Devlet Bahçeli. "57 DEM Milletvekili'nin maaşları derhal kesilmelidir"

Devlet Bahçeli. "57 DEM Milletvekili'nin maaşları derhal kesilmelidir"

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, DEM partili 57 milletvekilinin maaşlarının derhal kesilmesi gerektiğini belirtti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bu haftaki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. PKK’nın hain saldırısı sonrasında 12 şehit vermemizin ardından Manisa’da şehit cenazesine giden Özgür Özel ve DEM Partisi hakkında açıklamalarda bulunan Bahçeli, DEM milletvekillerinin maaşlarının kesilmesi gerektiğini açıkladı.

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları ise şu şekilde oldu:

“TBMM MEYDAN OKUMA YERİ DEĞİLDİR”

Türkiye Büyük Millet Meclisi teröristlerin, bölücülerin, aklanma, paklanma, barınma, sığınma ve meydan okuma mekanı değildir. Aksine hizmet eden kim varsa hasmımızdır vatan hainidir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin açık tavrı ve çağrısı şudur; Mehmetlerimize sıkılan, yavrularımızı yetim bırakan, kanımızı döküp canımızı alan teröristlere hangi milletvekili hoşgörü ve muhabbetle yaklaşıyorsa suçludur, tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır.

“MECLİSTE TERÖRİST İSTEMİYORUZ”

Biz Meclis'te terörist istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz. PKK'nın lehine gözetleme kulesi işlevi gören Türk bayrağını hazmedemeyen, istiklal marşımızı söyleyemeyen, milli ve manevi ortak değerlerimizi kabullenmeyen sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçmeyen, Türkçeye rakip dil çıkarmak için her fırsatı ganimet bilen devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti ve partilerin cumhuriyeti kuran Türkiye

Büyük Millet Meclisi'nde bulunmaları hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılık muameledir.

“57 DEM MİLLETVEKİLİNİN MAAŞLARI DERHAL KESİLMELİDİR”

Böylesi bir haksızlık ve hukuksuzluk dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir. Gelişmeler karşısında ilk önerim 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır.

İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır.

CAN ATALAY DAVASI

Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde Anayasa Mahkemesi statüsünün üye yapısının, yargılama usülllerinin radikal bir şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de TBMM Genel Kurulu'nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir. Merak ediyorum, Anayasa Mahkemesi'nin malum başkanı ve üyeleri yüreklerimizi kavuran şehit haberleri karşısında acaba ne hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır?

Anayasa Mahkemesi önününde görüşülmeyi bekleyen 129 bin 140 bireysel başvuru dosyası varken hatta bazılarına yıllardır sıra gelmemişken mahkum Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali kararı verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır?

Aynı özen, aynı hassasiyet neden ve niçin HDP ve devamı partilerin kapatılma davasının ikmalinde gösterilmemektedir. Bu anormal çelişkiyi adeta çuvala sığmayan mızrağı neye yorumlayalım. Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz diyen Bay Zühtü, senin kumandan kimin elindedir?

HDP'nin devamı, PKK'nın gece görüş dürbünü olan DEM'in TBMM’de daha fazla yer alması toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada ne ovada ne dağda ne de TBMM’de terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır.

Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız. Ya adalet diyeceğiz, ya da dış destekli istihbarat örgütlerinin arka bahçesi olan bölücü terör örgütünün kanlı akıntısında yok olup gideceğiz.

Ateş düştüğü yeri değil herkesi yakmıştır. Yine de sakin, sabırlı, soğuk kanlı olmak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölücü terör örgütü ve arkasındaki sırtlan tabiatlı ülkelerle mücadele edecek gücü dirayete ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir.

Hiç kimse merak buyurmasın devlet millet dayanışmasıyla bu belanın üstesinden gelinecektir. Terörle huzur, terörle gelecek, terörle emniyet arasında 3. bir seçenek yoktur. Bütün siyasi partiler durum muhasebesi yapmak, nerede durduklarını gözden geçirmek zorundadır.

(Teröre karşı TBMM ortak bildiri) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan siyasi partilerin milletimizin hissiyatlarını ortaklaşa seslendirmeleri, dünyaya birlik ve beraberlik mesajı vermeleri, bundan mülhem hazırlanan metinlere ön şartsız imza atmaları, milli, manevi, ahlaki ve demokratik bir teammüldür.

CHP metnin neresini beğenmedi? DEM'in peşinde yuvarlanıyor. CHP, DEM Parti kadar güvenlik tehdidi. CHP işgal edilmiştir, Türkiye düşmanlarının eline geçmiştir.

İlgili Haberler