Demokrasi ve Özgürlükler Adası açıldı

Demokrasi ve Özgürlükler Adası açıldı

27 Mayıs 1960 darbesinin ardından dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın yargılamasının yapıldığı Yassıada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Demokrasi ve Özgürlük adası adıyla hizmete açılıyor. Açılışta ilk konuşmayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanvekili Celal Adan, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış törenine birlikte geldi.

Erdoğan ve Bahçeli ile beraberindekiler, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda ilk olarak 27 Mayıs Müzesi'ni gezdi. 

Yargılamaların yapıldığı müzede incelemelerde bulunan Erdoğan ve Bahçeli, dev ekrana yansıtılan Dünden Bugüne Yassıada Belgeseli'ni de izledi.


Daha sonra Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'ne geçen Erdoğan ve Bahçeli, burada Adnan Menderes'in doğduğu evin benzerinin yer aldığı "Aydın Evi"ni de ziyaret ederek, günün anısına fotoğraf çektirdi.


Erdoğan, Bahçeli ve beraberindeki heyet, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın diğer bölüm ve alanlarını da gezerek yetkililerden bilgi aldı. 

Açılışta konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

"Yakın siyasi tarihimizin sisli bir o kadar da sancılı döneminin 60. yıl döneminde anlamlı bir açılışa şahit olmaktan bahtiyarım. Burası milli hafızalara kazınmış alaca karanlık bir devrin demokrasiye vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir. Bu sarsıcı gerçek hepimizin benimsediği tarihsel bir vaka olarak kayıtlara geçmiştir. Yassı Ada’da adalete deli gömleği giydirilmiştir."

"ÖN YARGILAR MİLLİ BİRLİĞİMİZE ZARAR VERMİŞTİR"

"27 Mayıs’ın 60. Yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın açılışı geçmişin kötü anısını geleceğin umut ışığına çevirecektir. Kahveleri ve gönülleri ayıran ön yargılar milli birliğimize zarar vermiştir. Arkası önü planlanıp projelendirilen demokrasi ve kanun dışı müdahaleler ağır hasarlar bırakmıştır. Bizim sükunete ihtiyacımız vardır. Demokrasi ve Özgürlükler Adası bu amaca simgesel ön ayak olacaktır. Bu açılışa şahsımı davetinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum."

"TÜRKİYE'NİN SON 60 YILINDA ÇARPIKLIKLAR YAŞANDI"

"Sayın Cumhurbaşkanım demokrasi pek çok tanımı yanında tahammül ve saygı eğilimidir. Milletin verdiği yetkiyi tekrardan alacak yine milletin kendisidir. Sandıktan çıkan sonuç zorla baskıyla tahrip ve tasfiye edilirse acıklı olaylar yeşerecektir. Türkiye’nin son 60 yılında bu çarpıklıklar yaşanmıştır. İç ve dış mihrakların yıkım kervanında dahil olması felakettir. Türkiye’yi dar ölçekli bir kaymak tabaka değil de milletin öz ve öz evlatları yönettikçe çıkar ve güç merkezleri elbet rahatsız olmuşlardır."

"HER DARBENİN İÇ VE DIŞ LOBİLERİ VARDIR"

"Yassı Ada mahkemelerini kuranlar bir devri değil demokrasi ve özgürlükleri masaya oturtmuşlardır. Hala darbeye umut bağlayanların varlığı ise tedavisi olmayan virüs belasına delalettir. Her darbenin, muhtıranın iç ve dış lobileri karanlık kulis bekçileri vardır ve bilinmektedir. Darbe yanlış bir karardır ve zulümdür. Nitekim acı verici tecrübelerle bu durum teyit edilmiştir. Bu kötü sicilin temizlenmesi önemli bir gelişmedir. Demokrasi defalarca uçurumdan dönen Türkiye’dir. Ezemeyecekleri milletimizin cesur yüreğidir. Tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi kimse belini doğrultamayacak cezasını çekecektir."

"21. YÜZYIL TÜRK YÜZYILI OLACAKTIR"

"Sandık milli iradenin beşiği, demokrasinin gücüdür. Aklından darbe geçiren herkes kaybetmeye mahkum ve mecburdur. Türkiye’nin basiret dirayeti hiçbir gayri meşru girişime izin vermeyecektir. Güvenlik özgürlük dengesi sağlam kurulduktan sonra 21. Yüzyıl Allah’ın izni ile Türk yüzyılı olacaktır. Geleceğin gücü Türkiye’dir mazlumların haykıran sesi büyük Türk milletidir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ardından kürsüye gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un açıklamaları ise şöyle;

"Amacımız kuru kuruya bir yas töreni değildir. Toplumlar arasında takınılacak tavır, travmaların üzerinden gelmektir. Biz de 27 Mayıs darbesi ile yüzleşmeliyiz. Bugün bu adanın gördüğünüz her temelinde milletimizin demokrasiye olan inancı yer almaktadır."

"CİNAYETLER 3 ÖNEMLİ VATANPEREVERE DEĞİL, MİLLETE DE YÖNELİKTİR"

"Hepimizin bildiği üzere milletin vicdanında yara açan 27 Mayıs darbesi, milletin yüreğinde yara açan, gerici ve ilkel bir harekettir. Şunu belirtmeliyim ki bu cinayetler yalnız 3 önemli vatanpervere değil, millete de yöneliktir. Sandığa ihtiyaç duymadan iktidara gelmeye çalışan bu yapı, milletin ve sivil siyasetin önünü kesmiştir. 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat’ta ve en son 15 Temmuz’da milletin iradesine kat eden 27 mayıs darbesi bu hareketin ilk halkasıdır."

"BİZ BU YOLA KEFENİMİZ İLE ÇIKTIK SÖZÜ DAYATMALARA MEYDAN OKUMADIR"

"Demokrasimiz sivil siyaset ve aziz milletimizin aziz hukukunu koruma ruhu ile bugünler için ağır bedeller ödenmiştir. Toplum ve siyaset hayatımız çok uzun yıllar Yassıada gibi bir yara ile sarsılmıştır. Bizleri ağırlayan bu ada, milletin temsilcilerine en ağır hareketlerin reva görüldüğü bir yer haline gelmiştir.

Merhum Menderes’in elleri bağlı şekilde idam sehpasına götürülen resim, siyasilere verilen gözdağıdır. Bazı gafiller, bu fotoğrafı siyasetçilere dayatmışlardı. Sayın Cumhurbaşkanımız, sizin ‘biz bu yola kefenimiz ile çıktık’ sözünüz, dayatmalara karşı meydan okumadır. Bugün bir araya gelerek yeni hali ile ziyaret ettiğimiz bu ada, 60 yıl önce işlenen siyasi cinayetin olay mahalidir.

Bu ada, 2013 yılında Demokrasi ve Özgürlükler adası oldu. Karanlık ve utanç verici bir devrin sembolü olmuş adanın yeni haline dönüşmesine vesilen olan Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Darbenin dönüm yıldönümünde, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes ile 15 Temmuz’da bedel ödeyenleri rahmetle anıyorum."

İlgili Haberler