MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündemdeki gelişmelere dair açıklamalarda bulunan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarafından Viyana Büyükelçisi olarak atanması büyük tepki toplayan Ozan Ceyhun ile ilgili de konuştu.
Bahçeli, Ozan Ceyhun'un atanmasına gösterilen tepkileri eleştirerek, "Atanan kişinin ülkücü katili olduğu iddiası gündeme taşınmış, Cumhur İttifakı'nın bölünmesi amaçlanmıştır. Saros konuşurken MHP tartışılmaya başlanmış, MHP köşeye sıkıştırılmaya çalışılmıştır. Fitne ateşini tutuşturmaları sahtekarlıktır. Bunun üzerinden provakasyon yapan kişilerin varlığı tek tek ortaya çıktı. Kimseden öğrenecek bir şeyimiz yok, herkes işine baksın." dedi.
MHP'den bazı isimlerin Ozan Ceyhun'a tepki göstermesine de değinen Bahçeli, "Üzülerek ifade etmekteyim ki bu tuzağa bazı vekillerimizin ve parti yöneticilerimizin düşmesi de hatadır. " şeklinde konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Türkiye deprem felaketiyle bir kez daha yüzleşmiştir. Türkiye sınırına yakın bir bölgede meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki sarsıntı yine acı ve yıkıma yol açmıştır. Ülkemiz deprem tehlikesiyle karşı karşıyadır. Depremle yaşamayı öğrenmek durumundayız. Ancak depreme teslimiyeti, felaketlere boyun eğmeyi de aklımızdan geçirmemeliyiz.
ALMANYA'DAKİ IRKÇI SALDIRILAR
Almanya'nın Hanau şehrinde neo-Nazi hayranı bir katil ortalığı kana bulamıştır. 5'i Türk vatandaşı olmak üzere 10 kişiyi katletmiştir. Almanya'da bugüne kadar 30'a yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. İnsan hakları, düşünce hürriyeti, demokrasi ve hoşgörüde mangalda kül bırakmayan Avrupa'da faşist damarların kabarması çarpıklıktır. Türk milleti ırkçılığa ve yabancı düşmanlığa her zaman kapalı ve uzaktır. Kimse bize medeniyet dersi vermeye kalkışmamalı, hiç kimse bize bilirkişilik taslamaya, parmak sallamaya kalkışmasın. Tarih boyunca Türk milletinde ırkçılık hakimiyet olmamıştır. Aynı şeyi Batı için söylemek mümkün değildi. Biz adaletin, aklın, ahlakın tarafındayız.
Bu vesileyle Avrupa Türklüğünü yürekten selamlıyor. Almanya'daki saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Alllah'tan rahmet diliyorum. Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinin, 'İslam düşmanlığı bataklılığı'nı kurutmalarını ümit ediyorum.
HOCALI KATLİAMI
Hocalı dinmeyen çığlıktır. Hocalı'nın yaraları derindir. 28 yıldır Dağlık Karabağ'ın Hocalı kasabası milli yüreklerde sancıdır. Burası kadim bir Türk yurdudur. Hukuken Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ 28 yıldır Ermenistan işgalindedir. 1826'da Karabağ hanlığını işgal eden Rusya, bölgede Ermeni nüfusunu artırmaya teşvik etmiştir. Elbette kurt kurtla it itle dolaşacak, emel birliği yapacaklardır. 613 soydaşımız Hocalı'da şehit edilmiştir. 1275 soydaşımız esir alınmıştır. Hocalı katliamı büyük yankı uyandırmıştır. 1 milyon Azerbaycan Türkü işgal edilen topraklardan göç etmiştir. Dağlık Karabağ'ın istilası dünyanın gözü önünde vuku bulmuştur. Dağlık Karabağ inim inim inlemektedir. Hala 1993 Mart ayında, Ermenilerin saldırısına kadar uluslararası toplum tepki bile göstermemiştir. Ermeni zulmü çağrılara riayet etmemiştir. Hocalı'da uluslararası hukukun soykırım, saldırı, insanlığa karşı suçlar alenen işlenmiştir.
