YENİÇAĞ/ TOLGA ŞAHİN- GÜLAY TUNÇEL-ÖZEL HABER
“VİRÜS DAMAR VE SİNİR YOLUYLA BEYİNE ULAŞABİLİYOR”
Korona virüste iki tip geçiş beyin için önemli diyen Uludüz, “Bunlardan biri burun yoluyla girip sinir hasarıyla ilerleyip beyin iltihabı yapması. İkincisi, damarlar vasıtasıyla beyin damarlarına kadar ilerleyip damarlarda tıkanıklığa yol açmasıdır. Çünkü akciğeri ve damarları tuttuğu dönemde solunum zorluğu yaşanması da damarlarla ilişkilidir. Bu virüs, kanda pıhtılaşma faktörünü etkilediği için damarlarda çok ciddi tıkanıklıklara neden olabiliyor. Özellikle koagülasyon testleri yüksek olan hastalarda damar tıkanıklığını daha çok görüyoruz. Beyin, damar hasarlarına yol açabiliyor bu virüs” dedi.
“İLK BELİRTİ KOKU ALAMAMA”
Virüsün başka belirtilerde gösterdiğini vurgulayan Uludüz, “İtalya’da 2, 3 gün önce 18 vaka bildirildi. Bu 18 hastanın aslında felç kliniğine geldiği, tahlillerinde felcin yanında solunum problemi ve öksürük şikayetleriyle beraber kovid-19’un pozitif çıktığı ortaya çıktı. Çin’de ve Almanya’da kovid-19 vakalarında geriye dönük nörolojik sorgulama yapıldığında daha klinik başlamadan önce öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler başlamadan önce yüzde 70’inde koku alamamayla başladığı dikkat çekti. Hastalık önce omurilik sıvısından tespit edilebiliyor. Güney Kore’deki çalışma sonucunda ise hastaların yüzde 30’unda ilk belirtinin koku alamama olduğu anlaşıldı. Hastaların büyük kısmı 40 yaş altıydı. Büyük kısmı hastalık geliştirmedi. Ama çok ciddi bulaştırıcı oldular. Normalde 1’e 3 bulaşan virüs 1’e 4 1’e 5 bulaşmaya başladı” ifadelerini kullandı.
“HİJYEN AÇISINDAN ELDİVEN TAKILMASIN”
Eldiven takılmasın diyen Uludüz sözlerini, “Eldiven takıldığında her yere dokunulacak ve hijyene daha az dikkat edilecektir. El yıkama alışkanlığınız duracaktır. Bunun yerine her riskli ortama dokunduğunuzda el yıkamak daha doğru olacaktır. Eldiven takılmasın ancak maske takılsın. Güney Kore, Japonya gibi ülkeler Avrupa’da virüsün bu kadar hızlı yayılmasını maske takılmamasına bağlarken Dünya Sağlık Örgütü ise maskenin tek başına koruyucu olma özelliği bulunmadığını belirtti” şeklinde konuştu.
“BİZİM TOPLUM HASTALIĞI CİDDİ GEÇİRİYOR”
Türkiye’de test sayısının arttığını dile getiren Uludüz, “Test sayısını artırdık. 15 bin çok ciddi bir rakam. Test sayısını artırınca doğal olarak pozitif çıkmış vaka sayıları da yükselmiş gözüküyor. Ama oranlara baktığınızda yeni hasta sayısı ilk 50 vakamız öldüğünde yüzde 38’di hasta sayımız. Daha sonra 26-30 Mart arasında yüzde 19’lara düştü. Bugün ise bu oran yüzde 14 civarında. Aslında ölen hasta sayımız artıyor. Yüzde 1.4’ten 1.7’ye çıktı. Yani bizim toplum bu hastalığı daha ciddi geçiriyor. Bunun en büyük sebebi virüse çok fazla maruz kalınması. Virüse ne kadar fazla maruz kalırsanız o kadar ağır seyrediyor. Ne kadar az maruz kalırsanız o kadar hafif seyrediyor. Belirtiler başlamadan insanları test etmek gerekiyor. Riskli grubu hiç şikayeti olmadan da teste sokmak gerekiyor. Sağlık personeli ve yakın temas çalışanlar gibi. Mutlaka izolasyon ve korunmaya daha fazla dikkat etmek gerekiyor” dedi.
“VİRÜS NEMLİ HAVALARIDA SEVİYOR”
Uludüz sözlerini, “İnsanların dışarıda olduğu görülüyor. Haklı olabilirler, sıkılmış olabilirler ancak şu an yoğun bakımlar yüzde 70 oranında dolu ve bu sayı giderek artacak. Biz daha olayın başındayız. Artmaması için gerçekten önlemlere çok dikkat etmeliyiz. Bu iş şaka değil. Önlemlerin arttırılması ve bu önlemlere riayet edilmesi son derece önemli. Virüsün bitme tarihi olarak en iyi ihtimal Temmuz deniliyor. Ancak bu iş bitmez. Bunun nedeni virüsün soğuk yanında nemli havayı da sevmesi. Hava 26 dereceyi geçmedikçe çok gidecek gibi değil. Ama nem çok yüksekse yine sıkıntı. Temennimiz bu yönde ancak Temmuz’da bitmesi çokta olası gözükmüyor” şeklinde sonlandırdı.