Mevsimsellikten arındırılmış çekirdek enflasyon %3'e yükselerek son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştığına ve enflasyonun ana eğilimindeki bozulmayı teyit ettiğini belirten Deutsche Bank, "Eylül ayı enflasyonundaki yukarı yönlü sürpriz karşısında, 24 ve 25 yılsonu için enflasyon tahminlerimizi sırasıyla %43,9 (önceki %42,3) ve %25 (önceki %23,2) olarak güncelliyoruz" dedi.
Hizmet ve temel mal enflasyonundaki ılımlı seyre bağlı olarak enflasyonun ana eğiliminin 4. çeyrekte yavaşlamasını beklediklerini anlatan Deutsche Bank, "Enflasyondaki düşüşün beklenenden yavaş olması TCMB'nin daha önce beklediğimizden daha temkinli bir duruş sergilemesini gerektiriyor. TCMB'nin bu yıl Kasım ayından ziyade Ocak 2025'te gevşeme döngüsüne başlamasını bekliyoruz. Faiz indirimlerinin büyüklüğü açısından, TCMB'nin faiz oranlarını %47,5'e getirmek için 250 baz puanlık bir faiz indirimi ile başlamasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Enflasyonun ana eğilimindeki yapışkanlığın yanı sıra, yıl sonuna doğru cari işlemler dinamikleri için mevsimsel olarak elverişsiz bir dönem yaşanmasının, artan nakit bütçe açığı yoluyla olumlu mali dürtü ve hem yabancı hem de yerli yatırımcıların yüksek lira pozisyonunun faiz indiriminin ötelenmesi beklentisini haklı çıkarmakta olduğunu belirten Deutsche Beank, "Bize göre bu durum para politikasında daha ihtiyatlı bir yaklaşımı desteklemektedir" dedi.
Deutsche Bank şu değerlendirmeyi yaptı: "Asgari ücret sürecine ilişkin belirsizlik, yönetilen/yönlendirilen fiyat artışları, jeopolitik gelişmeler ve petrol fiyatlarındaki oynaklık bu görüşümüzü desteklemektedir. Kırılgan beklentiler, enflasyon beklentilerini daha etkin bir şekilde çıpalamak için faiz indirimlerinin başlangıcında politika faizi risk priminin yüksek tutulmasını haklı çıkarmaktadır. Makul ölçüde dengeli olmakla birlikte, ilk faiz indirimi olarak Ocak ayı için revize edilmiş çağrımıza yönelik riskler, gevşeme döngüsünün daha sonra değil daha erken başlaması yönünde çarpıktır. Ancak bunun için 4. çeyreğe ilişkin enflasyon tahminlerimizde daha fazla yukarı yönlü sürpriz yaşanmaması ve dış cephede ABD'den sonra piyasa oynaklığının artmaması gerekmektedir".