DEVA Partisi’nin programı ile AKP arasında dikkat çeken benzerlik

DEVA Partisi’nin programı ile AKP arasında dikkat çeken benzerlik

Eski AKP’li Bakan Ali Babacan, bir süredir çalışmalarını sürdürdüğü yeni partisinin programını açıkladı. Açıklanan parti programı ile AKP’nin kuruluş dönemindeki programı arasındaki benzerlikler dikkat çekti.

Serkan TALAN / YENİÇAĞ

AKP ile yol ayrımına gelmesinin ardından başlattığı yeni parti çalışmalarını DEVA Partisini kurarak tamamlayan Ali Babacan, parti programını açıkladığı konuşmasında demokrasi ve kuvvetler ayrılığı vurgusu yaptı. Babacan’ın yeni partisinin programına bakıldığında AKP’nin 2001 yılında kurulduğu dönemde açıkladığı ilkelerle büyük benzerlikler olduğu görüldü.

Eski AKP’li Bakan Ali Babacan’ın genel başkanlığını üstlendiği yeni partinin ilan edildiği toplantının AKP’nin 2001 yılında kuruluşunu ilan ettiği Ankara’daki Bilkent Otel’de yapması Babacan’ın eski partisine bir mesaj olarak algılanırken, parti programının ayrıntılarında AKP’nin kuruluş dönemindekilere benzer pek çok vaadin olması dikkat çekti.

EKONOMİDE SERBEST PİYASA VURGUSU

Babacan’ın yeni partisi DEVA ve AKP’nin 2002 yılındaki parti programlarına bakıldığında ilk benzerlik ekonomide görülüyor. Babacan, yeni partisinin ekonomi programını kurucuları arasında yer aldığı AKP’nin 2002’deki vaatlerine benzer bir şekilde düzenlerken, serbest piyasa ekonomisi vurgusu yapıyor.

DEVA Partisi’nin programında ekonomi başlığında şu ifadeler yer alıyor:

“Partimiz, sosyal refah ve adaleti, fırsat eşitliğini, insani çalışma koşullarını, doğa ve çevrenin korunmasını ve temel kamu hizmetlerinin herkese eşit şekilde sunulmasını savunur. Politikalarımız, rekabeti bozucu kamu müdahalesinin olmadığı, düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsız ve etkin çalıştığı bir piyasa ekonomisi anlayışını esas alır.”

Öte yandan AKP’nin 2002 yılındaki parti programında ise aynı konuyla ilgili şu ifadeler yer almıştı:

“Ekonomik gelişmenin kaynağı ve hedefi olarak insanı esas alır.  Tüm kurum ve kurallarıyla işleyen piyasa ekonomisinden yanadır.”

“DEVLET DENETLEYEN KURUMDUR”

Babacan’ın yeni partisi ve AKP’nin programları arasındaki ekonomi ile ilgili bir benzerlikte devletin ekonomideki rolüyle ilgili… İki partinin programında da devlet, denetleyici kurum olarak görülüyor.

Konula ilgili DEVA Partisi’nin programındaki bölüm şöyle:

“Devletin iktisadi alandaki rolünü, cazip bir iş ve yatırım ortamı oluşturmak, etkin bir düzenleme ve denetleme görevi yapmak, yüksek katma değerli bir ekonomi için kolaylaştırıcı ve yönlendirici olmak ve her bir vatandaşımızın insan onuruna yaraşan bir yaşam düzeyine ulaşmasını sağlamak olarak görüyoruz.”

AKP’nin 2002 yılındaki programında ise aynı konuda yazılanlar şöyle:

“Devletin ilke olarak her türlü-ekonomik faaliyetin dışında olması gerektiğini benimser. Devletin ekonomideki işlevini düzenleyici ve denetleyici olarak tanımlar. Bu amaçla sağlıklı belge ve bilgi akış sisteminin önemli olduğuna inanır.”

VENEDİK KOMİSYONU VURGUSU

Ali Babacan’ın yeni Partisi DEVA’nın parti programında yer alan kuvvetler ayrılığı ile ilgili bir bölümde yine AKP’nin 2002’deki parti programına benzer bir başka vurgu da Venedik Komisyonu ile ilgili oldu. İki programda da kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının sağlanmasında Venedik Komisyonu çalışmalarından yararlanılacağı belirtildi.

DEVA’nin parti programında konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:

“Kuvvetler ayrılığı ilkesinin vazgeçilmez unsuru olan yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını tam olarak sağlamak amacıyla, yargı sistemini yeniden tanzim edeceğiz. Bu alanda Avrupa demokratik standartlarını yansıtan Venedik Komisyonu çalışmalarından yararlanacağız.”

AKP’nin 2002 yılındaki parti programında ise konuyla ilgili yazılanlar şöyle:

“Siyasi parti yasakları ve siyasi partilerin kapatılması ile ilgili hükümler, Avrupa insan Haklan Mahkemesi kararlan ve Venedik Komisyonu'nun çizdiği ilkeler çerçevesinde yeniden düzenlenecektir.”

AVRUPA BİRLİĞİ’NE ÜYELİK VAADİ

Babacan’ın partisi DEVA’nın AKP’nin kuruluş dönemi ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan bir başka benzerlik ise Avrupa Birliği’ne üyelik ve AB standartlarına vurguda görüldü. İki partinin programlarında da hukuk, ekonomi ve insan hakları konusunda Avrupa Birliği standartlarına vurgu yapılırken, AB üyeliği vaatleri yer aldı.

DEVA’nın parti programında AB’ye üyelik konusunda şu ifadeler yer aldı:

“Avrupa Birliği’ne üyeliğimizin tarihi öneme sahip bir hedef olduğunu, bu hedefin gerçekleştirilmesinin gerek ülkemiz gerek içinde bulunduğumuz coğrafya açısından büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin AB üyeliği bizim için vazgeçilmez orta ve uzun vadeli bir hedef olmaya devam edecektir. Daha kısa vadede ise Türkiye ile AB arasında tam üyelik sürecinin tamamlayıcısı niteliğinde, Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilerek modernleştirilmesini, göç politikaları, yenilikçilik, terör ile mücadele ve savunma ve güvenlik alanında iş birliğini sağlayacağız. Küresel düzeyde, özellikle bazı Avrupa ülkelerinde yükselen ve bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızı da etkileyen ırkçılık, yabancı düşmanlığı, islamofobya ve antisemitizm eğilimlerine karşı mücadelenin başarısı için, AB Komisyonu ve AB ülkelerindeki siyasi, sivil ve kültürel aktörlerle eşgüdüm içinde olacağız.”

AKP’nin 2002 programında ise aynı konuda şu ifadeler yer alıyordu:

“Türkiye gerek coğrafi gerekse tarihi açıdan Avrupa ile yakın ilişkiler içinde olmuştur. Bu nedenle Avrupa ülkeleriyle ilişkiler Türkiye'nin dış politika gündeminde en üst sıralarda yer almaya devam edecektir. Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde, taahhütlerini ve Birliğin üyelik için öteki aday ülkelerin de yerine getirmesini istediği şartları bir an önce sağlayacak, gündemin yapay sorunlarla meşgul edilmesini önlemeye çalışacaktır.”