Devşirme sistemi mi vardı?
Dedi ki:
"Emniyet teşkilatımızda bu dönemde fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Bu süreçle birlikte şu yapının veya şu şahsın değil, ülkenin ve milletin emrinde olan, adeta yerli ve millî yeni bir polis teşkilatı inşa ediliyor..."
Demek ki...
"Bu sürece" değin Türk Polis Teşkilatı yerli değildi, millî değildi, "şu yapının, bu şahsın, o devletin, şu milletin emrinde"ydi!
Sanırsın 80 yaşındaki gazetecileri yataklarından kaldırıp pijamalarıyla karga tulumba gözaltına alan, kahraman Türk subaylarının koluna kelepçe takan, Türk ordusunun başı Genelkurmay Başkanı'nı terörist ilan ettirecek zemini hazırlayan, CIA Kadıköy Masası'nda hazırlanan propaganda bültenlerine "çantacı"lık yapan o polisler mesela; Nepal'den, Pakistan'dan, Hindistan'dan, Uganda'dan devşirildi... Bir "Hint Seferi"nde yahut ne bileyim "Meriç'in ötesi"nden "gavur elleri"ni fetihten dönerken "esir" getirilen zeki-çevik oğlanlardan seçmeceydiler!
Halbuki tam tersi;
Devlet tarihimizde eşine ender rastlanır bir "tersine devşirme" sürecine şahitlik ettik hep birlikte;
Zulmüne uğradık.
Bu milletin öz evlatları; tabiri caizse kavruk Anadolu çocukları, muhtaçlıklarına karşı akılları, kabiliyetlerini ipotekletti;
Sanıyorlardı ki "Allah rızası için"di.
Bütün bunlar olup biterken bu "yerli ve millî olmayan Emniyet Teşkilatı"nın bağlı olduğu isimlere baktım;
Abdülkadir Aksu "üç dönem" vesile olmasa belki hâlâ "üst düzeyde derin siyaset" yapıyor olacaktı...
Keza Muammer Güler; "17-25 darbesi(!)"ne uğrayıp da "zorunlu izne" çıkarılmasa hepimiz biliyoruz ki hâlâ milletvekili ve hatta bakandı!
Selami Altınok, Efkan Ala hadi "kumpas"ın deşifresinden sonra diyelim...
Ya Beşir Atalay?
Cumhurbaşkanı'nın önceki gün "bir kere daha" altını çizdiği "devletin yapısına ağır tahribat"ın verildiği dönemin İçişleri Bakanı olarak, "birinci derecede sorumlu" olduğu halde -üstelik bir de çözüm sürecinin vebali var üzerinde- ne diye Van sürgününden de olsa milletvekili yapıldı bir kere daha?
Bu zafiyeti bir kere göstermiş olana bir kere daha zafiyete düşme alanı açarak mı "yerli, milletinin ve devletinin emrinde bir yapı" tesis edeceksiniz devlette?