"ASKERİMİZİN TAHLİYESİ DOĞRU BİR TERCİH"
Konuşmasında Afganistan''daki son durum için şu ifadeleri kullandı: "Bizim Afganistan ile ilgili düşüncelerimizi eleştirenlerin duydukları başka bir sestir. Üzerine basa basa diyorum ki, Anadolu’nun savunması, Anadolu’da yapılmaz, bu hattın stratejik noktalarından birisi olan Kabil’e kadar uzanır.
Kabil emniyetli değilse Ankara güvende olamaz. Hızla değişen ve tehdit saçan şartlar karşısında askerimizin tahliyesi doğru bir tercih, yerinde bir karardır. Ancak ihtiyaç hasıl olursa, emperyalizmin terörist taşeronları eliyle önce bomba patlatıp sonra intikam alacağız sözüyle yeni bir bahane bulma çabasının yol açtığı sis bulutu dağılırsa, Türkiye’nin karşılıklı mutabakat çerçevesinde Afganistan’da bulunması tarihin, kültürün ve inancımızın gereğidir."
"ASKERİ UNSURLARIMIZIN TERKİ DÜŞÜNÜLEMEYECEKTİR"
Oysa Bahçeli, 16 Ağustos''ta “Afganistan’daki Gelişmeler ve Düzensiz Göç” başlıklı yazılı açıklamasında "Türkiye’nin Afganistan’daki varlığı meşrudur, dostanedir, barışçıdır, bu ülkenin istikrar ve güvenliğine destek mahiyetlidir. Bu nedenle askerî unsurlarımızın Afganistan’ı terki düşünülemeyecektir" ifadelerini kullanmıştı.
Açıklamasının devamında ise Kılıçdaroğlu''na yüklenmişti:
Türkiye ile Afganistan’ın yüz yıllık tarihî, kültürel ve inanç bağları Kâbil’deki mevcudiyetimizin mazereti ve mesnedidir. Afganistan’a yüz çevirmek, tarihin ve coğrafyanın gerçekleriyle terstir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın teklif ve temennileri ya cehaletinin ya da cüretkâr korkaklığının sonucudur. Afganistan’dan dönmek demek Anadolu coğrafyasını tehlikeye atmak demektir. Kılıçdaroğlu’nun aklı da anlayışı da, siyaset kavrayışı da bunu idrak etmeye kâfi değildir.