ABD başkanlık seçimleri öncesinde yapılan son anketlerde Joe Biden tepe taklak düşmeye başladı. Özellikle de Donald Trump ile birlikte CNN’de çıktıkları yayın sonrasında Biden’ın oyları resmen alabora oldu.
İkilinin televizyon programında Biden berbat bir performans sergiledi. Biden o programda ara ara durakladı, mırıldandı, boşluğa baktı ve ne dediği anlaşılamayan bazı şeyler söyledi. Yayını izleyenler Biden'ın bunadığını artık ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Yayından sonra sosyal medyada Biden’ın ağır bir demans rahatsızlığından muzdarip olduğu gibi yorumlarda patlama yaşandı. Bunun üzerine pek çok seçmen “Böyle biri başkanımız olmaz” diyerek ağır eleştirilerde bulundu.
En son açıklanan anketlerde seçmenin bu kararını çok net bir şekilde gösteriyor. Programdan sonra yapılan ilk anketlerin sonuçlarına göre Donald Trump rakibi Biden’a en az 6 puan, bazı anketlere göre ise 8 puan fark atıyor.
Şimdilerde ABD kamuoyunda 81 yaşındaki Biden’ın biraz daha konuşursa aradaki farkın 10 puanı geçebileceği konuşuluyor. Olay öyle bir raddeye geldi ki Demokrat Parti seçmeni bile Biden'ın yaşını sorun eder hale geldi. New York Times’ın Çarşamba günü yayınladığı ilk ankete göre Trump muhtemel seçmenler arasında Biden’a 6 puan fark atıyor. Ankete göre Biden % 43 civarında oy alırken Trump'ın oyu %49 görünüyor. Bu New York Times’ın 2015’ten bu yana herhangi bir ankette elde ettiği en büyük fark olarak tarihe geçmiş durumda.
New York Times'ın kayıtlı seçmenler arasında yapmış olduğu ankette Trump, 65 yaş ve üzeri hariç her yaş grubunda Biden'ı geride bırakıyor. Sadece 65 yaş üzeri olan seçmenler arasında Biden'ın önde çıktığı görülüyor. Bu sonuç bir bakıma 65 yaş üzerindeki yani yaşlı, ihtiyar denilebilecek ABD seçmeni Biden'ın durumuna bir empatiyle bakabildiğini gösteriyor.
Aynı ankete hispanik asıllı seçmenler arasında Trump'ın 9 puan önde çıktığı görülüyor. Bu belki de anketin en çarpıcı sonucu. Zira Trump'ın açıklamalarına bakıldığında göçmen karşıtı, beyazlar dışındaki gruplara karşı son derece önyargılı bir dil kullandığı görülüyord. Fakat bütün bunlara rağmen hispanik seçmenlerin de Trump destekler gözükmesi Biden'ın ne kadar kötü bir durumda olduğunu gösteriyor.
Beyaz Saray için en endişe verici sonuç ise kayıtlı seçmenlerin % 74'ün biden'ın etkili bir başkan olmak için çok yaşlı olduğunu düşünmeleri. Trump için ise aynı şeyi söyleyenlerin oranı sadece %42. Oysa Trump ile Biden arasındaki yaş farkı sadece 3. Fakat mukayese edildiğinde Trump’ta yaşlılık emareleri hiçbir şekilde görülmüyor. Trump gayet dinç, golf oynuyor, hareretli konuşmalarda teklemeden konuşuyor… Aklı başında tabirini Trump için kullanmak biraz ironik olsa bile en azından ikili karşılaştırmada söylenmesinde problem gözükmüyor.
Wall Street Journal tarafından yayınlanan ve kayıtlı seçmenler arasında yapılan bir başka ankete göreyse Trump'ın oyu %48, Biden'ın oyu ise % 42 civarında görünüyor.
Wall Street Journal anketinde Trump'ın Biden’a karşı üstünlüğü Şubat ayı sonlarında yapılan son anketlere kıyasla 4 puanlık bir artış gösteriyor. Trump hakkında alınan mahkumiyet kararı Trump'ın oylarında küçük bir düşmeye yol açmıştı. Fakat yaklaşık 6 aydır, hatta bir yıldır yayınlanan anketlere baktığımızda Trump'ın oylarında istikrarlı bir yükseliş söz konusu. CNN’deki televizyon münazarasında Biden ile yaptıkları konuşmadan sonra ise Trump'ın oyları ciddi bir yükselme trendi sergilerken, Biden'ın oylarında ise rekor oranda bir düşüş seyri gözlemleniyor.
Wall Street Journal'ın anketinde kayıtlı seçmenlerin %80'i Biden'ın başkanlık yarışına girmesi için çok yaşlı olduğunu söylüyor. Amerika başkanlık seçimleri eğer böyle gider ise iki yaşlı arasında gerçekleşecek.
Son anketlerden sonra Demokratlar Cephesi'nde tam anlamıyla panik havası hakim. Demokratlar arasında Biden'ın adaylıktan çekilmesini isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Pek çok gazetenin ileri gelen yazarları Biden’ın çekilmesi için çağrılarda bulunuyor, Biden'a açıkça “Çekil” diyorlar. Ancak geriye sadece 4 ay gibi bir süre kaldı, hatta 4 ayın bile altına düştü. Biden seçilse bile kimi aday gösterecekler bu kadar kısa sürede adayı nasıl bulacaklar, bunu topluma nasıl anlatacaklar gibi sorular da demokratlar arasında tartışılan konular arasında.
