Dağa mı çıksınlar! (01 Ekim 2016)

Dağa mı çıksınlar! (01 Ekim 2016)

Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Bu nedenle Kanun Hükmünde Kararnameler ile Olağanüstü Hal yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı durumu "At izi, it izine karıştı" diye tarif ederken Başbakan da "Hata varsa düzeltilir" diyor. Fakat... Henüz düzeltilen bir şey yok!

Toplumda korku ve yılgınlık hali var! Sesini çıkaran az!

Medyanın halleri ise malûm. Yüzde sekseni yalaka!

Yanlışlar varsa ve bunlar ortaya konulmazsa düzeltmek de mümkün olmaz!

Sezar'ın hakkını Sezar'a, Kemal'in hakkını Kemal'e vermek lâzım. Toplumda açılan yaraları yüksek sesle dile getirerek adalet arayan tek parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu. O da konuşmasa, dertleri, sıkıntıları dile getirmese, vatandaşın umutsuzluğu daha da artacak. Darbeciler bellidir, teşebbüs edenler bellidir. Onlar elbette yargılanıp cezalandırılacak. Ama kurunun yanında yanan yaşlar ne olacak?

Kemal Bey "Türkiye'de bir milyon OHAL mağduru var" diyor ve ekliyor: "Bir de diyorlar ki, bunları memuriyetten attık, sigortalı işte de çalışamayacaklar. Peki, ne olacak bunlar? Ellerine silah alıp dağa mı çıkacaklar? Adaletten ayrılmayın!"

Rahmi Turan Sözcü

*****

Çöpsüz üzüm

-------

OHAL, iktidar için tam bir fırsatçılığa döndü...

Çıkart bir KHK, karışan yok görüşen yok, Meclis'te tartışması yok, çöpsüz üzüm...

Mehmet Türker Sözcü

*****

Uyduruk hadisçi

-----

Burdur Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram'ın su katılmamış bir "uyduruk hadisçi" olduğu ortaya çıktı. Bu müdür hâlâ görevinin başında ve halkın vergilerinden toplanan parayla maaş almaya devam ediyor. "Bir kadın evinden süslenip çıkıp, evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir.(Hadis-i Şerif)" diye yayın yapmıştı. Diyanet böyle bir hadisin olmadığını açıkladı. Çok büyük adilik. Hem Hz. Muhammed'e ağır hakaret, hem dine ağır çamur sıvama. Bu Milli Eğitim Müdürü hâlâ görevden alınmadı. Hangi tarikattan, kim koruyor?

Necati Doğru Sözcü

*****

... bizim için Lozan anlaşması... Son Osmanlı'nın yabancılara verdiği vatanı, ilk Cumhuriyetçilerin tekrar "Türk yurdu" haline getirmesidir.

O yüzden Osmanlıcılar için hezimettir. Cumhuriyetçiler için ise zafer...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

*****

Saray'da "FETÖ"cü köstebek olmalı

--------

Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış Antlaşması'nın 93. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınlamıştı. Bu mesaj, Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde duruyor, oradan aktarıyorum:

"Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 93. yıldönümüdür.

Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak, tescil edilmiştir. Bu antlaşma yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir..."

Dün de muhtarlara şunu söyledi:

"1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı..."

Buradan ortaya çıkıyor ki Saray'da bir ya da daha fazla Fetullahçı köstebek var. Cumhurbaşkanı'nı bir ay arayla, aynı konuda iki ayrı fikri savunur durumuna düşürdüler.

Ve bir tuzak daha kurmuşlar ki o da 12 Adalar'ın Osmanlı döneminde, 1913 Londra Anlaşması ile İtalya'ya verildiği gerçeğinin tahrif edilmesi.

Bunu yapıyorlar çünkü istiyorlar ki Cumhurbaşkanı yalan yanlış bilgilerle konuşsun ve kamuoyu nezdinde zor duruma düşsün!

Saray'da bir kripto avı düzenlenmesinde sonsuz yarar görüyorum. Bugün bunu yapan, yarın kim bilir neler yapar, Allah korusun.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

*******

İktidar adaların neden

Yunanistan'a bırakıldığını açıklamalı

------

Tarih 27 Mart 2015... MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, TBMM'de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a soruyor:

- Sayın Bakan, Ege'de 16 Türk adasında Yunanlıların hâkim olduğu, bayraklarını astıkları; kayalıklara bayraklarını diktikleri, Türk hava sahasını ihlal eden Yunan askerî helikopterine müdahale etmeme emrinin verildiğini basından okumaktayız. Bu konuyu açıklar mısınız?

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz kürsüye geliyor:

- Bu ada, adacık ve kayalıkların egemenliği Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne halefiyet yoluyla intikal etmiştir. Ege ada ve adacıkları hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bu adalar üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez.

Bakan Yılmaz, böylece bize ait ada ve adacıkların Yunanistan işgalinde olduğunu kabul ediyor.

12 Ada(ismi böyledir ama adaların sayısı 12'den fazladır) aslında 1913'te Osmanlı döneminde İtalyanlar tarafından işgal edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bu adalarda Rum nüfus çoğunlukta olduğu için Lozan'da geri almak için ısrarcı olmamıştır.

Ancak Lozan'da Eşek adası, Koyun adası, Bulamaç, Hurşit başta olmak üzere 16 ada ve adacık Türkiye'ye kalmıştır.

İşte bu ada ve adacıklar 2004 yılı sonrasında Türkiye'nin tepkisi olmaksızın Yunanistan tarafından işgal edilmiştir.

Lozan'ı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce 16 ada ve adacığın AKP iktidarı döneminde neden Yunanistan'a bırakıldığına açıklık getirmelidir.

Melih Aşık Milliyet

*****

Adaletsizlik...

------

...FETÖ soruşturmalarında binlerce kişi sorgulanır, tutuklanır, FETÖ'ye yakın kişilerin mal varlığına bile el konurken, FETÖ liderini "izinle" ziyaret eden milletvekilleri dahil, üst düzey hiç kimseye hesap sorulmuyor.

Bunun adaletsizlik olduğu halk nezdinde konuşulmaktadır, hatırlatmak istedim.

Güngör Mengi Vatan

*****

Nedir bu Seyit Rıza sevgisi

------

Geçen cumartesi günü İstiklal Caddesi'nde Galatasaray Lisesi'nin önünde bir kalabalık gördüm. Yanlarından geçerken anladım ki toplantıya PKK egemen olmuş. Bir kadının elinde ünlü eşkıya Seyit Rıza'nın fotoğrafı var.

Yazıklanarak yürüdüm.

Sonradan öğrendim ki elinde sahte seyit Dersimli eşkıya Rıza'nın fotoğrafı ile poz veren kadın; ünlü CHP'li belediye başkanı Battal İlgezdi'nin çok meşhur eşi Gamze İlgezdi imiş.

(...) Ben AKP'lilere her fırsatta şunu dedim:

-Yahu, yedikleriniz içtikleriniz sizin olsun; şu Cumhuriyet ile derdiniz nedir?

Aynı şeyi Battal İlgezdi üstünden CHP'yi şu an yönetenlere soruyorum:

-Yedikleriniz içtikleriniz sizin olsun da Atatürk'ten ne istiyorsunuz?

Rıza Zelyut Aydınlık