Darbeniz nasıl olsun? (13 Temmuz 2013)

Darbeniz nasıl olsun? (13 Temmuz 2013)

Darbeniz nasıl olsun?

Darbe karşıtlığı sahtekârlığı!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ev sahipliğinde 2006 yılında “The Glocal Forum” tarafından düzenlenen 5. Glokalizasyon Konferansı, “medeniyetler buluşması” ve “dinlerarası diyalog” ana fikirleri ile tanıtıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Glokal Forum Yönetim Kurulu Başkanı David Kimche’nin, “İsrail Gizli Servisi MOSSAD’ın ikinci başkanlığına kadar yükselmiş ünlü bir istihbaratçı olduğunu” belirtti.

Türkiye’de darbeden, darbecilikten şikayet edenler, NED, NDI ve IRI gibi Amerikan derin devletinin uzantıları tarafından yönetilen güdümlü toplum kuruluşlarının sözcüleridir.
Model, Yugoslavya’nın dağıtılmasında, Sırbistan iktidarının değiştirilmesinde, Gürcistan’da ve Ukrayna’da denenmiş ve sonuç alınmıştır. Bir avuç “sivil genç” ile başlattıkları düdüklü eylemler, kısa zaman içinde halkın sosyal tepkilerini de arkasına alarak büyütülüyor ve parlamento ve hükümet binaları kuşatılarak sözde demokratik bir hareketle iktidar değiştiriliyor. Mevcut iktidarın yerine Amerikancı bir iktidar getiriliyor.
Fakat Türkiye’de farklı bir durum var! Türkiye’de iktidar zaten turuncu renklidir. Darbe yapılmıştır. Dolayısıyla ortalıkta “darbe karşıtıyız” diye dolaşanlar, sadece ABD derin devletinin değil, turuncu iktidarın da beslemeleridir!
Yugoslavya’da kurulan Otpor darbe teşkilatı, daha sonra Gürcistan ve Ukrayna’daki örgütlenmeye de öğretmenlik yaptığı gibi Türkiye’ye de adamlarını göndermiştir.
Dolayısıyla, bugün Türkiye’de darbe karşıtıyız diye yaygara yapanlar, darbecilerin ta kendisidir ve CIA güdümlü bir operasyonda kullanılmaktadır.
Renkli Devrimlerin Sırrı -Yeni Soğuk Savaş adlı kitabı ile Soros tipi darbeleri anlatan Kanadalı gazeteci Mark MacKinnon, 2006 yılında İstanbul’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı Dünya Demokrasi Hareketi (World Movement for Democracy) adlı kuruluşun amacının, “Renkli devrimlerin Ortadoğu’ya ihraç edilip edilemeyeceğinin görülmesi” olduğunu söylemişti.
MacKinnon, NED, NDI ve IRI’nın üst düzey görevlilerinin bu toplantıda bulunduklarını da bildirmişti.
Amerikalıların Türkiye’deki ortağı, “Soros’tan iki milyon dolar aldık” diyen Can Paker’in başkanı olduğu TESEV idi. Helsinki Yurttaşlar Derneği de toplantıda dört atölye ve bir panel düzenlemişti.
Bu ne demektir?
Soros darbeciliğini bütün Ortadoğu’ya yaymak için AKP destekli bir organizasyon çalışıyor demektir!
“Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı” tarafından 30 Nisan -1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı” düzenlenmişti. Arap Basını, Amerikan basınına dayanarak bu toplantıyı, aslında “Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Ortadoğu Projesi Genel Koordinatörü” Ömür Orhun’un düzenlediğini yazmıştı.
Mısır gazeteleri, Türkiye’deki toplantının aslında Büyük Ortadoğu projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını iddia etmişti.
Nisan 2007’de ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Londra merkezli Uluslararası Azınlık Hakları Grubu adlı kuruluşun “Türkiye’de azınlık haklarının geliştirilmesi” konulu üç yıl sürecek bir proje üzerinde çalıştığını bildirmiş ve Türkiye’deki bazı sivil toplum kuruluşlarının bu projeyle işbirliği yaptığını söylemişti.
NED (Demokrasi için Ulusal Bağış) adlı çete organizatörü kuruluşu tasarlayanlardan Senatör Allen Weinstein, “Bizim bugün NED olarak yaptığımız, 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapılıyordu” demektedir.
Bugün Türkiye’de darbe karşıtlığı çığırtkanlığı yapanlar, CIA’nın örgütlediği güdümlü toplum kuruluşlarıdır.


