MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yayınlandığı yeni yıl mesajında Kanal İstanbul projesi ve Tank Palet fabrikasının Katar ortaklı BMC'ye satılması ile ilgili CHP'ye yönelik sert açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yürüyüşe geçtiğini belirten Bahçeli, "CHP bu diriliş tablosundan memnuniyetsizdir. Kanal İstanbul Projesi’yle Tank Palet Fabrikası kapsamında sergilediği icazetli, lekeli ve sipariş nitelikli muhalefeti aslında her şeyi gözler önüne sermiştir." dedi.
Bahçeli'nin mesajı şu şekilde;
Türkiye’nin zaafını kollayan, rehavetini gözleyen iç ve dış odaklar 2019 yılında da boş durmamışlar, şirret faaliyetlerinden vazgeçmemişlerdir. Nitekim siyasal kriz çıkarmak, kutuplaşmayı tırmandırmak, gönül ve vicdan köprülerini tahrip etmek için devreye girenlerin karanlık teşebbüs ve tezvirlerinde kaygı verici artışlar yaşanmıştır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik sistemli ve organize isnatlar, Cumhurbaşkanı’nın partisiyle bağının kesilmesini dayatan kaba ve tahakkümcü ifadeler 2019 yılında da sahne almıştır. Şu hususun altı kalın olarak çizilmelidir ki, Türkiye yeni hükümet sistemiyle zincirlerini kırmış, gelecek ümitlerini kamçılamıştır. Bundan rahatsızlık duyan kaos bekçilerinin hem uykuları kaçmış hem de ezberleri bozulmuştur.
TÜRKİYE İLERİYE ATILDIKÇA CHP, HDP, PKK VE FETÖ ÇILGINA DÖNDÜ
Türkiye ileriye atıldıkça, iradesini gösterdikçe, bölgesinde ve dünyada sesini yükselttikçe CHP’sinden HDP’sine, PKK’sından FETÖ’süne kadar alayı çılgına dönmüş, telaşa kapılmıştır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Milli birlik ve kardeşlik bağlarının güçlenmesi hamd olsun dostları sevindirip düşmanları çatlatacak boyutlara ulaşmıştır.
Türkiye üzerindeki ölü toprağını kaldırmış, muazzam bir silkinişle doğrulmuş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yürüyüşe geçmiştir. CHP bu diriliş tablosundan memnuniyetsizdir. Kanal İstanbul Projesi’yle Tank Palet Fabrikası kapsamında sergilediği icazetli, lekeli ve sipariş nitelikli muhalefeti aslında her şeyi gözler önüne sermiştir. Karanlık çevreler dikte etmiş, görevli ve hastalıklı muhalefet zihniyeti seslendirmiştir. Kandil ve Pensilvanya’ya diyalog kanalı açıp kader ortaklığı yapanların Türkiye’nin gelişmesine ve egemenlik haklarına destek verecek projelere tepki göstermesi beyhude bir çırpınıştır.
2019 yılında muhalefet partileri Türkiye husumetinde birleşmiş ve zillet şemsiyesi altında buluşmuşlardır. Yerli ve milli otomobille gururlanırken, gayri milli ve yabancıların dümen suyuna giren bir muhalefet anlayışının kök salması ülkemiz adına büyük bir talihsizlik ve aynı zamanda demokrasi ayıbıdır. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinden aldıkları sonuçları gafilce yorumlayan, elde edilen cılız mevzi kazanımlarından yanlış sonuçlar çıkaran CHP ve yedeklerinin 2019 yılında gerçek yüzleri iyice belirginleşmiştir. Türkiye terörle mücadele ettikçe, terörün ürediği alanlar imha edildikçe malum ve menhus çevreler rahatsız olmuşlardır.
9 Ekim 2019’da başlayan Barış Pınarı Harekatı’na karşı haksız ve hayasız itirazlarıyla gündeme gelen ülkelerin aslında terörizmin değirmenine nasıl su taşıdıkları da gün yüzüne çıkmıştır. Ayrıca küresel emperyalizmin ülkemizi hedef alan komplo ve kirli senaryoları hız kazanmış; Irak, Suriye, Libya, İran ve Akdeniz başlıca sorun ve istikrasızlık alanları olarak öne çıkmıştır. Aynı zamanda 2019 yılı dünyanın pek çok yerinin karışmasına ve kaosa gömülmesine şahitlik etmiştir. İnsanlık huzursuzluk sarmalının dibine kadar çekilmiştir. Türkiye’yi doğrudan hedef alan derin ve tehlikeli kuşatmanın yarılması için ne gerekiyorsa yapılmış, yapılmaya da devam etmektedir.
2019 yılında Suriyeli sığınmacı meselesi daha ağırlaşmıştır. Barış Pınarı Harekatı sonucunda güvenli bölgenin tesis edilmesiyle birlikte Suriyeli sığınmacılar yavaş da olsa ülkelerine dönmeye, terörden arındırılmış alanlarda iskan edilmeye başlamışlardır. Ne var ki İdlip’teki vahim gelişmelerden dolayı sınırlarımıza ilave yüzbinlerce sığınmacının dayanma riski baş göstermiştir. 2019’da insani trajedilerin, terörist saldırıların, mazlumların yükselen çığlıklarının, vicdani krizlerin, adalet ve hukuk ihlallerin dünyayı aşılması zor olacak darboğazlara sürüklediği açıktır. Türk milleti 2020 yılına ümitle bakmaktadır. Unutulmasın ki zalimler, hainler, Türk düşmanları milli birliğimizi, bin yıllık kardeşlik hukukumuzu asla bozamayacaklardır. Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümünün stratejik bir hazırlık evresi olacak 2020 yılında Türkiye’nin gücüne güç katacağı inancındayım.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle istikbalin parlak ufkunun aralanacağı, Cumhur İttifakı’nın samimiyetle, millet ve vatan sevgisiyle yoluna devam edeceği kanaat ve kararındayım. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve Türk-İslam aleminin yeni yılını gönülden tebrik ediyorum. İnsanlığın susadığı barış ve huzura ulaşmasını diliyorum.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekatlarıyla birlikte Kıran ve Pençe operasyonlarında görev alan kahraman asker ve polislerimizi kutluyor, hepsine teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum. Aziz şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyorum. 2020 yılının muazzam ve muktedir gelişmelere vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, bütün vatandaşlarıma gönül dolusu selam ve saygılarımı iletiyorum.