Ensonhaber’de yer alan habere göre; Kahramanmaraş merkezli depremlerin ülkemizi derinden sarstığı biliniyor. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyenleri ve yakınlarını kaybeden depremzedeleri düşünmek çaresizliğimizi ve acımızı arttırdığının altı çizildi.
Depremzedelerin zorlu yaşam koşullarını düşünerek, sıcacık evinde olduğu için kendini suçlu hissetmek, içilen bir bardak sudan utanmak, haberlerin başından ayrılamamak gibi durumlar ruh sağlığımızın etkilenmesinin belirtileri olabilir.
Deprem bölgelerine yardım etmek için tüm ülke seferber olmuş durumda. Kimi gönüllü olarak arama kurtarma çalışmalarına destek oluyor, kimi de deprem bölgelerine gidecek yardımlara katkı sağlıyor.
Diğer yandan sosyal medya üzerinden gelişmeleri takip ediyoruz. Bu durumlara eşlik eden ortak duygularımız var. Başta üzüntü, çaresizlik, korku, öfke olmak üzere birçok duyguyu anda yaşıyoruz.
Bu zor günlerde ruh sağlığımızı korumak çok önemli olduğunun altı çizildi. Biz de sizler için deprem sonrasında ruh ve zihin sağlığını korumanın yollarını derlendi…
1- Uykudan önce haber izlemeyi bırakın
Ülkede zorlayıcı pek çok şey olurken haberlerden uzak kalmak ve huzur içinde uyumak çok zor. Ama kendi sağlığınız için dinlenmek, uyumak çok önemli. Bu yüzden gün boyu takip ettiğiniz haberleri en azından stres hormonu kortizolün yükselmesini önlemek ve uyku kalitesini arttırmak için yatmadan birkaç saat önce haber izlemeyin.
2- Haber akışınızı düzenleyin
Mümkünse belirli aralıklar belirleyin ve kendinizi dayanamadığınız kadar kötü hissetmeye başladığınızda erişiminizi sınırlayın. Haberlere ara verin ve zihin sağlığınızı korumak için bir süre takip ettiğiniz sayfalardan, haber kaynaklarından uzaklaşın.
3- Doomscrolling''i önleyin
Özellikle kötü haberleri çok yoğun bir şekilde takip etmek olarak tanımlanan felaket kaydırması veya doomscrolling, zihin sağlığına zarar verebiliyor ve sinir sistemini alt üst edebiliyor.
4- İletişimde kalın
İçinde bulunduğumuz dönemde çaresiz, mutsuz ve üzgün hissetmeniz çok normal. Bu hissettikleriniz konusunda yalnız değilsiniz. Bizlere bu süreçte en iyi gelen şey yakınlarımızla iletişim kurmak, derdimizi ve acımızı paylaşmak. Bu yüzden mümkün olduğunca iletişimde kalın ve çevrenizden destek almayı unutmayın.
5- Temel ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin
Biliyoruz ki herkes için çok zor. Yemek yemek, su içmek, ısınmak, duş almak, uyumak adeta imkânsız hale geliyor. Yüreğimiz kanarken, boğazımız düğümlenirken kendimiz için ufak bir şey yapmak bile suçlu hissettirebiliyor. Ancak fayda sağlamak istiyorsak önce biz güçlü durmak için çaba harcamalıyız. Bu yüzden uyumaya, düzenli beslenmeye ve kişisel bakımınızı devam ettirmeye gayret edin.