Davutoğlu’ndan Türkmenlere: “Sessizce Ölün!!!”

Irak Türkmenleri çok zor günlerden geçiyorlar. Ankara tarafından 2004 senesinde “Irak’ta Türkmen eksenli politikaya son” adı altında yalnız bırakılan Türkmenler 10 seneden buyana Ankara’nın ve Barzani’nin baskıları altında Barzani Yönetimine taviz vermeye, Kerkük’ten vazgeçmeye ve Kürt Yönetimini kabullenmeye zorlanıyorlar. AKP Hükümeti “Irak’ta çok taraflı politika” uygulaması adı altında Türkmenlere olan zaten kısıtlı desteği tasfiye ederken, Sünni Arapları Suudi Arabistan’ın, Şii Arapları İran’ın, Kürtleri ABD’nin desteklediğini Türk kamuoyuna unutturuyordu. Kısaca Türkmenler yalnızlığa terk edilmişti. AKP tarafından onlara önerilen Sünni Araplarla birlikte hareket etmeleri, siyasal olarak Sünni Araplık içinde erimeleri oldu.
Türkmenler bir çok açıdan eksik ve yanlış yapmalarına rağmen Kerkük’ten vazgeçmemek konusunda direnmeye devam ederken, Kürt Yönetimini de kendi meşru yönetimleri olarak kabul etmemek konusunda Ahmet Davutoğlu’na ve AKP Hükümetine direniyorlar. Irak Türkmenlerinin çatı örgütü Irak Türkmen Cephesi’nin lideri Erşad Salih’in bir süre önce Ankara’ya davet edilerek, baskı ile bu teklifleri kabul etmeye zorlanması hala hafızalarda. Erşad Salihi’nin Ankara’da da baskılara direnmesi üzerine görevden alınmakla tehdit edilmişti. Salihi’nin bir komplo ile görevden alınması ancak Çankaya’nın devreye girerek durdurması ile önlenmişti.
IŞİD’in Musul’da başlattığı saldırı ile Türkmenler tam anlamı ile arada kaldılar. Peşmergeler, Kerkük’ün tamamını ve çoğunda Türkmenlerin yaşadığı tartışmalı bölgeleri işgal ettiler. Telafer’e gerçekleşen saldırı ve Telafer’in işgali onbinlerce Türkmen’in Telafer’den kaçmasına neden oldu. Peşmergeler de sonuç itibarı ile IŞİD’ten daha iyi niyetli değiller. Telafer Türkmenlerinden IŞİD saldırıları sırasında gelen destek talebine peşmergeler “Ancak silahlarınızı bize teslim ederseniz, yardıma geliriz” cevabını vererek cevap verdiler.
Musul, Kerkük, Tuz ve diğer bölgelerden gelen telefonlarda sadece şu soru var: “Siz ne yapıyorsunuz orada?” Çünkü Irak’taki tek silahsız grup olan Türkmenler Irak iç savaşında büyük bir soykırım ile karşı karşıya kalacakları korkusu ile yaşıyorlar. AKP Hükümetinin kendilerini tamamen IŞİD ve peşmergelerin insafına terk etmiş olmasından büyük endişe duyuyorlar. Kerkük’ün peşmerge tarafından işgal edilmesine Ankara’dan hiçbir tepki gelmemesi Türkmenleri korkutuyor. Dışişleri Bakanlığı ile ITC’nin arasındaki iletişimin ne kadar kötü olduğunu basın üzerinde haberleşme gösteriyor. ITC Sözcüsü, Ali Mehdi, “Dışişlerinden kim arıyor ya da siz kime ulaşıyorsunuz?” sorusuna “Onu sormayın ama çok zayıf bir irtibat var” diyerek durumun vahametini gösteriyor. (Yeniçağ, 17 Haziran 2014)
Irak Türkmenlerinin silahlanmak için girişimlerde bulunduğu bir sırada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “ITC Türkiye’den silah istemeyeceğini bilir” diyerek, Türkmenleri Türkiye’nin korumayacağını bütün dünyaya duyururken, ITC’nin silahlanarak kendisini koruma isteğine de tavır alıyor. Oysa AKP’nin Suriye’de IŞİD, El Nusra ve her türlü Selefi cihadist örgüte silah yardımı yaptığı biliniyor. Selefilere verilen silahlar Türkmenlerden esirgeniyor. İşte böyle bir ortamda Irak Türkmen Cephesi lideri Erşad Salihi, Türkmenlere de moral olsun diye yanında silahlı korumaları ile birlikte bir basın toplantısı yaptı. Türkmen çevrelerinden gelen haberlere göre Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu basın toplantısına sert tepki göstermiş. Erşad Salihi’yi telefon ile arayarak “Sen ne yapmak istiyorsun?” diye sormuş. Salihi’nin ne yapmak istediğini bilmem, ancak Davutoğlu galiba Türkmenlerin sessiz bir şekilde ölmesini istiyor.

Yazarın Diğer Yazıları