Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ifadesinde Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fatih Terim’le 28. kattaki odasında neler konuşulduğunu anlattı.
HAKAN ATEŞ’İN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ateş, Seçil Erzan'ı ilk şahsen 2019 yılında Fatih Terim’in Florya'daki kulübe daveti sebebiyle tanıdığını belirtti. O dönemde Galatasaray Kulübü ile Denizbank’ın çalıştığını ve bu davete icabet ettiğini söyledi. Ateş, bu tanışıklığın ardından Erzan ile herhangi bir irtibatının olmadığını, olsa bile genel müdür olarak bunun doğal bir durum olduğunu ifade etti.
Ateş, Seçil Erzan’ı daha sonra ilk kez 9 Nisan 2023 tarihinde, genel müdürlüğün 18. katındaki toplantı odasında gördüğünü söyledi. Ateş, 7 Nisan'da banka yöneticilerinden Tanju Kaya’nın kendisine iki ayrı şikâyetçinin bankada paraları olduğunu, fakat bu paraların Seçil Erzan tarafından fon vaadiyle alındığını ve sonrasında kendisine ulaşamadıklarını belirterek şikayetçi olduklarını dile getirdiğini aktardı. Bu şikâyetçilerin Bülent Çeviker-İnci Çeviker ile Emre Belözoğlu ve Volkan Bahçekapılı olduğunu öğrendiğini söyledi.
Erzan’ın, yüksek karlı fon vaadiyle Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fatih Terim ve diğer tanınmış isimleri dolandırdığı iddiaları üzerine yürütülen soruşturmada, Ateş’in ifadesi önemli bir yer tutuyor. Ateş, şikâyetlerin ardından Erzan’ın genel müdürlüğe getirilerek ifadelerinin alındığını ve sürecin bu şekilde başladığını belirtti.
FATİH TERİM: ERZAN KIZIM GİBİ
Akşam ise Fatih Terim şahsi telefonumu arayarak Bodrum’dan geleceğini ve oruçlu olduğunu, akşamına benimle görüşmek istediğini dile getirdi. Bir gün sonra genel müdürlükte buluşmak için sözleştik. Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile (8 Nisan’da) genel müdürlüğe geldi. 28. katta bulunan odamda görüştük.
Emre ve Arda çok büyük rakamlardan bahsederek milyon dolarları elden Seçil Erzan’a verdiklerini söyledi. Emre Belözoğlu ve Arda Turan, Seçil Erzan’a para vermeden önce Fatih Terim’e danıştıklarını dile getirdi. Terim’in kendilerine Seçil Erzan’ı kızı gibi gördüğünü ve güvenebileceklerini söylediğini ifade ettiler. Fatih Terim de o esnada bu konuşmaları doğruladı.
(Sonraki gün) telefonla detaylı bilgi aldım. Akşam 18.00 civarında genel müdürlüğe geldim. Erzan’ın olduğu toplantı odasında en fazla 5-10 dakika kaldım. Tanju Kaya, Seçil Erzan ile görüşmelerinde bir sonuca ulaşamadığını, rakamların havalarda uçuştuğunu ve Erzan’ın tutarlı bilgi vermediğini, ikametine gidip belgeler alıp geldiğini, fakat yine de kesin sonuçlara ulaşamadıklarını dile getirmişti.
“DOĞRU NEYSE ANLAT”
Erzan’ın yanına giderek ‘Geçmiş olsun, doğru neyse onları anlat, insanlar mağdur olmasın’ şeklinde cümleler kullandım. Ağzımdan kesinlikle zimmet kelimesi çıkmadı. Tamamen gerçekleri söylemesini istedim. 2019’dan sonra Erzan’ı ilk kez ve son kez 9 Nisan 2023’te 5 ile 10 dakikalık zaman aralığında gördüm. Kendisini ben de hiçbir personelim de hürriyetinden yoksun kılmamıştır. Olayın ortaya çıkmasından sonra vereceği ifadelerde zimmet kelimesini kullanmasına ilişkin hiçbir beyanda bulanmadım. Kendisine baskı yapmadım. Doğruyu söylemesi için telkinlerde bulundum. Seçil Erzan’ın getirdiği belgeleri dahi görmedim.
KOVUŞTURMAYA YER YOK KARARI
Öte yandan Erzan'ın banka yetkilileri tarafından baskı yapılıp alıkonulduğu iddialarına dair yapılan incelemeler sonuçlandı.
Erzan, Fatih Terim gibi tanınmış isimlerin de dâhil olduğunu öne sürdüğü güvenilir fonlar üzerinden, aralarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 29 kişiyi dolandırmakla suçlanıyordu. İddialara göre bu kişiler yaklaşık 25 milyon dolar ve 7 milyon 384 bin lira dolandırıldı.
ERZAN'IN İFADELERİ VE ÇELİŞKİLER
Seçil Erzan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede, banka yetkililerinin kendisine baskı yaptığını ve alıkonulduğunu iddia etti. İfadesinde, Denizbank Avrupa 1. Bölge Müdürü Sermin Tekin'in Çorlu'daki evine geldiğini, yanında korumalar bulunduğunu ve bu kişilerin bankanın araçlarını kullandığını belirtti. Erzan, daha sonra Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğü'ne götürüldüğünü, burada koluna serum takılarak banka dışında faaliyet yaptığını söylemesi için baskı gördüğünü iddia etti.
Yürütülen soruşturmada, Erzan'ın ifadelerinde birçok çelişki tespit edildi. Sermin Tekin ile yapılan yazışmaların incelenmesi sonucu, Erzan'ın banka tarafından hürriyetinden yoksun bırakıldığına dair herhangi bir kesin ve inandırıcı delil bulunamadı. Denizbank'ın her müşteki bakımından gerçek bankacılık faaliyetlerini somut olarak ortaya koyduğu ve Erzan'ın iddialarını doğrular nitelikte bir delil bulunmadığı belirtildi.
Soruşturma neticesinde, Denizbank'ın Seçil Erzan'ı kayırdığına dair somut bir delil elde edilemediği, aksine Denizbank yetkililerinin Erzan hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade edildi. Bu nedenle, Erzan'ın iddialarına ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
