İHA’nın haberine göre; Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Necla Eryılmaz şunları belirtti: “Ciltteki kaşıntı, insanı uykusundan uyandıran, günlük faaliyetlerinden alıkoyan zorlayıcı bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkar. Tanıya bazen basit bir gözlem ile bazen de çok ayrıntılı tetkikler sonucu varılabiliyor. Tanı aşamasında uyuz olma ihtimali düşünülmezse gereksiz tetkiklerle maddi kayıplar ve psikolojik sıkıntılar ortaya çıkabilir. Ayrıca tedavisiz geçen her an bulaşıcılık nedeniyle yeni vakalara yol açabilir. İnsanların çoğu ben her gün duş alırım, çok titizim, uyuz bende nasıl olur, diye düşünür. Böyle düşünen ve uyuz vakası tespit ettiğimiz hastalara bazen espirili bir şekilde bu ‘Sosyete Uyuzu’ deriz. Hastalar kendilerinde uyuz görülmeyeceğini düşündükleri için kaşıntılı durumlarında ilk akıllarına alerji gelir. Bu süreçte, hastaya tanı konuluncaya kadar kaç kişiye uyuz bulaştırıldığı bilinmez. Yani uyuz bana bulaşmaz olarak düşünmemek, inatçı kaşıntı durumunda hemen bir dermatoloğa gitmek gerekir”
“UYUZ BİR ENFEKSİYON HASTALIĞIDIR VE CİLTTE KAŞINTI İLE KENDİSİNİ GÖSTERİR”
Uyuzun sadece insandan insana geçen bir parazit olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Eryılmaz, "Uyuz vakaları belli dönemlerde pik yapar. Son 2-3 yıldır sadece Türkiye’de değil dünyada da oldukça fazla uyuz vakası görülmektedir. Uyuz bir enfeksiyon hastalığıdır ve ciltte kaşıntı ile kendisini gösterir. Ciltte kaşıntı yapan diğer hastalıklarla da oldukça sık karıştırılır. Kaşıntılı hastalıklarda hastalar bireysel olarak eczanelerden veya internet tavsiyesiyle çok değişik ürünler kullanıldığı için tanı da çok zorlaşır. Dermatolog olarak arada kaldığımız uyuzun tipik bulgularını görmediğimiz hastalarımız olabilir. Şüpheli durumlarda rastgele ilaç kullanmak yerine takip daha anlamlıdır. Eskiden uyuz hastalığını zor anlatırken son yıllarda toplu bilinç ve duyarlılığı artmış olduğu için hastalar daha kısa sürede hastaneye başvurmaktadırlar” şeklinde konuştu.
"UYUZUN İLK BULGULARINDAN BİRİSİ DE GECE KAŞINTISIDIR"
Uyuz hastalığının tanı ve tedavisinde karışıklar olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Eryılmaz, "Stres kaynaklı kaşıntılar, ilaçla oluşan alerjik reaksiyonlar veya değişik nedenlerle dahili hastalıklarda oluşan kaşıntılar gibi bunların hepsi ciltte kaşıntıya yol açtığı için ayırt edilmesi zordur. Uyuzun ilk bulgularından birisi de gece kaşıntısıdır, ayrıca ciltte özel tutulum yerleri vardır. Bir hastada uyuz düşündüğümüz zaman el ve parmak aralarına, el bileğine, göbek çevresine, üst bacaklara bakarız, uyuz vakalarında sırt nadir tutulan bir bölgedir. Erkeklerde genital bölge tutulumu sıktır. Kadınlarda meme çevresi oldukça sık tutulan yerlerdendir. Sonuç olarak maalesef giderek artan uyuz (skabies) vakalarına karşı uyanık olmalı, kaşıntı şikayetine özellikle cilt bulguları eşlik ediyorsa tanıyı zorlaştırmamak için öncelikle bir dermatoloğa başvurmak gerekir. Tedavide sistemik tedavi seçeneği şu anda ülkemizde yok. Tedavide kullanılan ilaçların uygulaması çok zahmetli de olsa mutlaka uyulmalı, kulaktan dolma bilgi ve rastgele ilaçlarla tedavi süresi uzatılıp hastalığın yayılması önlenmelidir’’ diye konuştu.
"UYUZ SADECE İNSANDAN İNSANA GEÇEN BİR PARAZİTTİR"
Uyuzun paraziter bir enfeksiyon olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Eryılmaz, "Uyuzun sebebi Sarcoptes scabiei hominis dediğimiz yani sadece insandan insana geçen bir parazittir. Uyuz; kaşıntı nedeniyle geceleri uyutmayan, aynı zamanda bulaştırıcılığı nedeniyle çok hızlı yayılan ve tüm aile bireylerine ve temasta olduğu kişilere geçebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Fakat öyle karşıdan bulaşan bir hastalık değildir. Uyuz temasla bulaşan bir hastalıktır. Uyuzun bulaşabilmesi için 15 dakikalık temas yeterlidir. Uyuz olan biriyle yan yana oturmanız veya onun oturduğu yere 15 dakika içerisinde oturmanız bile uyuz olmanıza sebep olabilir. Uyuz maalesef cilt altına girerek ilerleyen bir parazittir. Parazitler deri altına girer ve deri altında tüneller açarak ilerler. Biz bunlara silyon deriz. Bu tüneli oluşturabilmesi için ortalama 1 ay gerekir. Küçücük bir canlı olduğu için yavaş yavaş ilerler. Ama bu ilerleme süresinde yumurtalarını bırakır. Aslında sayıca çok fazla bir parazit yoktur. Ortalama bir kişide 10 - 15 adet parazit bulunur. Ama bu kadar az olan bu parazit tüm vücudu kaşındırmaya yeter. Tünel (silyon) görürsek tanı kolaylaşır ama gözle görmek zordur, dermoskop ve mikroskop yardımıyla tanı netleştirilebilir" ifadelerini kullandı.