İDLİB'DEKİ ŞEHİTLER
Türkiye olağanüstü bir süreçten geçmektedir. İdlib fokur fokur kaynayan, kaynadıkça taşan bir kanlı kazana dönüşmektedir. İdlib'deki şehit sayımız 16'ya ulaşmıştır. Rus savaş uçaklarının saldırısıyla iki askerimiz şehit olmuştur. Yine Esed güçlerinin saldırısıyla bir tankçı askerimiz şehit olmuştur. Elbette şehitlerin ölmediği inancındayız. Kanlarının yerde kalmayacağını biliyoruz ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Dualarımız onlarladır. İdlib ekseninde altı çizilmesi gereken muamma bu ay sonuna kadar rejim güçlerinin gözlem noktalarımızın geri çekilip, çekilmeyeceğidir. Elbette, bütün ihtimalleri hesaba katmak, planlamalar yapmak Türkiye için zaruridir. Rusya Soçi'ye vurgu yaparken, taciz ve tahriklerini ısrarla sürdürmektedir. Rusya ve rejim güçleri ölüm yağdırmaktadır. Belirlenmiş hedefleri vuran Rusya'dır. İdlib çok şeye gebedir. Türk askeri bölgede gerginliğin azaltılması için bulunmaktadır. Ateşkes sağlanabilmesi Soçi kararlarının uyulmasına bağlıdır. Aksi takdirde İdlib patlayacak, zalimler kaçtıkları yere kadar kovalanacaktır. Zalim Esed döktüğü kanın hesabını ödeyecektir.
DOĞU PERİNÇEK'E TEPKİ
Bizim duruşumuzu sorgulayan şahıs daha düne kadar İmrali canisiyle sarmaş dolaş, gül alıp veriyordu. Bizim yörüngemiz Türk'tür, Türk milletidir, Türk bayrağıdır, Türk vatanıdır. Elinde ülkücü kanı olanlar da ne bunu anlayacak ne de hazmedebilecektir.
HDP KONGRESİ
Hafta sonunda PKK'nın yan kolu HDP'nin 4'üncü kongresi yapılmış, yaşanan rezillikler vicdanları rahatsız etmiştir. Üst HDP, altı PKK olan kongre ortamında İstiklal Marşı okunmamış, teröristlere saygı duruşunda bulunulmuştur. Fren tutmayan eş başkan hendek ve barikat terörüne atıf yapmıştır. CHP'nin Serok partine üst düzey temsilci göndermeleri, parti kuracağı söylenen bir eski bakanın mesaj göndermesidir. Demek ki Gezi'yle gurur duyan eski cumhurbaşkanından da onay alınmıştır. HDP'nin CHP'ye yönelik siyasi nikahımızı ulu orta ilan edelim çağrısı duyulmuştur. Serok Ahmet'in PKK özlemi, Babacan'ın HDP sevdası, Kılıçdaroğlu'nun bölücülük arayışı vatana ihanettir. Bunlardan ne köy olur ne kasaba. Cumhuriyet Savcıları HDP'nin bölücü kongresi için tahkikata başlamalıdır. Herkes aklını başına alsın. Bu ülke sahipsiz değildir.
OZAN CEYHUN'UN VİYANA BÜYÜKELÇİSİ OLARAK ATANMASI
MHP, Cumhur İttifakı'nın parçasıdır. Biz hükümet ortağı değiliz. Siyasi sorumluluğumuz da bulunmuyor. Bu kapsamda idari tasarruflar hükümetin tekelindedir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayı ile Avusturya Cumhuriyeti nezdinde büyükelçi tayin edilmiştir. Atamayla büyük bir eleştiri sağanağı başlamıştır. Büyükelçinin bir ülkücü katili olduğu iddiası gündeme taşınmıştır. Sadece şehidimiz Mustafa Erol değil, binlerce şehidimiz asla unutulmamıştır. Merhum şehidimizin katilinin kim veya kimler olduğu resmi olarak bilinmeden, sosyal medyadan pusu kuran, bize dava öğretmeye çalışan art niyetli kişilerin varlığı da teker teker açığa çıkmıştır. Soros konuşulurken, MHP tartışılmaya başlanmıştır. Üzülerek ifade etmekteyim ki bu tuzağa bazı vekillerimizin ve parti yöneticilerimiz de düşmüştür. Şehidimizin hakkını korumak bizim için namus meselesidir. Herkes işine bakmalıdır. Bizim Viyana Büyükelçiliği'ne atanan şahısla hiçbir ilgimiz yoktur, sorumluluk hükümetindir. MHP'ye sosyal medyadan istikamet çizilemez. Siyasi irademizi, davamızın ilke ve istikbalini 5'inci sınıf dedikodu mekanından belirleyemeyiz.