Deniz Baykal'ı "rahatsız eden" zirve

CHP Lideri anlatıyor...
“Beni rahatsız eden şudur; Çankaya’da zirve toplandı, zirveden saatler sonra İstanbul’da Yüksek Komuta kademesinde görev yapmış 3 general tahliye oldu. Arkasından iki önemli şaşırtıcı açıklama yapıldı Genelkurmay’dan. Açıklamalardan biri savcılıktan geldi, Dursun Çiçek’in, bu işte sorumlu olduğuna dair emarelerin çıktığı ifade edildi. Mahkemeye gönderildi, mahkeme saçmalamayın dedi, tutuklamadı. Ne oldu, Hukukla mı veriyorsunuz, siyasetle mi veriyorsunuz? Soruşturmanın gereğini yapmak için mi veriyorsunuz, soruşturmanın önünü kesmek için mi veriyorsunuz? Aynı şekilde 3. bir dava olarak İstanbul’da 1. Ordu’yla ilgili olay. O konuda bir açıklama yapıldı. Bunlar düşündürücü açıklamalardır.”
Ana Muhalefet Liderinin söylediği nedir?..
Başbakan’ın bir süre önce söylediği, “Derin paslaşmalar” dır!..
Çıkarılacak sonuç da şudur...
TSK üzerinde bir operasyon varsa, bu operasyon tek taraflı değil, “derin paslaşmalarla!!” gelişmiş, bir işbirliğinin sonucudur..
Baykal’ın sözlerini bir kenara yazalım...
“Şimdi bakınız Türkiye’de çok çarpıcı iddialar, ithamlar ortaya atılıyor. Bu iddiaların, ithamların dayanaklarının ne olduğuyla ilgili kamuoyunu tatmin edecek şu ana kadar doyurucu bir sonuç alınabilmiş değil. Ergenekon davası birkaç ay sonra 3. yılını tamamlayacak. 3 yıldır süren bir dava. Kaç tane yeni iddianame çıktı. Dalga dalga iddianameler artıyor. Her yeni iddianame daha önceki davaları içinden çıkılmaz hale getiriyor. Şimdi böyle bir süreç oturtulmuş, böyle bir sürecin içinde çok hassas iddialar var. Mesela o Dursun Çiçek olayı bu nitelikteki bir dava. Yani irtica ve AKP’yle mücadele eylem planı diye bir hazırlık yapıldı iddiası bir süreden beri kamuoyunda konuşuluyor. Belge çıkarıldı belgenin fotokopi olduğu anlaşıldı. Sonra bir başka belge çıktı bu ıslak imza dediler. O belgeyi gönderen insan ben ifade vermeye hazırım, tanıklık yapmaya hazırım dedi kimse onu araştırmadı. Şimdi eldeki belge ıslak imza mıdır değil midir, orijinal belge midir, o kişi tarafından mı hazırlanmıştır?
İlgili kişi diyor ki o Albay benim o orijinal imzalı belgeyse, benim onun üstünde parmak izimin olması lazım. O nedenle bana savcı uzattığı zaman tutmadım diyor. Eldivenle tuttum onu diyor. Şimdi bunun incelenmesi lazım.
Daha böyle kanıtlanmamış. Kamuoyuna net, güven verici şekilde dayanakları izah edilmemiş, bir ithamı, bir iddiayı daha bu aşamadayken Genelkurmay yetkilileri maalesef yaptığı anlaşılıyor derse, demiş ise şimdi benim vatandaş olarak bunun dayanağını öğrenme ihtiyacım var. Hangi yeni olay var? Jandarmadaki olay daha önce mahkemelerin hem Ankara’daki mahkemenin, hem de İstanbul’daki mahkemenin ciddiye almadığı, tatmin edici bulmadığı Adli Tıp raporunun ötesinde bir şey değil... Tabii. Şimdi ben diyorum ki, eğer bu aşamada doyurucu bir inceleme yapılmadan, yukarıdaki bir zirvede bu konu konuşulmuş, maalesef yapıldı diye bir anlayış ortaya çıkmışsa bunun sorgulanması lazımdır. Yani bunun dayanağı nedir? Niçin siz parmak izi araştırmasını yapmadınız? Niçin mürekkebin yaşını incelemiyorsunuz? Bunun hepsi teknik olarak mümkün...”
Baykal’ın bir sözü var, “Bir defa Türkiye’de ne bir savcının ne bir hâkimin ne bir başbakanın, ne bir cumhurbaşkanının Ergenekon terör örgütü sözünü kullanmaya hakkı yoktur” diyor...
Acaba Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da hâlâ aynı kanaatta mı, ne dersiniz!!?

Yazarın Diğer Yazıları