Kömür suratlı, katran ağızlı demokratlar, ne istiyorsunuz? Kendi memleketimizde, kendi evlerimize, kendi iş yerlerimize bayrağımızı asmayalım mı? Göğsümüzü gere gere Türküz demeyelim mi? Bölücü istemiyor diye dükkânımızı açmayalım mı? Siz demokrat mısınız, demokrasi düşmanı mı? Vatandaş evine, arabasına bayrak asamayacaksa, vatandaş dükkânını açamayacaksa bu nasıl demokrasi olacak; söyleyin bu nasıl demokrasi olacak?
Bastır TEKEL işçilerine biber gazını, püskürt itfaiyecilere tazyikli suyu, demiryolcuların işlerine son ver; göz açtırma, ağız açtırma, vur dipçiği! Onlar PKK bayrağı açmıyor, onlar Kürdistan demiyor, onlar bölücülük yapmıyor, onlar kepenk kapattırmıyor, onlar cam çerçeve indirmiyor, onlar otobüs yakmıyor; bastır biber gazını, vur dipçiği! Böyle olur demokrasi dediğin!
Bölücü diyor ki “dükkânını açmasaydı böyle olmazdı.” Bu noktaya mı geldik? Bölücü terörist eylem yapacak, kepenk kapattıracak, molotof kokteyli atacak, olay çıkmasın diye ben dükkânımı açmayacağım. Açarsan böyle olur işte. Bu noktaya mı geldik; söyleyin kömür suratlı, katran ağızlı demokratlar; vatandaş ne yapsın? Bulanık’taki gibi kendi hakkını kendi mi korumaya kalksın?
Bu ülkeyi yönetenlere söylüyorum; asayişi sağlayacaksınız; vatandaşın güven içinde dükkânını açmasını sağlayacaksınız; hayatından emin olarak otobüsüne, minibüsüne binecek insanlar; arabasını evinin önüne park edebilecek. Bu memleketi yönetiyorsanız asayişi, dirliği, düzeni sağlayacaksınız.
Bakınız, tekrar size söylüyorum. Eğer isterseniz asayişi sağlayabilirsiniz. Yüksekova’da, Hakkâri’de, Diyarbakır’da, Van’da, Mersin’de, İstanbul’un Gazi mahallesinde terör yapanlar bellidir. Polis kameraları her gün olayları tespit ediyor. Özel televizyonların kameraları da tespit ediyor. Her gün bölücü terör için sokaklara dökülenleri, molotof kokteyli patlatanları, cam çerçeve indirenleri polisin bilmediğini bana kimse söyleyemez. Talimat vereceksiniz polisinize; elli kişi, yüz kişi, iki yüz kişi... kaç kişiyse bunları yakalayacaklar; göz altına alacaklar. Kanunlarınız yeterli değilse, hemen, derhal, Avrupa Birliği talimatlarında olduğu gibi bir gün içinde kanunlar çıkarıp terör cezalarını ağırlaştıracaksınız. Polisin göz altına aldığı teröristi ertesi gün bırakmayacaksınız; tutuklanmalarını sağlayacak, Habur kapısındaki gibi âcil mahkemeler kurup yargılayacak, ağır cezalara çarptıracaksınız.
Evet, bunları yapabilirsiniz. Sizden önce bu memlekette terör durduruldu. Muhalefet partileri ısrarla, bıkmadan, usanmadan bunu haykırmalı: Efendiler, siz sıfır terörle başa geldiniz. Siz geldiğinizde terör bitirilmişti. Sizin yönetiminizde terör tekrar azdı, azdı ve bu noktalara geldi. Siz de terörü bitirebilirsiniz; yeter ki isteyiniz, gerekli kanunları çıkarınız ve kanunları uygulayınız. Uygulayınız efendiler, kanunları uygulayınız.
Şimdi ben de bir komplo teorisi kurayım mı? Asıl Ergenekoncular, memleketi yönetenlerdir, diyeyim mi? Memleketi yönetenlerdir; çünkü bile bile terörü engellemeyip darbe ortamı yaratıyorlar, diyeyim mi? Fakat hayır; ben komplo teorisi kurmuyorum. Dosdoğru bir dille, dümdüz olayları söylüyorum. Olayları söylüyorum; olayları söylüyorum. Olayları bastırıp asayişi sağlayamazsanız olağanüstü hâl de gündeme gelir, sıkıyönetim de. Açılımdaki inadınız kadar, asayişi sağlamak ve terörü bitirmek konusunda inat ederseniz bunu sağlayabilirsiniz. Sağlayabilirsiniz, o kadar!