Şu günlerde mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in adaylığı konuşulsa da Harris, Trump karşısında zafer kazanabilecek bir aday gibi görünmüyor. Nitekim en son yapılan Reuters İpsos anketine göre de eğer Kamala Harris aday olur ise Trump'ın kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğu anlaşılıyor. Ankette Trump'ı yenebilecek tek adayın eski başkan Barack Obama'nın karısı Michelle Obama olduğu ortaya çıktı.
İpsos anketine göre Trump'ın karşısına çıkması halinde Michelle Obama'nın 11 puan farkla seçimi kazanması ön görülüyor. Michelle Obama eğer ABD başkanı seçilirse Amerika tarihindeki ilk kadın başkanı olacak ilk siyahi kadın başkanı olacak ve aynı zamanda da ilk eski başkanın eşi başkan olacak.
Aslına bakılırsa Michelle Obama demokratlar arası her zaman popüler bir isimdi. 2011 yılında bir üniversite tarafından yapılan seçim anketinde seçmenlerin beşte üçünden fazlasının ona olumlu baktığı hatta kocasının başkanlığının ilk dönemlerindeki puanlarını bile gölgede bıraktığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz Şubat ayında yayınlanan Rasmussen raporunda da demokratlar Biden'ın yerinde Michelle Obama'yı görmek istediklerini açık bir şekilde gösterdiler.
Michelle Obama eşinin başkanlığı döneminde zamanını sağlıklı beslenme, servet eşitsizliği ile mücadele, adil Servet dağılımı gibi konulara ayırarak toplumun sempatisini kazanmayı başardı.
Fakat Michelle Obama'ya aday olup olmayacağı sorusu ne zaman yöneltilse buna olumsuz cevağ verdi. Hatta kocasının başkanlığının son yılında da bile bu soruya maruz kalmıştı.
Biden'ın kendi isteğiyle adaylıktan çekilmeden Michel Obama'nın başkan adayı olması pek muhtemel değil. Diğer bir olasılık ise Biden’ın Michelle Obama'yı halefi olarak göstermesi. İşte bu durumda belki Michelle Obama başkanlığa aday olur. Çünkü aralarında bir aile dostluğu söz konusu. Michel Obama'nın Biden'ın sırtından vuran bir Brütüse dönmek istemeyeceği muhtemel.
Obama dışında da başka adaylar söz konusu konuşulan isimler var ama Reuters'in anketine göre bunların hiçbiri Trump'ı geçebilecek bir oy oranına ulaşamıyorlar.
Son birkaç gündür Biden'ın üzerinde çok büyük baskı var. Fakat Biden da adaylıktan çekilmeyeceğini ısrarla tekrar ediyor. Biden ile çıktığı televizyon programından hemen sonra “Daha yavaş yürüdüğüm ve daha yavaş konuştuğum doğru. Artık genç değilim. Ancak mücadeleye yine de devam edeceğim” dedi. Başkanlık için daha yavaş yürümek çok büyük bir sorun değil fakat daha yavaş konuşma, insanı zihinsel bilinç yeteneklerinde çok ciddi bir gerilemeye işaret ettiğinden oldukça ehemmiyetli.
CNN’deki münazarada ayan beyan ortaya çıktığı üzere Biden’ın zihinsel becerilerinde ciddi bir erozyon yaşanıyor. Başkan Biden geçen haftaki başkanlık tartışmasında bir hata yaptığını da kabul ediyor. Biden birkaç gün yaptığı açıklamada “Beceriksizce davrandım, yeterli beceriyi gösteremedim, o programda kötü bir gece geçirdim. İyi bir tartışma olmadı. Fakat o tartışma programı sahnede 90 dakika sürdü. Siz beni sadece 90 dakikayla yargılamayın. 3.5 yılda beler yaptığımı görün” ifadelerini kullandı.
Biden'ın her yaptığı açıklama insanlarda belki bir acımaya yol açıyor ama aynı zamanda da zavallı bir imajı da güçlendiriyor. Seçmenler yukarıda da belirtildiği üzere ABD Başkanı’nı bu halde görmek istemiyorlar.
Öte yandan Biden rızasıyla çekilmek istemese görünen o ki buna mecbur kalma ihtimali oldukça yüksek ve süreç uzadıkça da seçilme ihtimali dibe doğru ilerliyor. Parti içerisindeki muhalefet hızla genişliyor. Şimdiden üç temsilciler meclisi üyesi başkan adayının değiştirilmesi gerektiğini açıkça dillendirdi. Bunların sayısı her geçen gün artacağa benziyor ve bu durumda da Biden çekilmek zorunda kalabilir.
ABD başkanlık yarışında Biden gerçekten çok zor durumda ve Trump keyifle gülümsüyor. Eğer Obama'nın karısı Michelle Obama, Trump'ın karşısına başkan adayı olarak çıkar ise başkanlık yarışı daha da renklenecek gibi görünüyor.