Çevre mühendisleri inceledi: Deprem bölgesinde kanserojen madde doğaya saçılıyor

Çevre mühendisleri inceledi: Deprem bölgesinde kanserojen madde doğaya saçılıyor

Depremden etkilenen illerde en büyük sorunlarından birinin sağlıklı ve güvenli içme suyu temini olduğu duyumuyla harekete geçen Deprem Takip Merkezi, bölgede teknik keşif gezisi yaptı. Atıklar konusunda uyaran heyet kanserojen maddelerin doğaya saçıldığını belirtti.

TKP''nin kurduğu Deprem Takip Merkezi, depremlerin ardından oluşan yıkım sonrası Hatay, Osmaniye, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta çevre ve halk sağlığı sorunlarını araştırmak ve raporlamak üzere bölgeye çevre mühendislerinden oluşan bir teknik keşif heyeti gönderdi.

soL''dan Can Kuyumcuoğlu''nun haberine göre; bölgeye varan heyet, Deprem Dayanışma Merkezleri’nin yönlendirmesiyle bölgeyi gezerek çadır kent ve konteyner kentlere ulaştı ve bu alanların yerleşime uygun olup olmadığını gözlemledi.

Bunun yanında, halkın su temininin yetersizliğine ve deprem sonrası oluşan inşaat yıkıntı atıklarının depolanmasındaki sorunlara dair incelemelerde bulunan heyet, enkaz kaldırma işlemleri sırasında halk sağlığı ve iş güvenliğine dönük önlemlerin yeterli olup olmadığını ele aldı.

Bölgeye giden heyet arasında bulunan Deprem Takip Merkezi’nden Ömür Yaşayan, bölgeye dair tespitlerini dile getirdi.

Yaşayan tespitlerini şöyle anlattı:

"TKP Deprem Takip Merkezi olarak Çevre Mühendisterinden oluşan bir teknik heyetle deprem bölgelerinde çevre ve halk sağlığı sorunlarını araştırmak ve raporlamak için çalışmalara başladık. depremin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen en büyük problemin içme suyu temininde olduğunu gördük. Deprem dayanışma merkezlerimizde yurttaşlarımızın çoğunlukla kaldığı bölgelerde yetkililerden ya da ilgili bakanlıklardan belediyelerden içme suyu ya da kullanım suyu olarak kullandıkları su hakkında gerekli bilgiler-ndirmeyi alamamış olduklarını gördük.Ya da "Bu suyu içemezsiniz" dediklerini ama içme suyu olarak kullanabilecekleri suyun temininde de olnlara bir destek sağlanmadığını gördük."

''SAĞLIKLI SUYA ERİŞİM İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR YERİNE GETİRİLMİYOR''

Heyet, depremin üzerinden 1 ay geçmesine karşın bölgede en temel sorunun sağlıklı ve güvenli suya erişim olduğunu vurguladı.

Heyetin aktardığına göre, su ihtiyacının bir kısmı yardımlarla, bir kısmı belediyenin su tankerleriyle yaptığı dağıtımla, bir kısmı da kentlerde geleneksel olarak yapılan sondaj ile kuyudan çekilen suyla sağlandı. Kuyu sularının, şebeke sularının ve tanker sularının yemek yapmak, bulaşık yıkamak, duş almak, temizlik yapmak gibi farklı ihtiyaçlar için kullanıldığı tespit edildi.

Heyet, halkın güvenli ve sağlıklı suya erişememesinin en temel nedeninin, Resmi Gazetede 2007’de yayımlanan “Alt Yapılar için Afet Yönetmeliği”nde belirtilen şartlara uyulmaması olduğuna işaret etti. Yönetmelikte yer alan, içme suyu şebekeleri, atıksu kanalizasyon şebekeleri, su ve atıksu arıtma tesislerinin doğal afetlere dayanıklı olarak tasarımı, bakım ve onarımı için gerekli asgari şartların yerine getirilmediği vurgulandı. Bunun yanında, altyapı tesislerinin afet risk analizlerinin yapılmadığı ve altyapı tesislerine ait acil durum müdahale planlarının bulunmadığının görüldüğü belirtildi.

Heyet, Osmaniye, Hatay, Adıyaman’da bulunan haneler ve çadırkentlerin yakınındaki şebeke, kuyu ve tanker suyundan numuneler aldı.

Diğer yandan, Asi Nehri yakınlarına depremde oluşan inşaat yıkıntı atıklarının döküldüğü görüldü. Bunun üzerine Asi Nehri’nden numune alındı. Sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağı kaydedildi.

''İNŞAAT YIKINTI ATIKLARI ÇADIRKENT VE SU KAYNAKLARININ YAKININA DÖKÜLDÜ''

Deprem sonrası oluşan inşaat yıkıntı atıklarının çadırkent - konteyner kentlerin, tarım alanlarının, su kaynaklarının yakınına döküldüğü görüldü.


Hatay, Antakya: Molozlar sulak alanın hemen yakınına dökülüyor

Hatay, Samandağ: Atıkların depolandığı yer, sulak alan olmasının yanı sıra tarım arazisine de yakın yerde bulunuyor 

Osmaniye: Atıkların döküldüğü yer, su alanları ve çadırkente oldukça yakın

Adıyaman: Atıkların döküldüğü yer, Atatürk Barajı''na 1,5 kilometre uzaklıkta

Teknik keşif heyeti, bölgede yaptığı incelemelerin ardından değerlendirmelerini paylaştı. Heyet adına açıklamayı çevre mühendisi Medet Güney yaptı.

"Çevre mühendisleri olarak deprem bölgesindeki son günümüzdeyiz. Kamuoyunu bilgilendirmek için çalışmalarımızın son günündeyiz. Çalışmalarımıza ilişkin bir rapor yayımlayacağız. Bundan önce çalışmalarımıza ilişkin kamuoyunu bilgilendirme gereği duyduk. Yapmış olduğumuz gözlemlerde alt yapı ile ilgili ve atıklarla ilgili sıkıntıların sıkıntıların çok fazla olduğunu gördük. Özellikle alt yapılar için afet yönetimine hiçbir şekilde uyulmadığını gördük. Bölgede uzunce bir süre insanlar susuz kalmıştır. Şebekelerde su bulunmamıştır. Kanalizasyonda da kırıkların çatlakların olduğu tespit edilmiştir. Bunun doğrultusunda yetkililer halka uzunca bir süre sağlıklı suyu iletememiştir. En önemli meselelerden biri atık meselesi. Deprem bölgesinde yaklaşık 10 milyon metreküp yığıntı atığı dedğimiz atıklar bulunmaktadır. Yetkililer atık konusunda önlem almayıp tehlikeli atıkları bertaraf sahalarına götürmektense ormanlık alanlara dökmek sureti ile kontrolsüz bir şekilde ayrıştırmaya başlamışlardır. Bu maddelerin içinde son zamanlarda çokça konuşulan bir madde de vardır. Bu madde aspres maddesi. aspres kanserojen bir maddedir. Hızlı bir şekilde insan sağlığını etkilemiyor. Etkisi uzun sürelerden sonra ortaya çıkan bir kanserojen maddedir. Özellikle bu bölgede çalışan işçiler maruz kalmaktadır ve hiçbir şekilde koruyucu madde giyilmemektedir. Onun için buradan bölgedeki insanları uyarmamız gerekiyor. Aspres ve diğer tehlikeli maddelere karşı en azından bireysel önlem alınması gerekiyor. FFP3 maskesi takmaları gerekiyor."

İlgili Haberler