Havaların soğumasıyla alerjilerin artışı, virüslerin aktifleşmesi, okulların açılması, düşük sıcaklıklarda bağışıklık sisteminin zayıflaması, kalabalık ve kapalı ortamlarda daha fazla sürenin geçirilmesi gibi birçok nedene bağlı olarak solunum yolu hastalıklarında da artış gözleniyor. Bu durumun özellikle KOAH ve astım hastaları için ayrı bir önem taşıdığına ve ataklara neden olduğuna işaret eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, korunma sağlamak için aşılamaların kesinlikle yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
KOAH ve astımda her alevlenme yani kontrolün bozulmasının akciğer fonksiyonunda azalmaya neden olabileceğini belirten Akduman, alevlenme sıklığı artan hastaların akciğer kapasitelerinin azaldığını ve hastalık evresinin de ilerlediğini belirtti.
AKDUMAN: KOAHLI HASTALAR BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ
Son 5 yılda KOAH farkındalığı giderek artsa da yapılan araştırmaların tüm dünyada ve ülkemizde tanı alan hasta oranlarını sadece ‘buz dağının görünen yüzü’ olarak tanımlandığını hatırlatan Dr. Akduman, “Dünya Sağlık Örgütü öngörülerine göre KOAH’a bağlı yaşam kayıplarının en sık 3. sebep olarak karşımıza çıkacağını vurgulamaktadır” şeklinde konuştu.
İŞTE ALARM NİTELİĞİNDEKİ BULGULAR
Yeni gelişen nefes darlığı, öksürük, balgam veya var olan şikayetlerin artmasının kontrolün bozulduğunun en önemli işaretleri olduğunun altını çizenSeha Akduman, “Bu hastalarda ateş yüksekliği, oksijen seviyelerinin düşmesi de oldukça kritik ve dikkate alınması geren alarm niteliğinde bulgulardır. Dolayısıyla hastaların zaman kaybetmeden hastaneye başvurmalı” dedi.
Özellikle 65 yaş üzeri sigara içmeye devam eden, aşıları eksik ve tedavileri yetersiz KOAHlı hastaların zatürre ve akut solunum yetmezliği riskinin en yüksek hastalar arasında yer aldığını söyleyen Akduman, diyabet, kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalıkların varlığının da riski arttıran önemli rahatsızlıklar olduğunu açıkladı.
“KIŞ AYLARINDA KOAH 4 KAT ARTAR”
KOAH’lı hastaların yaklaşık yüzde 50’sinin alt solunum yolları enfeksiyonu ile tedavi görürken tanı aldığını ve kış aylarında da tanı alma oranlarının 4 kat kadar arttığını belirten Akduman, “Sigara içenlerde öksürük, balgam ve nefes darlığı yıllar içerisinde yavaş yavaş arttığı için hastalar şikayetlerinin tam farkında olmazlar ve doktora başvurmazlar. Ancak enfeksiyon nedeni ile şikayetleri olduğunda tanı konulur” şeklinde konuştu.
ÖNLEMLERİN KESİNLİKLE ALINMASI GEREK
Özellikle değişen hava şartları nedeni ile solunum hastalıklarında kullanılan ilaçların dozlarının değişebileceğinin unutulmaması gerektiğini ve bu nedenle kontrollerin önem taşıdığını hatırlatan Akduman alınması gereken önlemlerle ilgili şunları anlattı:
“Vücut ısısını koruyacak şekilde havaya uygun giyinmeli. Sigara içen hastalarda sigaranın bırakılması, bırakılamıyorsa da sayının azaltılması, ilaçların düzenli kullanılması, kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlardan uzak durulması, maske kullanılması, düzenli uyku, düzenli beslenme gibi iyi yaşam kurallarına daha fazla özen gösterilmeli.”
KOAH VE ASTIMLILARIN COVİD AŞILARI MUTLAKA TAMAMLANMALI
Özellikle korunma anlamında bu hastaların aşılanmasının da önem taşıdığının altını çizen Akduman, yapılması gereken aşılarla ilgili şu bilgileri açıkladı:
“Grip aşısının Ekim veya kasım aylarında yapılması önerilir. İnfluenza virüsü mutasyona uğrar ve her yıl aşı değişir. Bu nedenle her yıl tekrarlanması önerilir. Yüzde yüz koruyuculuğu yoktur ancak hastalığın hafif atlatılmasını sağlar. Zatürre aşısı için bir tanesi ömür boyu 1 kez yapılan (KPA13 ), diğeri 5 yılda 1 tekrarlanan (PPA23) olmak üzere iki tip Pnömokok aşı bulunmaktadır. Pnömokok aşısı olmamış hastalarda aşılanma KPA 13 ile başlanır ve en az 8 hafta sonra 1 doz PPA23 uygulanır. Oldukça güvenli aşılar olup Ulusal Sağlık Sistemimizde de uygulanmaktadır. COVID aşılarının tamamlanması da KOAH v e Astım hastalarında oldukça önemlidir.”
