeteneği, yaratıcılık kabiliyeti ve hayranlar ordusunun koşulsuz desteği sayesinde milyonların sevdiği popüler bir sanatçı hâline gelmiştir.
*
Farklı müzik tarzlarının sentezini yapan Dimaş dünya halklarının vokal tekniklerini kullanırken elektronik ve halk enstrümanlarında denemeler yapmaktan çekinmiyor. Opera tarzı söyleme olsun, folk, pop, rok, rap, bluz, krossover, caz fark etmiyor. Her yaş ve tercihteki dinleyici Dimaş’ın repertuvarında kendisi için ilginç ve yakın bir şeyleri mutlaka buluyor. Çünkü farklı tarz ve türlerde ve 14 dilde şarkı söylüyor.
Geçtiğimiz sene Türkiye’deki ilk solo konserini Antalya kentinde veren Dimaş, birkaç ay sonra Hollanda Türk DJ ve prodüser Burak Yeter’in Kozmik Konseri’ne misafir sanatçı olarak katılmak için geri dönmüştü. Yerel üniversitenin stadını dolduran 40 bin öğrenci Kazakistanlı akranlarını büyük coşkuyla karşılamıştı.
Bosfor kıyısındaki konser kardeş Türk halklarıyla dünya halkları arasında köprü salmaya adaydır. Oradaki her bir seyirci beklenen misafir ve katılımcı olacaktır. İşte Dimaş onun yaratıcılığını sevenleri boş yere “Azizler” adlandırmıyor. Onlar Dimaş’ın büyük çok uluslu ailesi olup bu kez İstanbul’da büyük sanatçının 30. doğum yılını kutlamak için toplanacaklar.”
Olga Terikov, DK Media Europe
Münih-Almanya
