Türkiye Komünist Partisi''nin kurduğu Deprem Takip Merkezi, depremlerin ardından yıkımın yaşandığı Hatay, Osmaniye, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta çevre ve halk sağlığı sorunlarını incelemek ve raporlamak üzere bölgeye çevre mühendislerinden oluşan bir teknik keşif heyeti göndermişti.
soL''da yer alan habere göre; heyetin incelemelerin ardından bölgedeki atık yönetimi ve su teminine ilişkin raporu yayımlandı.
"Hatırlanacağı gibi Şubat ayında Osmaniye’de TKP dayanışma merkezine iki kez polis operasyonu düzenlenmişti. Üyelerimize “kullanma suyunun pis olduğu yolunda propaganda yapmak” biçiminde tuhaf bir suçlama da yöneltilmişti. Bu olayın üstünden de bir ayı aşkın zaman geçti. O sıra bölgede henüz bir araştırma gerçekleştirmemiştik; dolayısıyla yanıtımız iddia edildiği gibi bir propaganda yapmadığımız, söylenti çıkarmadığımız, ancak tarif edilen fiilin suç da oluşturmayacağı yönünde olmuştu. Şimdi ise açıkça söylüyoruz: Deprem bölgesinde sular pis!" denilen raporda yer alan tespitle şöyle:
Araştırma kapsamında 8-11 Mart tarihleri arasında Osmaniye, Adıyaman, İskenderun, Antakya, Harbiye, Defne ve Samandağ il ve ilçeleri ziyaret edildi. Bulguların bütün deprem bölgesi için geçerli olduğunu varsaymamak için bir neden bulunmadığı kanısındayız.
Deprem bölgesinde bilimsel, çevre ve halk sağlığı standartlarına uygun olmasına çaba gösterilen bir atık yönetimi yoktur!
İçinde kimyasalların, ağır metallerin, asbestin, insan ve hayvan ceset parçalarının bulunduğu atıklar yerleşim bölgelerinin ve geçici barınma alanlarının yakınlarına, su kaynaklarına, tarım alanlarına yığılmaktadır.
Enkaz kaldırma sırasında çalışanlar için temel güvenlik ve sağlık önlemleri göz ardı edilmekte, çevrede yaşayanlar tahliye edilmemekte, hatta uyarılmamaktadır.
Gözetildiği gözlemlenen biricik kriter, enkazın en uygun lojistik imkânlarla mümkün olan en masrafsız şekilde kaldırılmasından ibarettir! İhalelerin verildiği hafriyat şirketlerinin kârlılığını yüksek tutmak ekolojik yıkımdan daha önemli sayılmıştır…
Adıyaman ilinde 3 noktadan, Osmaniye ilinde 3 noktadan, Hatay ilinde 6 noktadan ve Asi Nehri’nden 1 noktadan numune alınmış olup akredite bir laboratuvarda analiz gerçekleştirilmiştir.
Alt Yapılar için Afet Yönetmeliği’ne göre, “merkezî yerlerde 72 saat içerisinde” içme suyu temin edilmesi gerekirken 50 günden fazla süre geçmesine karşın bölgede sağlıklı suya erişim mümkün olamamıştır. Halk su ihtiyacını, dayanışmayla ve kendi olanaklarıyla karşılamaya çalışmaktadır.
İnsanlar tarafından tüketilen bütün sular organik maddeler ile kirlenmiş ve koliform bakteri içermekte olup, içme ve kullanıma uygun değildir. Bu suların kullanılması insan ve diğer canlılarda ölümle sonuçlanabilecek birçok hastalık riski barındırmaktadır.
Deprem bölgesinde su kaynaklarının uygun arıtma ve dezenfeksiyon işlemlerinden geçirilmesi zorunludur.
Sudan kaynaklanabilecek halk sağlığı risklerinin önlenmesi için sürekli numune alınarak, TS 266-Türk standartları ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) içme suyu standartlarında belirtilen parametrelere göre ölçümler yapılarak önlemler alınmalı, bu bilgiler şeffaf olarak paylaşılmalıdır.