MHP'de uzun süredir bir değişim hareketi yaşanıyor. Seçim başarısızlıklarından sonra yeni genel başkan adayları çıktı, olağanüstü kurultay için gerekli sayıda imza toplandı.
Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden Oktay Vural dahil olmak üzere Bahçeli'nin en yakınındaki isimler, birçok il ve ilçe başkanı "değişimin şart olduğu" konusunda birleştiler.
Bu durumda normal olan nedir, kurultayı bile beklemeden istifa etmektir değil mi?
En azından İngiltere Başbakanı David Cameron'un "referandumda kendi desteklediği sonuç çıkmadığı için" derhal istifa etmesinden (Thatcher'ın istifasını da hatırlayabilirler) biraz ders alınmalı değil mi?
Hayır, bizde hiçbir olumlu örnek koltuk sevdasını etkilemiyor. Onun yerine Bahçeli ve Genel Merkez hala mahkeme kararları aldırarak 10 Temmuz'da yapılacak "genel başkan seçimli" kongreyi engellemeye çalışıyor.
Aynı anda en kuvvetli aday durumundaki Meral Akşener'e daha önceki çirkin iftirayı aratmayacak yeni bir iftira atılıyor; "Onu Çiller'e Fethullah Gülen önermişti".
Rakiplerini "PKK ve HDP'ye ya da Fethullah Gülen'e yakın göstererek yıpratma" modası da ilkesiz siyasetin bir başka örneği olmaktan öteye gidemez.
Artık bu kötü huylardan vazgeçelim.
Koltuğa yapışmak ve tüm toplum değerlerini de bu uğurda feda etmek başarısız siyasetçileri kurtarmayacak!
Güngör Mengi Vatan
*
Onurlu teröristler(!)
Recep Bey'in önceki gün TV'lerdeki iftar programından anlıyoruz ki bu PKK'lı teröristler onurlu ve gururlu insanlarmış!..
Yani, Recep Bey onların "haklarını (!)" teslim ediyor ve teröristler kadar olamadıkları takdirde ülkede büyük bir kırılma meydana geleceğini söylüyor...
Demek 32 yıldır Türkiye'nin kanını emen, ülkenin bölünmez bütünlüğü uğruna binlerce şehit vermemize sebep olan bu hainler onurlu ve gururluymuş; bunu da öğrenmiş olduk!..
(...)
MHP bu sözlere ateş püskürüyor...
Boşuna!..
Ben şahsen üzerime almıyorum, bu teröristler kadar onurlu ve gururlu olma meselesini...
Zira Recep Bey çok açık şekilde tarafı belirtiyor, "bizler" diyor...
Türkiye "bizler ve sizler" diye bölündüğüne ve biz de onlardan değil "ötekilerden" olduğumuza göre, bu laf bize koymaz!..
"Bizler" diyerek kendilerinden, iktidardan söz ediyor!..
(...)
PKK'nın kuruluşu, Apo'nun doğum günü şenliklerinin PKK paçavralarını açarak kutlanmasını, Nevruz'da bebek katilinin mesajının okunmasını içine sindirebilenler...
PKK'nın sözde asayiş timlerine, sözde mahkemelerine göz yumanlar...
Sırf iç politikadaki getirisi için Apo denen bebek katilini bir dediğini ikiletmeyenler...
Şehirlerin patlayıcı ve silah deposu haline gelmesinden haberdar olmayanlar...
Mehmet Türker Sözcü
*
Derhal düzeltilmeli
Duyunca şaşırdım, yanlış işitiyorum sandım!
Televizyon ekranında konuşuyor ve "Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak, onların karşısına dikilmezsek büyük kırılma olur!" diyordu.
(...)
Nasıl lâf bu? Sürçü lisan mı?
(...)
Erdoğan'ın bu sözleri, teröristleri övmek anlamına geliyor ki, Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur.
Eğer aynı sözleri siz, biz, herhangi birimiz söylemiş olsaydık, kendimizi hemen savcının karşısında bulurduk... Ve savcı, mahkemede hapsimizi isterdi!
(...)
Ben bir vatandaş olarak onun bu sözlerini mutlaka düzeltmesini bekliyorum.
Rahmi Turan Sözcü
*
"İktidar "AB için İngiltere gibi referanduma gideriz" diyor.
İyi de:
"Çıkalım" desek daha giremedik!
"Girelim" desek almıyorlar"
Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)
*
Ya ne olacaktı
Erdoğan-AKP iktidarı, hiç saklayıp gizlemeden, açıkça ifade ederek, Anayasa'yı tanımıyor, Anayasa ve yasa dışı tasarruflarda bulunuyor, üstelik yargıya da müdahale ediyor.
Oysa Yargı, Demokratik rejimin koruyucusudur. Hem Anayasa'yı ve yasaları tanımamak, hem de Yargıyı devre dışı bırakmak doğrudan rejim darbesidir. Elbette böyle bir durumda yolsuzluklar da doruk noktasına erişir!..
Emre Kongar Cumhuriyet
*
Ercan Akyol Milliyet