Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri ve Eğitim Merkezi’nde (MEBS) görevli 22 darbe şüphelisi hakkında hazırlanan iddianameye göre, şüpheliler 14 sivil araçla darbenin yönetildiği merkezlerden biri olan Ankara Akıncı Hava Üssü’ne gitmeye çalıştı. Şüphelilerin sokağa çıkan halkın tepkisini çekmemek için sivil araç kullandıkları kaydedildi. İddianamede genç bir teğmenin evinde 'FETÖ’nün katalog evliliğine ilişkin ilginç notlara ulaşıldığı da belirtildi.
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri ve Eğitim Merkezi’nde (MEBS) görevli olan ve 15 Temmuz darbe girişimine katılan şüphelilerle ilgili iddianame tamamlandı. Aralarında kursiyer astsubay ve subayların bulunduğu 22 şüpheli hakkında "Anayasal düzeni değiştirmeye, iktidarı ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir’in hazırladığı iddianamede, 15 Temmuz günü saat 13.15 sıralarında darbe girişimi kapsamında tutuklu bulunan eski Muhabere Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil’in Merkez Komutanlığı binasına geldiği belirtildi.
"KİMİN ÖZEL ARACI VAR?"
İddianamede MEBS’te görevli kursiyer astsubayların kendi aralarında haberleşmek için ‘Emir Komuta Zinciri’ isimli bir WhatsApp grubu bulunduğu anlatıldı. 15 Temmuz’dan birkaç gün önce Takım Komutanı tutuklu teğmen Okan Bakaç’ın WhatsApp grubuna "Ankara genelinde kim kiminle kalıyor, özel aracı olanlar bilgilerini göndersin. Bu bilgiler Tabur Komutanı olan Kurmay Yarbay Metin Bilgici tarafından isteniyor" mesajı gönderdiği belirtildi.
"HERKES GELMESİN" MESAJI
İddianameye göre, 15 Temmuz gecesi de teğmen Bakaç saat 20.30 sıralarından WhatsApp grubuna önce "Bölük içtima için birliğe gelsin" mesajı attı. Ancak Bakaç, 10 dakika sonra da, "Bütün bölük değil de bizim arayacağımız kişiler bölüğe gelsin" diye yeni bir mesaj daha gönderdi.
İddianamede, kışlada toplanan kursiyerlerin silahlı ve tam teçhizatlı olarak yarbay Metin Bilgici ve üsteğmen Davut Güllüçayır’ın komutasında 'sivil araçlarla' kışladan çıkış yaptıkları belirtildi. Akıncı Hava Üssü’nün bulunduğu Kazan ilçesine doğru hareket eden şüphelilerin, "Sivil araçlarla hareket etme sebebinin ise sokağa çıkan ve darbeye karşı olan halkın tepkisini çekmemek olduğu" kaydedildi.
İddianamede, yarbay Metin Bilgici’nin beraberinde silahlı ve tam teçhizatlı olarak 9 araç ile 35 subay kursiyerin, tutuklu şüpheli üsteğmen Davut Güllüçayır’ın beraberinde silahlı ve tam teçhizatlı olarak 5 araç ile 18 astsubay kursiyerin özel araçları ile kışladan çıkış yaptıkları anlatıldı. Şüpheliler arasında kadınların da bulunduğu ifade edildi.
İddianamede, 1011 kavşağına kadar gelen Güllüçayır’ın komutasındaki askeri birliğin, darbeye katılmayan subaylar tarafından "yaptıklarının kanunsuz olduğu" şeklinde ikna edilmeleri üzerine gece 01.30 civarında kışlaya döndükleri belirtildi.
"İDAM"LA TEHDİT
İddianamede şüpheli Nazmi Tanrıkulu’nun kamuflajlı şekilde bütün bölüğü koğuş koridoruna toplayarak, darbe girişimi olduğunu, verilen emirlere harfiyen uyulmasını, verilen emir sivil halka ateş etmek dahi olsa uyulması gerektiğini, uyulmadığı taktirde istiklal mahkemelerinde idam cezasına çarptırılacaklarını söylediği iddia edildi. İddianamede şüphelilerden üsteğmen Davut Güllüçayır ve Mehmet Koca için "FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının birbirleriyle gizlilik içerisinde görüşmelerini sağlayan ByLock isimli program kullanıcısı oldukları anlaşılmıştır" dendi.