Depremin üzerinden bir ay geçti ama felaket sürüyor

Depremin üzerinden bir ay geçti ama felaket sürüyor

Türkiye ay önce 11 ilde büyük yıkım yaratan depremlerle sarsıldı. On binlerce vatandaşımızın yaşamını yitirdiği bölgede hâlâ çadır, su, gıda ve hijyen malzemesi ihtiyacı devam ediyor. Kentlerde çöp yığınları birikiyor, depremden kurtulanlar salgın hastalık riski ile karşı karşıya kalıyor.

On binlerce vatandaşımızın yaşamını yitirdiği deprem felaketinin üzerinden bir ay geçti ama depremin vurduğu kentlerde sorunlar sürüyor. Depremzedelerin çadır ve su ihtiyacı devam ediyor. Devlet kontrolünde olmadığı ifade edilen depremzede çocuklar ise hâlâ gündemde. Depremden etkilenen 10 ilden 217 bin 246 öğrencinin istedikleri illere nakil işlemi gerçekleştirildi, yüz binlerce yurttaş depremin ardından bulundukları kentlerden göç etti. 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bugüne kadar 13 bin 753 artçı sarsıntı kaydedildi.

Depremler Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Kilis, Osmaniye, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa ve Adana ve Elazığ’ı enkaz altında bıraktı, 46 binin üzerinde can kaybı yaşandı. Fakat, kimlikleri hâlâ tespit edilemeyenler ve çeşitli nedenlerle kayıtlara girmemiş vefatlarla birlikte depremlerdeki ölü sayısının gelecek aylarda artabileceği öngörülüyor. Yakınlarına ölü ya da diri bir şekilde ulaşmak için yurttaşların çabaları ise sürüyor. Felaketin ilk saatlerinden itibaren yaşananlar kamu kurumlarının afete müdahalede yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

İHTİYAÇLAR DEVAM EDİYOR

CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, “Kocaeli Depremi’nde aldıkları deprem fonunu ne yaptığınız dendiğinde ‘otoyol yaptık’ diyen zihniyet bugün de bu depremin altında kalmıştır…Bir yandan bunlara üzülürken diğer yandan da yaşayan insanlarımıza hizmet koşuşturmak gerektiği noktasında bir garip uygulamayla daha karşılaştık. AFAD, Kızılay denen kuruluşlar maalesef depoları kapatmış. Ya vatandaşa yardım ulaştırmıyor veyahut da ulaştırdığını da birilerinden liste almak suretiyle yanlı ve taraflı ulaştırıyor. Partizanca tutum sergileniyor” dedi. ANKA’nın haberine göre, Şengül, kentte çadır, su, gıda ve hijyen ihtiyacının devam ettiğini söyledi. Depremin ilk günlerinden itibaren bölgeye giden sağlıkçılar, yurttaşlara ücretsiz sağlık hizmeti vermeye başladı. Deprem bölgesi olan Adıyaman’da sağlık hizmeti çalışmalarına katılan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hakkâri Şubesi yöneticileri, kentte biriken çöp yığınları nedeniyle salgın hastalıkların baş göstermeye başladığını söyledi.

BİR AY GEÇTİ, VATANDAŞ HÂLÂ ÇADIR DİYE FERYAT EDİYOR

Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, deprem bölgesindeki barınma sorununa çözüm bulunması için yetkililere çağrısını yineleyerek, “Depremin üzerinden 1 ay geçti, hâlâ vatandaşımız, ‘Çadır, çadır’ diye feryat ediyor” dedi.

Eryılmaz, yetkililere şu sözlerle seslendi:

“Şu anda depremin en fazla etkilediği, yıkımın en fazla olduğu Sutaşı Mahallesi’ndeyiz. Yanımda muhtarım var ve depremde ailelerini, yakınlarını kaybetmiş, çok ilkel koşullarda yaşayan vatandaşlarımız var. Burada ihtiyaçların, sıkıntıların ne olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Depremin üzerinden 1 ay geçti, hala vatandaşımız, ‘Çadır, çadır’ diye feryat ediyor. Çadır bir yana ihtiyaçlarını karşılayacak, duş alabilecekleri mekanlarının olmadığını görüyoruz. Yani bu insanlar hayatta ama herhalde hijyensizlikten ve salgın hastalıklardan ölecek. Biz buradan yetkililere sesleniyoruz, çok zor değil. Lavaboları yok, duşları yok, çadırları yok…

''SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ''

Bunların bir önce karşılanmasını istiyorlar. Hepsinin yakınları hayatını kaybetti. Her aileden beş altı tane canımız gitti. Çoğumuzun evleri yıkıldı ya da yıkılma tehlikesi içinde. Hepsi dışarıda kalıyor. Biz buradan bütün yardım kuruluşlarına sesleniyoruz. Özellikle bağış toplayan vatandaşlara. Yardımın buraya gelmesi gerekiyor, çadırların buraya gelmesi gerekiyor, hijyen malzemelerinin buraya gelmesi gerekiyor. Vatandaşlar evini haklı olarak terk etmek istemiyor. Çünkü herkesin evinin önünde bir serası var. Kimisi biber ekiyor, kimisi hayvancılıkla uğraşıyor. Bu insanlara burada sahip çıkacağız ki hem üretime devam etsinler hem çocuklarının geleceğini burada idame ettirsinler. Yetkililerle görüşüyoruz, sesimizi duyuramıyoruz. Ben Belediye Başkanı olarak zaten imkanlarımı halkımız için seferber etmeye çalışıyorum. Binamız yıkılmış, personelimiz dağılmış... Yardım kuruluşlarından devlet yetkililerinden bu konuda yardımcı olmalarını rica ediyorum. Halkımızın da bu konuda talebi var.” (ANKA)

 

 

İlgili Haberler