Melih Gökçek’in elleri kanlı konukları


Son olarak Twitter ortamında demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili bir hatırlatmada bulunalım...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ev sahipliğinde 2006 yılında “The Glocal Forum” tarafından düzenlenen 5. Glokalizasyon Konferansı, “medeniyetler buluşması” ve “dinlerarası diyalog” ana fikirleri ile tanıtıldı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Glokal Forum Yönetim Kurulu Başkanı David Kimche’nin, “İsrail Gizli Servisi MOSSAD’ın ikinci başkanlığına kadar yükselmiş ünlü bir istihbaratçı olduğunu” belirtti.
İsrail uçakları, Filistin’i bombaladığı sıralarda toplantı devam ediyordu ve bazı İsrail şehirlerinin belediye başkanları, “Türkiyeli” katılımcılara şehircilik dersleri veriyordu!
Aynı saatlerde Irak’taki Amerikan askerlerinden bir grup, sokakta rastladıkları bir Iraklı kadını evine götürüp defalarca tecavüz ettikten sonra kadını ve ailesini öldürdüklerini itiraf ediyordu.
Forumun Başkanı David Kimche, dünyaca ünlü bir MOSSAD yetkilisi olması bir tarafa, Türkiye ve İslam dünyası aleyhinde çok önemli eylemleri olan birisiydi.
Şimdi İsrail vatandaşı olan Irak Yahudisi Naeim Giladi anlatıyor:
“12 yaşındaydım. Bugünkü Ebu Garip Hapishanesi’ne 7 mil uzaklıkta bir evde yaşıyordum. Irak, İngiliz güdümündeydi. Askerleri Gurkha’lardan oluşan İngiliz ordusu, önce Basra’ya girdi. Ardından Arap-Yahudi çatışmaları başladı. Basra’da 30 bin Yahudi yaşıyordu.
1 Haziran 1941 günü Bağdat’ta Şabat bayramı kutlamalarından dönen Yahudilerin otobüsü durdurularak içindekiler tek tek kurşuna dizildi. Akşama kadar olaylar şehre yayıldı. Karşı koymalara rağmen 500 Yahudi öldürüldü. Ölenler arasında benim arkadaşlarım da vardı. Çok kızgın ve üzgündüm. Irak ordusu, şehre, saldırılar bittikten sonra girdi! Bize, katliamı Iraklıların yaptığı söyleniyordu.
Michael Timosyan adlı bir Irak Ermenisi, Bağdat hastanesinde erkek hemşire olarak çalışıyordu. Onun dikkatini çeken şey, yaralılar arasında iki kişinin yerel kıyafetli olmamasıydı. Biri omuzundan diğeri dizinden yaralıydı. Doktor ise kana bulanmış sivil elbiselerini değiştirmeleri için onlara baskı yapıyordu. Direndiler. Bunun üzerine doktor onları iğneyle uyuttu. Elbiselerini Timosian değiştirdi. Bu sırada üzerlerindeki kimlik bilgilerinden İngiliz ordusunda görevli iki Gurkha olduklarını anladı. Daha önce İngiliz Ordusu adına İran’da çalışan Timosyan, tanıdığı iki İngiliz görevliye durumu anlattı. Derhal hastaneye gelerek bu iki Gurkha’yı götürdüler.
