DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ülkede yaşanan kira sorununu gündeme getirdi. Avşar, Türkiye’nin, yurttaşların barınma ihtiyacını karşılama kapasitesi itibariyle 41 ülke arasında 38. sırada yer aldığını belirterek, şunları söyledi:
“4 YILDA KİRALAR MİNİMUM 10 KAT ARTMIŞKEN, ASGARİ ÜCRET SADECE 5 KAT ARTMIŞTIR”
“2019 yılının mayıs ayında konut kirası ortalama 1121 lirayken, Mayıs 2023 itibariyle yüzde 740’lık artışla 9 bin 402 lira olmuştur. Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız 2019 yılında 2020 lira alırken, yeni zamla birlikte ancak 11 bin 420 lirayla yaşamlarını sürdürmek zorunda bırakılmıştır.
Başka bir deyişle kiralar minimum 10 kat artmışken, asgari ücret sadece 5 kat artmıştır.
Ev sahipleri hayat pahalılığı ve çarşı pazar hiper enflasyonu karşısında evlerini daha yüksek değerlerden kiraya vermek isterken, kiracılar da bütçelerine uygun kiralık daire bulmakta zorlanmaktalar.
Kiralardaki fahiş artışlardan yoksullar, dar gelirliler, işsizler, işçiler, devlet memurları, emekliler, öğrenciler hasılı toplumun her kesimi olumsuz etkilenmekte ve bu artışların altında ezilmektedirler.
“KENT YOKSULLUĞU GÜNDEN GÜNE ARTMAKTADIR”
Halkımız kredi kartından borçlanarak yaşamak zorunda bırakılmakta, kent yoksulluğu günden güne artmaktadır.
Devlet memurları büyükşehirlerden tayin istemekte, öğrenciler kazandıkları üniversitelere kayıt yapamamaktadır. Konut edinmek ve sağlıklı yaşam, bir anayasal hak olmaktan çıkmış barınma ve yaşam krizine dönüşmüştür.”
PARADOKS
Avşar, ev sahiplerinin de mağdur olduğunu kaydederek, “Kira geliriyle geçimini sağlayan ev sahipleri de, sabit kazançlı veya yoksulluk sınırının altında yaşayan kiracılar da mağdur durumdadır.
Daha doğru tanımıyla biz buna kiracı, ev sahibi paradoksu adını bugün itibariyle koyabiliriz. Mevcut durumda ikisinin de haklılıkta, birbirinden geri kalır yanı yok” dedi.
Avşar, konuya ilişkin çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:
“Boş konut vergisi gibi politikalar uygulanarak, önlemler alınabilir. Kademeli emlak vergisi de çok yerinde olur. Birden fazla konutu olan vatandaş için kademeli bir vergilendirme sistemi ile bu işin önüne geçilebilir.
Sadece İstanbul’u ele aldığımızda 450-750 bin arası boş konut tespit ediyoruz. Bunların çoğu vatandaşların ikinci ve üçüncü konutları.
Dar ve orta gelirli ailelere ağırlık verilmesi… Asgari ücretin yüzde 20’sini aşmayacak şekilde bir aylık ödeme planlı halkın barınma ihtiyacı karşılayacak politikalar geliştirilmelidir.”