Zeyrek'in "Gül'ü 'adaylıktan vazgeçirme' trafiği" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Gelelim son görüşme iddiasına (özellikle “iddia” diye yazıyorum, çünkü kayıt dışı —off the record- teyit ettiğim bu bilgi henüz kendileri tarafından resmen açıklanmadı). Bu iddiaya göre Gül’le uzun yıllar yakın çalışmış, hatta arkadaş olmuş iki önemli isim Ankara’dan İstanbul’da giderek Gül’ü ziyaret etmiş. Kaynaklarım, ziyaretin gündeminin Suriye başta olmak üzere güncel dış politika ve savunma konuları olduğunu söyledi. Ancak ‘Söz konusu isimler böyle kritik bir dönemde Gül’ün yanına gitmişse orada seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı adaylığının konuşulmaması mümkün mü?’ diye sorarsanız, gönül rahatlığıyla “Evet” yanıtını veremem.
Başbakan Binali Yıldırım’ın İspanya dönüşü verdiği mesajı da yazdıklarıma eklemek isterim. Hepsini birlikte ele alınca şu sonuca varmak mümkün:
Her ne kadar önemsiz gösterilmeye çalışılsa da Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olması, muhalefet kanadındaki en ciddi senaryoydu ve AK Parti bu ihtimalin gerçekleşmesini istemiyordu. O nedenle de “Aday olma” diyenler de en az “Aday ol” diyenler kadar emek harcadılar ve büyük ölçüde başarılı oldular.