Sonraki yıllarda da Kerkük’te, Erbil’de, Basra’da ve diğer şehirlerde Yahudilere saldırılar devam etti. Irak’taki Yahudilerin Filistin’e göç etmesi için, Yahudiler Yahudileri öldürüyordu. Yahudileri öldüren, Siyonist yeraltı teşkilâtının bombalarıydı. Saldırıları düzenleyen İngiliz istihbarat servisi, jeopolitik sonuçlar elde etmek istiyordu. Kurulacak İsrail devletine Yahudi nüfus gerekiyordu. Bu korkunç gerçekleri açıklamak benim için vicdani bir mecburiyettir. 1940 yılının sonundan, 1952’ye kadar, İngiliz Gizli Servisi’nin organizasyonu ile Irak’taki Yahudilere yönelik saldırılar sonucunda 125 bin Yahudi Irak’tan İsrail’e göç etti. Bu olaylar sırasında David Kimche, İngiliz Gizli Servisi adına Irak’ta çalışıyordu. Yahudilerin öldürülmesi eylemlerini biliyordu ve bu olaylardan sorumludur.
Kimche, savaştan sonra uzun yıllar MOSSAD’ın Afrika sorumlusu olarak çalıştı. Zulu kabilesinin Güney Afrika’da kontra güç olarak kullanılması ve bunların giriştiği katliamlar Kimche’nin eseridir.
Zaire’de Mobutu’nun, iktidara gelişinde Kimche’nin payı vardır; Kenya’yı MOSSAD üssü haline getirmiştir.
Kimche, ABD Başkanlarından Ronald Reagan’ın Ortadoğu ve İran danışmanlığını da yaptı. Bu sırada, İran Şahı Pehlevi’nin Batı’daki imajını düzeltmekle de görevliydi.
1980’li yıllarda İsrail’in İran’a ABD silahlarını satması ve elde edilen para ile Orta Amerika’daki Amerikan işbirlikçilerinin desteklenmesi operasyonunu da Yarbay Oliver North ile birlikte Kimche yönetti.
Elçibey döneminde Azerbaycan ile İsrail arasındaki askeri ilişkiler, MOSSAD yetkilisi David Kimche tarafından organize ediliyordu.
Kimche’nin başkanı olduğu Glokal Forum ise bir istihbarat ağıdır. Yani Mustafa Yıldırım’ın bahsettiği sivil örümcek ağlarından biri!
David Kimche, ülkesi adına ajanlık görevini yaptı, hala devam ediyor. ABD, İngiltere ve İsrail, onunla gurur duyabilir!
Ya onu Türkiye’ye davet edenler, ağırlayanlar, “glokalleşme” adı altında Türkiye’yi şehir devletlerine dönüştürme programına dahil olanlar; onlarla kim gurur duyacak?
Glocal Forum Başkanı David Kimche, İsrailli yazar Nakdimon’un “Irak ve Komşu Ülkelerde MOSSAD- İsrail ve Kürt Hayallerinin Çöküşü” kitabında farklı bir isimle yani asıl ismiyle yer alıyor: David Kamhi! Ve kitapta, David Kamhi’nin, Barzani’nin kurduğu zannedilen Kürt devletini nasıl kurdurduğu da anlatılıyor. İşte Melih Gökçek, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de ağırladıkları şeref konukları, böyle elleri kanlı kişilerdir.
Şimdi Melih Gökçek’in darbe karşıtlığına ne kadar inanılır? İslam dünyasında kanlı darbeler yapan, milyonlarca insanın ölümünden sorumlu bir adamı, Türkiye’nin yerel yönetimlerini Washington’a bağlama projesini uygulasın diye konuk ediyor; sonra da demokrat kesiliyor...
Melih Gökçek’e ve demokratlık taslayanlara sormak lazım:
-Darbeniz nasıl olsun?
-Kanlı mı olsun, kansız mı olsun?
-Palalı mı olsun, twitterlı mı
olsun?

BİTTİ