Kahramanmaraş merkezli depremin vatandaşlar üzerinde yarattığı olumsuz etki devam ediyor. Deprem bölgesinden İstanbul’a göç ederek arkadaşının yanına sığınan bir vatandaşın söyledikleri, depremden etkilenen vatandaşların yaşadığı sıkıntıları ortaya koydu.
Maddi ve manevi olarak zorlandığını anlatan depremzede vatandaş şu şekilde konuştu:
Yırtık terlikler, yırtık ayakkabı. Ayağımdaki arkadaşımın ayakkabısı. Artık burama kadar geldi. Yani intihar mı edeceğim kendimi. İntihar etsem bir çocuğum ortada kalacak. ‘E ne yapalım? Kim bilir ne oldu ki kendini intihar etti’ Bir an utanmadan, gelip böyle diyecekler bize.
Bu şartlarda çocuklar çalışacak zengine. Zengin yiyecek. Fakir ağlayacak. Bütünü, mantıklı olarak düşünün. Hükümet zenginden yana. Fakirden yana değil. Ezilen biziz. Zengin keyfine bakıyor. Biz bir şey yapıyoruz ‘burnu havada!’.
Bu ameliyatlı halim ile temizliğe gidiyorum. 400-500 lira ancak. 400 lira ile ne alabiliyorsun yahu? Bir teneke yağ. 5 kiloluk yağ 200 lira. Sana ne kaldı? Elektrik parası, fatura, kira… Hangisini vereceksin?
Peki, çocuğunu nasıl okutacaksın? Lise 2’den terk oldu çocuğum. Niye? Çünkü param yok elimde. Ben istemez miydim çocuğum okusun?
Ama yok. Sen fakirsin sus! Senin sırtına bineyim, sen ezileceksin! Ben neymişim? Varoşum. Ben zenginim, sen her gün ezilmeye mahkûmsun! Bizi resmen eziyorlar.
