Deprem sonrası bulaşıcı hastalık ölüm sayısını artırabilir

Deprem sonrası bulaşıcı hastalık ölüm sayısını artırabilir

Deprem gibi büyük afetlerden sonra bölgedeki insanları bulaşıcı hastalık tehlikesinin de beklediğine dikkat çeken Dr. Tutku Taşkınoğlu, çok önemli uyarılar yaptı.

 

Deprem sonrası ortaya çıkabilen önemli sağlık sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.Tutku Taşkınoğlu, toplu halde ya da çadırlarda yaşamanın yol açtığı viral hastalıkların önemsenmesini istedi. Daha önceki büyük depremler sonrasında insanlarda ortaya çıkan sağlık sorunlarına değinen Taşkınoğlu, “Kötü hijyen, tıbbi bakıma sınırlı erişim ve hastalıklı insanlarla yakın bölgelerde yaşama, hastalığın yayılmasıyla ilgili başlıca risk faktörleri.” uyarısında bulundu.

 

 

İşte o uyarılar

“Depremler, su baskınları, toprak kaymaları, büyük yangınlar, kasırgalar, genellikle ani ve beklenmedik olmaları nedeniyle hazırlıksız yakalandığımız olaylar” diyen Dr. Tutku Taşkınoğlu şunları söyledi:

“ Ülkemizde en sık görülen doğal afet türü depremdir, topraklarımızın neredeyse yüzde 90''ı deprem kuşağında. Ölüm ve ekonomik kayıplar, büyük mal kayıplarının yanı sıra yaralanmalar, su, kanalizasyon, elektrik, iletişim, eğitim, sağlık ve benzer hizmetlerin aksaması nedeniyle afetler büyük felaketler haline gelir.
Afetlerden korkmamak ve onları önlemek elbette mümkün değildir. Ama gerçekleşen afetin felakete dönüşmesini engellemek için mutlaka her alanda planlar yapılmalıdır. Afet öncesi iletişim, eğitim, sağlık ve benzer hizmetlerde durum tespitleri yapılmalı ve özellikle sağlık önlemleri ciddiye alınmalıdır. Yaralılara erken ve hızlı müdahaleler dışında kısa/uzun dönemde ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar ve hatta salgınlar için de önlemler alınmalı”.

SAĞLIKLI YİYECEK VE SUYA ERİŞİM ZORLAŞIR

Depremleri takiben insanların topluca bir arada yaşama zorunlulukları ile hava kaynaklı patojenlerin bulaşı artar, su / sıhhi tesisat sistemlerinin tahrip olması nedeniyle sağlıklı yiyecek ve suya erişimin zorlaşması bulaşıcı hastalıklara neden olur.
Doğal felaketlerin ardından hangi enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkacağını kesin olarak tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte, daha önce yaşanan depremler bize ipucu olabilir. Kalabalık kamplar, kötü hijyen, tıbbi bakıma sınırlı erişim ve hastalıklı insanlarla yakın bölgelerde yaşama, hastalığın yayılmasıyla ilgili başlıca risk faktörleridir.

HANGİHASTALIKLAR BAŞ GÖSTERİR?

Dr. Tutku Taşkınoğlu, “Deprem sonrası hava kaynaklı patojenler; solunumsal bakteriler, virüsler, tüberküloz, legionella, mikoplazma artar. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstünde ve kronik hastalığı olan bağışıklık sistemi zayıf kişilerde zatürre gelişme riski artar.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Depremlerden sonra 5 yaşın altındaki çocuklarda tüm ölümlerin yüzde 20’sini akut solunum yolu enfeksiyonları oluşturur. 2001 El Salvador depreminden sonra yapılan bir araştırma, 594 kişiden yüzde 30’unun üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş, İran’da, 2003 yılında Bam depreminin yerinden ettiği 75 bin 586 nüfusun yüzde 14’ünde solunum yolu enfeksiyonları gelişmiştir. 2011’de Doğu Japonya Depreminde gözlenen influenza enfeksiyonu, 2009’da yeni influenza A H1N1 salgını sırasında gözlendiği gibi yaygın morbidite ile hızla gelişen bir hastalıktır.

Neisseria meningitidis’in (meningokokal) neden olduğu menenjit çocukluk çağında önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Hastalık, kişiden kişiye, özellikle kalabalık durumlarda kolayca bulaşır. Çadır kentler gibi insanların toplu yaşadıkları yerlerde kış aylarına doğru meningokok (menenjit) enfeksiyonunun salgın haline gelmesi mümkündür. Menenjit salgınları, 2005 Pakistan depremi gibi birkaç doğal afetten sonra belgelenmiştir.”

SALMONELLA, KOLERA VE PARAZİTLER

İçme sularına insan ve hayvan dışkılarının karışması ise bulaşan mikroorganizmalar ishallere neden olabilir. Bu yolla başlıca shigella, salmonella, kolera ve parazitler bulaşabilir. İyi yıkanmamış veya saklama koşullarına uyulmamış, uyulamamış gıdalarla da bulaşmalar olabilir. Bunlarla oluşan enfeksiyon olgularında bulantı, kusma ve sulu, kansız ishal tablosu saptanır. İshalli hastalıklar afet ve kamp ortamlarında önde gelen ölüm nedenidir (yüzde 40). Pakistan’daki 2005 depreminin ardından, planlanmamış ve yetersiz donanımsız kampta ishal enfeksiyonlarında yüzde 42’lik bir artış bildirilmiştir. El Salvador’daki 2001 depreminden sonra 100 hanede yapılan bir araştırma 594 kişiden 137’sinin (yüzde 22) ishal olduğunu göstermiştir. Haiti’deki depremden 9 ay sonra, yüksek vaka-ölüm oranıyla kolera salgını tanımlanmıştır. Viral hepatit A ve E, mevcut atık su bertaraf ve sanitasyon sisteminin yetersiz olduğu ülkelerde veya bölgelerde yaygındır. Pakistan’daki 2005 depreminin ardından salgınlar bildirilmiştir. İshal salgınları, gelişmekte olan ülkelerdeki doğal afetler sonrasında sıklıkla rapor edilmektedir. Büyük felaketler, önceden var olan fakir su, sıhhi tesisat ve atık su sistemlerini etkileyerek bulaşıcı hastalıkların bulaşması için risk faktörlerini şiddetlendirmektedir. Ama gelişmiş ve deprem öncesi önlemlerini almış ülkelerde ishal riski daha düşüktür. Örneğin büyük Doğu Japonya depreminden ve buna bağlı tsunamiden sonra bulaşıcı hastalık salgını görülmemiştir. Sadece tahliye merkezlerinde küçük bir norovirüs vakası bildirilmiştir.

Afet ortamlarındaki kızamık başta olmak üzere döküntülü hastalıkların ve tüberkülozun bulaşı ve salgınları, özellikle kalabalık kamplarda veya barınaklarda, etkilenen topluluklar arasındaki aşılamanın yetersiz olmasına bağlı gelişir. 2005’te Pakistan’da meydana gelen depremden sonra, mevcut düşük aşılama düzeyleri nedeniyle kızamık vakaları raporlanmıştır.

İlgili Haberler