FATMA GÜL/YENİÇAĞ
TBMM'de yapılan 2019 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, kürsüde konuşması sırasında kendisine sataşan MHP'li vekillere, “Sen beni iyi tanırsın. Benim de sizden milliyetçilik dersi almaya ihtiyacım yok. Tehditle mi konuşacaksınız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde? Sizin attığınız laf beni besler. Fikir insicamımı bozmaz. Siz laflarınızı milliyetçiliği ayaklar altına alanlara yetiştirin. Bize değil. Solunu flu gör, sağına sempati göster” ifadelerini kullandı.
"SİVRİLTTİĞİNİZ KAZIK TÜRK MİLLETİNE BATTI"
Dervişoğlu FETÖ’nün siyasi yapılanmasının araştırılmasına AKP ve MHP’nin red oyları verdiğini hatırlatarak, “Türkiye’de FETÖ diye bir bela var. Bunu konuşalım dedik. Reddettiniz. Yıllarca bu yapmış olduğunuz işlerin başımıza bela olacağı hususunda bir takım uyarılarda bulunduk. Sivrilttiğiniz kazık sadece size değil, hem Türk milletine hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne batma riski oluşturdu” dedi.
AKP’nin bir sorunla karşı karşıya kaldığında iktidarda olduğunu unuttuğunu belirten Dervişoğlu, “Siz 16 yıldan beri bu devleti yönetiyorsunuz. Sorunlar karşınıza dizildiğinde de ya 1919 ile ya da 1923 ile hesaplaşmaya kalkışıyorsunuz. Oysa üzerinde konuşmanız icab eden şey, yakın tarihimizdir” şeklinde konuştu.
AKP'Lİ VEKİLLERLE TARTIŞMA
Konuşma sırasında su içerken eli titreyen Dervişoğlu “yalan konuşunca elin titriyor” diyerek laf atan AKP’li vekile, “Benim elim yalandan değil, heyecandan tirtiyor. Bendeki heyecan sende olsaydı bu durumlar yaşanmazdı bu ülkede. Hoşuna mı gitti elim? Al bir daha içeyim. Ben memleket meseleleri konuşulunca kapı arkasında pazarlık yapmam, heyecanlanırım” şeklinde cevap verdi.
"80 DARBESİNDE CEZAEVİNE SAFAHAT SOKULMAZKEN, SIZINTI ÜCRETSİZ DAĞITILIYORDU"
1980 darbesinde cezaevlerine Mehmet Akif Ersoy’un Safahat kitabı sokulmazken, Sızıntı dergisinin ve Fesli Kadir’in kitaplarının ücretsiz şekilde girdiğini söyleyen Dervişoğlu, “Ben 1980’i yaşamış biriyim. 1980 yılında hürriyetimden bir dönem mahrum kaldım. İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un safahat kitabı cezaevi idaresince siyasi yayın olduğu gerekince koğuşlara alınmıyordu. Ama Sızıntı dergisi ücretsiz olarak koğuşlara dağıtılıyordu. Şimdi o kapısına gidip dizildiğiniz meczup Fesli var ya.. O Feslinin de kitapları dağıtılıyordu. Bir emperyal proje olduğu gerçeği gün gibi gözümüzün önündeydi. O gün bugün bu belanın bir gün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tehdit edeceği hususunun altını kalınca bir çizgiyle çizmeye gayret etmiştik. Şimdi kimse vebalini başkasının üzerine atmaya kalkmasın. Bu ülkede siyasal bölücülükle siyasal İslamcılığı gümüş tepsi önünde gündeme getiren ve milletin başına bela eden yapı emperyalizmdir” dedi.
Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerini de hatırlatan Dervişoğlu, “Yol yaptınız Allah razı olsun. Ama sadece yol yapmadınız ki. Oslo’da, Dolmabahçe’de pazarlık da yaptınız. Bunu da mı methedeceğiz?” diye sordu.
16 yıllık iktidar döneminde teker teker özelleştirilen kurumları hatırlatan Dervişoğlu, “2012’de böyleydi, 2018’de şöyle diyorsunuz. Doğru tabi ya. 16 senede elbette ki bir şey yapacaksınız. Siz 2002’de iş başına geldiğinizde “SEKA’lar, Tekel, Sümerbank, Türk Telekom, PETKİM, şeker fabrikaları vardı ne oldu şimdi? Ne oldu bu Cumhuriyetin değerleri?” diye tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına atıfta bulunan Dervişoğlu, “Tek bayrak demeyelim, Türk bayrağı diyelim. Tek vatan demeyeli, Türk vatanı diyelim. Tek millet demeyelim, Türk milleti diyelim ve Türk dili diyelim” dedi.
"AVUKAT, DOKTOR, MÜHENDİS OLAMAYAN ANADOLU ÇOCUĞU, UZMAN ÇAVUŞ OLDU"
FETÖ’nün eğitim yapılanmasına göz yumulduğunu savunan Dervişoğlu, “Siz iktidara geldiğinizde ilkokulda öğrenci olan çocuk bugün üniversiteyi bitirmiş ama işsiz. Sınavlarda yolsuzluklar yapıldı. İnsanların istikballeri çalındı. Siz diyorsunuz ki bunların sorumluları yakalandı. Peki mağdur olanlar ne olacak? Sınava girildi. Başkalarına soru ve cevapları verdiler. Siz dediniz ki bu sınavı yapanlar FETÖ’cü. Kaybedenler kim? Kavruk Anadolu çocuğu. Sınava bilerek ya da bilmeyerek hile bulaştırdınız. Bir Anadolu çocuğu doktor, mühendis, avukat olacakken hakkı gaspedildi. Avukat, doktor, mühendis olamadı. Uzman çavuş oldu, Gabar Dağı’nda şehit oldu” şeklinde tepki gösterdi.
