Demokrasi ve 25 Ekim 2017
Demokrasi, bir yönetim biçimi olmaktan ziyâde, problemleri çözme biçimidir.
Demokrasi, mağdûriyet dönemlerinden yönetime geçiş vizesi değil, yönetimdeki varlık sebebidir.
Demokrasi, medya tekellerini kıramadığınız, kartel medyasını aşamadığınız dönemlerde ağzınızdan düşürmediğiniz bir vird değildir, demokrasi iktidara geldiğinizde havuz medyası kurma ihtiyacı hissetmeyeceğiniz bir siyâsî dürüstlüktür.
Demokrasinin dili, kanundan kaçanlara ait bir jargon olan argo değildir, demokrasi iknâ ve eleştiri dilidir.
Demokrasi, kanunları, kuralları ve teâmülleri yok saymak değildir, demokrasi kanunları, kuralları ve teâmülleri uygulamaktır.
Demokrasi sandığı kutsamak değildir, demokrasi hakları kutsamaktır.
Demokrasi, şantaja, tehtide, baskıya, siyâset mühendisliğine, algı operasyonlarına alan açmak değildir, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının hayatını devam ettirmektir.
Demokrasi, iktidarı ele geçirmenin zifaf odası değildir, demokrasi, bir sonraki seçimleri kaybetmeyi göze alabilecek ve 'dar kapı'dan geçmeye râzı olabilecek kadar cesur poltikalar üretmektir.
Demokrasi, sandık sonuçlarıyla kendinden olmayanı dışlayan, düşman ilan eden, yok sayan, aşağılayan, hakaret eden bir şehvete kapılmak değildir, demokrasi, iktidarın, bu ülkenin tek tek her bir ferdinden, bayrağından, bağımsızlığndan, dağından, taşından da sorumlu olduğu bir sorumluluktur.
Demokrasi, eş-dost-, ahbap-yandaş, hısım-akrabanın kayırıldığı bir çiftik tabelâsı değildir, demokrasi, hak ve hakkâniyetin, adâletin, liyâkatin mukaddimesidir.
Demokrasi, seçilmiş olan ve haklarında şâibe bulunaların isitifaya icbâr edilerek oluşturulan bir katarsis alanı ve manevra sahası değildir, demokrasi, metal yorgunluğu gibi bir hastalığın ancak yeni bir seçimle tedâvi edilebileceği güven tazeleme ya da görevi devretme meşrûiyetidir.
Demokrasi, siyasal hesabın Allah'a değildir, demokrasi, millete verileceği bir şeffaflık mecbûriyetidir.
Demokrasi dün söylenenlerin bugün unutulduğu, dün söylenenlerin bugün tekzib edildiği bir pervâzsızlık değildir, demokrasi, sözün haysiyetinin korunduğu bir hafıza sorumluluğu ve ciddiyetidir.
Demokrasi, muhalefetin iktidar ve devlet gücü kullanlarak etkisizleştirilmesi, sesinin kısılması, kitle iletişim araçlarından mahrum bırakılması değildir, demokrasi, muhalefetin varlığını ve söz hakkını nimet bilmektir.
Demokrasi, devlet aygıtlarını ve bürokrasiyi sivil toplum örgütleri veya gönüllü kuruluşlara parsellemek ve peşkeş çekmek değildir, demokrasi, tam tersine sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşları devletten bağımsızlaştırmaktır.
Demokrasi, köyleri mahalleye dönüştürüp büyük şehirlere bağlayarak imar rantına açmak değildir, demokrasi, köylünün rehaf düzeyini yerinde arttıracak tarımsal kalkınma hamleleri yapmaktır.
Demokrasi, tarihi dokuların tam ortasına hançer gibi gökdelenler yapabilme hakkı değildir, demokrasi tarihî ve kültürel dokuyu muhafaza etme bilinci ve sorumluluğudur.
Demokrasi, mutantan saraylar, hesapsız harcamalar ve israf değildir, demokrasi tevâzudur, şatafat değil, sâdeliktir, böbürlenme değil alçak gönüllülüktür.
Demokrasi, benden sonra tufan demek değildir, demokrasi bir bayrak yarışıdır.
Yazımızın başındaki cümleyi tekrar edelim:
Demokrasi, bir yönetim biçimi olmaktan ziyâde, problemleri çözme biçimidir.
25 Ekim Çarşamba 2017 tarihi, Türkiye için tam bir demokrasi şöleni olsun, bir demokrasi umudu olsun, tam bir demokrasi tâzelenmesi olsun.
25 Ekim Çarşamba 2017 tarihi, Türk demokrasisine can versin, 25 Ekim Çarşamba 2017 tarihi Türk demokrasisine zarâfet katsın.
25 Ekim Çarşamba 2017 tarihi, Türk demokrasisinde kavganın değil konuşabilmenin, yok saymanın değil saygı duyabilmenin, çatışmanın değil uzlaşabilmenin, hakaretin değil kibar ironinin hayat bulmasını sağlasın.
Ve 25 Ekim Çarşamba 2017 tarihi Türkiye için, Türk milleti için, Türk gençleri için, Türkiye'nin geleceği için, Türkiye'nin güvenliği için, Türkiye'nin saygınlığı için, Türkiye'nin huzuru için, Türkiye'nin kalkınması ve refahı için hayırlı, uğurlu olsun...