Dilipak “FETÖ davaları nasıl gidiyor?” başlıklı yazısında böyle geniş çaplı bir davayı görmenin kolay olmadığına işaret ederek kendisine göre dikkat edilmesi gereken noktalara işaret etti.
Yazısının bir kısmında ise AKP’li vekil ve bakanların durumunu gündeme getirdi.
Dilipak şöyle dedi:
“… Mesela bugün hâlâ AK Parti’de milletvekili olan, bakan olan, geçmişte bunlarla ilişkisi olan kişiler savcılıklara ifade verdiler mi, sahip oldukları bilgi ve belgeleri paylaştılar mı, sormak gerek. Kendilerini bunlarla kim ilişkiye geçirdi, bu konuda kendilerinin geçmişte yaptıkları, kendileri ile birlikte yürüyenlerin bugün geldikleri nokta hakkında mesela en azından DDK’ya bilgi verseler de bu bilgileri DDK değerlendirse, Buna yanaşmıyorlarsa bir mim koyun onların isimlerinin yanına.
Bakın F. Gülen’in Amerika’daki ikameti için yargı aşamasında tezkiyede bulunan bir sürü yerli ve yabancı adam var. Bunların o mahkemeye yazılı olarak başvurup, ifadelerini geri çekmeleri gerek. Geri çekmiyorlarsa, yarın FETÖ ya da Amerikan istihbaratından birileri o gün o tezkiyede bulunan, o günden bugüne bakanlık görevlerinde bulunan, milletvekilliği yapmış, işadamı, STK temsilcisi, o gün iktidar nezdinde muteber adamların beyanlarını bir şekilde uluslararası divanlarda önümüze koyarlar.”
“BANKA MÜDÜRÜ DIŞARDAYKEN, HESAP AÇTIRANI NASIL TUTUKLARSINIZ?”
Dilipak yargıdaki yanlışlık ve çelişkilerin de sorun yaratacağına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bankanın müdürü dışarıda iken bankada hesap açtıran küçük tasarruf sahibini nasıl tutuklarsınız. Vakıf yöneticisi aramızda iken, vakfın kermesinde börek satanı tutuklarsanız bunu açıklayamazsınız. Eğer o tutuklanmayı hak etmişse, öteki niye dışarıda.”