Uzmanlar günümüzde gıdayla temas eden kimyasal materyallerin artmasıyla beraber, mutfaktaki kimyasal tehditlerin biyolojik tehditlerin önüne geçtiğini belirtiyor.
Kimyasal maddelerle direkt temas artışının, diyabet, obezite, tiroid fonksiyonlarının bozulması gibi birtakım endokrin sistem hastalıklarının yanı sıra, kısırlık ve en ileri safhada kanserlere sebep olduğu vurgulanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığın Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği''ndeki düzenlemesinden önce Kadıköy, Konak ve Kartal''ın aralarında bulunduğu bazı belediyeler plastik alışveriş poşetlerinin kullanımıyla oluşan görsel ve çevresel kirliliğin önlenmesi için poşet kullanımına sınırlama getirmişti.
Yeni yılla birlikte Türkiye genelinde ücretlendirilecek olan plastik poşetlerle ile ilgili daha önce Karton Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Erol Gül bazı uyarılar yapmış şunları söylemişti:
"Kanseri elimizde taşıyıp evlerimize getiriyoruz. Marketlerde kullanılan poşetlerin orijinal ve insan sağlığı açısından zararlı olmayan ham maddesi polietilendir. Türkiye''deki poşet üreticileri maliyeti düşürmek için kalsit adında bir malzeme katıyorlar. Özü mermer tozu olan bu kalsit hem malı ağırlaştırıyor hem de polietilenin kalitesini düşürüyor. Örneğin marketler, ucuza aldıklarını zannederek kalitesiz malı pahalıya alıyorlar. Gelişmiş ülkelerdeki poşetlerde asla ve asla kalsite rastlayamazsınız. Müşteri bize poşet almaya geliyor. ''Orjinali on lira'' diyoruz. Bak orada yedi liraya veren var diyor. Yedi liraya veren var ama içerisine kalsit koyuyor. Poşet kalitesizleşiyor. Sen yeri geliyor poşete ekmek koyuyorsun. Böyle olursa koyamazsın diyorum. Bu poşetlerin büyük kısmı denizlere gidiyor. Kalitesizliğinden dolayı çok çabuk parçalandığı için bunu balıklar yiyor. Dolayısıyla balığı tükettiğiniz zaman poşetten geçen maddeyi sizler de almış oluyorsunuz."