Özellikle beslenme sistemi ile yakından ilişkili olan kanser, sağlıksız bir beslenme rutininden büyük oranda etkilenerek tetiklenebiliyor. İşte kanserin tetikleyicisi o besin...
Bazı geçmiş çalışmalarda, dünya çapında yaygın olarak tüketilen bir gıdanın prostat kanseri riskini iki katına çıkardığı bulunmuştur.
Bir besin kaynağı olarak somon, mükemmel bir omega-3 yağ asidi olduğu için sağlık için oldukça faydalı kabul edilir. Bu, hem vahşi hem de çiftlikte yetiştirilen somon balığı için geçerlidir.
Fakat somon üretiminde iki farklı yol bulunuyor. Biri açık suda yakalanırken, diğeri kapalı alanlarda yetiştirilir ve bu da sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Harvard Health'in yayınına göre, 2004 yılında yayınlanan büyük bir çalışma, çiftlikte yetiştirilen somon balığındaki PCB'lerin yabani somondaki konsantrasyonlardan yaklaşık sekiz kat daha yüksek olduğunu buldu. Poliklorlu bifenil (PCB), insan yapımı klorlu endüstriyel kimyasallardır.
PCB'ler on yıllardır ticari kullanım için yasaklanmıştır, ancak çevrede hala izler bulunabilir ve bugün maruziyet esas olarak diyet yoluyla gerçekleşir. Çevre Savunma Fonu, kimyasalların daha önce tehlikeli atık alanlarından çevreye salındığını açıklıyor.
Bilim insanları, birden fazla bulaşma vakası keşfettikten sonra düzenli olarak çiftlik somonu yemenin geliştirme riskini artırabileceği konusunda uyardılar. Birçok balık çiftliğinde yetiştirilen somon, özellikle kanserojen kimyasallarla kirlenmişti.
Science dergisinde yayınlanan bulgular, süpermarketlerde satılan ucuz çiftlik somonunun vücuda yarardan çok zarar verebileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar; "Risk analizi, çiftlikte yetiştirilen Atlantik Somonu tüketiminin balık tüketiminin faydalı etkilerinden uzaklaşan sağlık riskleri oluşturabileceğini gösteriyor" açıklamasında bulundu.
Ayda bir kereden fazla çiftlik somonu yemenin hastalık riskini artırmak için yeterli olabileceği konusunda uyardılar.
Bu sürecin kanser riskiyle nasıl ilişkili olduğunu belirlemek için ekip, 58 prostat kanseri vakası ve 99 kontrol üzerinde hastane bazlı bir vaka kontrol pilot çalışması gerçekleştirdi.
Çalışma sonunda "Çok değişkenli analizlerde, en yüksek orta derecede klorlu PCB konsantrasyonuna sahip erkekler arasında prostat kanseri olasılığı, en düşük konsantrasyona sahip erkeklere göre iki kat daha fazlaydı. Bu sonuçlar, daha yüksek bir PCB yükünün, prostat kanseri riskinin artmasıyla pozitif olarak ilişkili olabileceğini düşündürmektedir" sonucuna ulaşıldı.
Kanser riskinin modülasyonunda yer alan çeşitli mekanizmalar vardır ve her hastalık farklı şekilde etkilenir. Daha fazla araştırma, belirli PCB'lere maruz kalmanın meme kanseri riskini de artırabileceğini düşündürmekte.