Databricks, Ali Ghodsi liderliğindeki şirketiyle birlikte uygulama geliştirmeyi oldukça kolaylaştırdı. Şirket, VentureBeat'te duyurulan Databricks Apps adlı yeni bir özelliği tanıttı. Bu özellik, kurumsal geliştiricilerin üretim hazır veri ve AI uygulamalarını birkaç tıklama ile hızlıca oluşturmalarına olanak tanıyor.
Bugün kamuya açık önizleme olarak sunulan bu hizmet, kullanıcılara şablon tabanlı bir deneyim sunuyor. Kullanıcılar, ilgili verileri ve tercih ettikleri çerçeveleri bağlayarak kendi Databricks ortamlarında çalışacak tam işlevsel bir uygulama oluşturabiliyor. Şirket, güvenli bir uygulamanın yalnızca beş dakika içinde oluşturulup dağıtılabileceğini belirtiyor.
Söz konusu duyuru, veri odaklı uygulamaların potansiyelinden umutlu olan ancak gelişim döngüsünün operasyonel zorluklarıyla başa çıkmakta zorlanan işletmeler için önemli bir dönüm noktası oldu. Altyapının sağlanmasından uygulamanın güvenliği ve erişim kontrolüne kadar birçok aşama, geliştiriciler için karmaşık ve zaman alıcı hale gelebiliyor.
Databricks Apps ile kullanıcılar, bir Python çerçevesi (Streamlit, Dash, Gradio, Flask) seçerek, geliştirmek istedikleri uygulama türüne uygun bir şablon belirleyebiliyor ve temel ayarlarını yapılandırarak uygulamalarını oluşturabiliyorlar. Kurulum tamamlandığında uygulama, kullanıcının Databricks ortamına dağıtılıyor. Diğer kullanıcılar giriş yaptığında, uygulama otomatik olarak tek oturum açma (SSO) kimlik doğrulaması ile başlatılıyor.
Arka planda, bu hizmet sunucusuz hesaplama ile uygulamayı çalıştırarak daha hızlı bir dağıtım sağlıyor ve verilerin Databricks ortamının dışına çıkmamasını garanti ediyor. Ayrıca, Databricks Apps, veri yönetimi ve yönetim yetenekleri için Unity Catalog ile entegrasyon sağlıyor.
Şu anda yalnızca Python çerçevelerini destekleyen Databricks, daha fazla araç, dil ve çerçeve eklemek için çalışmalarını sürdürüyor. Beta sürecinde 50'den fazla işletmenin denediği Databricks Apps ile birlikte, kullanıcı sayısının önümüzdeki aylarda artması bekleniyor.
Databricks, rakibi Snowflake'ten daha esnek ve birlikte çalışabilir bir yaklaşım sunduğunu iddia ediyor ve geliştiricilerin daha fazla dil ve çerçeve ile uygulama geliştirmesine olanak tanımaya devam edeceklerini vurguluyor.
