MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ısrarla bir beka sorunu yaşadığımızı ve ancak evet diyerek bu sorundan kurtulacağımızı söylüyor. İşte Bahçeli'nin üç ifadesi:
"Biz millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyoruz." (26 Ocak 2017)
"(Referandumda hayır çıkarsa) karmakarışık olur Türkiye. Bundan yararlanmak isteyen çevreler çıkabilir." (10 Şubat 2017)
"Her evet bekamızın hisarlarına koyulmuş tuğla olup bizim için yemindir." (12 Şubat 2017)
İş gerçekten bu kadar ciddi ise ülkeyi düşünen herkesin referandumda evet oyu kullanması gerekir. Ancak seçmenin en az yarısı bir beka sorunu olduğuna ve sorunun ancak evet oyu vererek aşılacağına inanmıyor. Bu durumda Devlet Bahçeli'nin Türk halkını inandırması şarttır.
Söylediklerine halkın inanması için Bahçeli'nin yapacağı tek şey bildiklerini açıklamasıdır. Öyle ya, bir şeyler biliyor olmalı ki ısrarla ve bu kadar kesin konuşuyor. O takdirde bildiklerini açıklaması boynunun borcudur. Referandumda hayır çıkar ve bu yüzden ülke kaosa sürüklenirse hiç şüphesiz bunun sorumlularından biri de Devlet Bahçeli olur. Bildiklerini açıklasaydı hiç değilse hayır diyen MHP'lileri ikna eder, onların evet demesini sağlar ve kaosu önlerdi.
Ancak gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Başbakan Yıldırım, gerek MHP Genel Başkanı Bahçeli, propagandalarını, devlet düşmanlarının hayır diyeceği söylemi üzerine kurmuşlardır. Bu söylem hayır diyenlerin tamamını terörist, devlet düşmanı, hain ilan etmek demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu söylemini daha da ileri götürmüş, Körfez ülkelerine giderken aynen şunları söylemiştir: "16 Nisan aynı zamanda 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. 15 Temmuz'a önemli bir çıkış olacaktır. Hayır diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz'un bir yerde de yanında yer almaktır. Bunu kimse sağa sola çekmesin."
Böyle bir şey olabilir mi? Bir cumhurbaşkanı böyle bir şey söyleyebilir mi? Üstelik "kimse sağa sola çekmesin" diyerek yargısını kesinleştiriyor. Yoksa bu sebepten mi yargı kararı olmadan on binlerce insan FETÖ'cü suçlamasıyla işten çıkarılıyor, hapse atılıyor?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu kanaatte midir? Tekrar kendisine hatırlatıyorum. Bildiklerini halka açıklamazsa o da sorumlu olacaktır. "Bana inanınız" demekle, lidere sadakat sloganıyla milyonlarca insanı inandıramaz; varsa bir bildiği açıklamalıdır.
Bildiğini açıklamak yerine Bahçeli yine bir formüle başvurmuştur. Bir kâğıda D E V L E T, yanına parantez içinde "İçin", sonra da E V E T yazmış, D E V L E T kelimesindeki D ve L harflerinin üstünü çizerek "Devlet İçin Evet" formülünü bulmuş ve bunu basın mensuplarına göstermiştir.
Maalesef bu formülden kendisi için hiç de iyi anlamlar çıkmıyor. Devlet kelimesindeki iki harfi çiziyorsunuz, yani "Devlet"i yok ediyorsunuz, ancak o zaman evet sonucunu buluyorsunuz. Devlet kelimesini hangi anlamda alırsak alalım formülün sonucu hiç de Bahçeli'nin istediği gibi olmuyor. Devlet'i kendi adı olarak anlarsak çıkan sonuç şudur: Evet diyerek beni çizin/yok edin. Devleti bildiğimiz anlamda alırsak da sonuç şöyle olur: Evet diyerek devleti çizin/yok edin.
Formül maalesef Bahçeli için büyük bir talihsizlik olmuştur. Yoksa... Devlet Bahçeli'nin sayılara, formüllere yatkın zihin yapısını dikkate alarak biraz daha kompleks düşünmeli ve formülü şöyle mi anlamalıyız: "Sakın ha, evet demeyin; yoksa beni de devleti de yok etmiş olursunuz!"
