Denizli’de din görevlileri arasında bazı imamların eskort kızlarla ilişkisi olduğu iddialarının yayılması üzerine Merkezefendi İlçe Müftülüğü idari soruşturma başlattı. Rutin denetim için gelen Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri de bu iddialardan haberdar olunca soruşturma başlattı.
Denizlimuhabir.com’un haberine göre, bir müezzin ve 3 imam ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda din görevlisinin ifadesine başvuruldu. Son olarak soruşturmaya konu olan 4 din görevlisi dinlendi. Eskort kızlarla yapılan görüşmelerin bir camiye kayıtlı telefondan yapıldığı, Whatsapp ve Twitter uygulamalarının kullanılarak temasa geçildiği iddia edildi.
MOBBİNG UYGULANDIĞI İDDİALARI
Olayla ilgili suçlanan din görevlilerinden ikisinin Bayramyeri ve Somuncuoğlu camilerinde görevli A.S. ve M.İ.D. oldukları iddia edildi.
Diğer yandan soruşturmanın Memur Sen Konfederasyonu dışındaki tüm sendikaları hedef aldığı öne sürüldü.
Daha önce 5 kez görevden alınan ve mahkeme kararları ile geri dönen Adil Sen üyesi Hilal Camisi imamı M.O. ile Din-Bir Sen Denizli temsilcisi Y.K.’nin de ilgileri olmadıkları halde soruşturmaya dâhil edildiği iddia edildi.
Soruşturmada ifade veren din görevlilerine bu iki isim hakkında aleyhte ifade vermek üzere mobbing uygulandığı ifade ediliyor.
ADİL SEN GENEL BAŞKANI’NDAN AÇIKLAMA
Adil Sen Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu, bu iddialar üzerine Denizli’ye gelerek İl Müftülüğü önünde açıklama yaptı. Merkezefendi İlçe Müftüsü’nün soruşturmanın selameti açısından açığa alınmasını isteyen Hocaoğlu, “Üyelerimize mobbing yapılmakta ve hukuksuz bir şekilde Merkezefendi İlçe Müftüsü tarafından çalışan arkadaşlarımız birbirlerini şikâyet etmeye zorlanmaktadır. Oynanan oyunları görüyoruz. Üyelerimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz. Yürütülen soruşturmanın selameti açısından, çalışan arkadaşlarımıza bir daha baskı kurmasına fırsat vermemek için soruşturma bitene kadar Merkezefendi İlçe Müftüsü’nün derhal açığa alınması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.
"DUYUMDAN İBARET BELDEN AŞAĞI İDDİALAR"
Soruşturmadan bir sonuç çıkmaması durumunda soruşturmayı açanlar hakkında adım atacaklarını söyleyen Hocaoğlu, “Denizli il Müftülüğü çalışanlarıyla alakalı duyduğumuz duyumlar üzerine ilçe müftülüklerinde olan güzide görev arkadaşlarımızın hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili buraya geldik. Hakkında belden aşağı vurulan arkadaşlarımızla alakalı sadece duyumlardan ibaret olan konularla ilgili bazı temaslarda bulunmak zorunda kaldık. Kuvvetli şüphe olmadığı halde farklı iddialar sebebiyle birileri tarafından zorlanarak adeta mobbing yapılarak şikâyete zorlandığını tespit ettik. Bu soruşturma içine dâhil edilen 4 kişiden üç tanesinin Adil Sen’e üye olması bizi son derece rahatsız etti. Hukuken bir kişi hakkında işlem yapılırken kuvvetli şüphe olmalı. Ondan sonra soruşturma başlatılmalı. Özellikle bir kişi hakkında soruşturma açılsın diye birileri tarafından zorlanıyor ise bu hukuk dışı bir uygulamadır. Soruşturmadan hiçbir sonuç çıkmazsa bunu kuranlar hakkında adımlar atacağımızı duyururuz” ifadelerini kullandı.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NI GÖREVE DAVET ETTİ
Hocaoğlu, Adil Sen’in internet sitesinde yer alan açıklamasında da “Denizli’de üyelerimize mobbing yapılmakta ve hukuksuz bir şekilde Merkezefendi İlçe Müftüsü tarafından çalışan arkadaşlarımız birbirlerini şikayet etmeye zorlanmaktadır. Oynanan oyunları görüyoruz” diyerek, şunları kaydetti:
“İl temsilcimiz, ilçe temsilcimizin ve üyelerimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz.
Kimsenin Diyanet İşleri Başkanlığı gibi güzide bir kurumu, kendi heva ve hevesleri sebebiyle yıpratmaya, meslektaşlarımızı yıldırmaya, sindirmeye, özel hayatlarına müdahele etmeye hakkı yoktur. Buna asla müsaade etmeyeceğiz.
Yürütülen soruşturmanın selameti açısından, çalışan arkadaşlarımıza bir daha baskı kurmasına fırsat vermemek için soruşturma bitene kadar Merkezefendi İlçe Müftüsünün derhal açığa alınması gerektiği kanaatindeyiz.
Sayın Milletvekillerimiz, Sayın Denizli Valimiz, Sayın Diyanet İşleri Başkanımız veya Başkan Yardımcılarımızın talebi halinde bilgilendirmeye hazırız. Kimse hukukun üstünde olamaz. Hukuk herkese lazımdır. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.”
