Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan sel felaketinin yaşandığı Giresun'un Dereli ilçesinde incelemelerde bulundu. Erdoğan’a ziyareti sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum brifing verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’da vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları ise şu şekilde:
“Giresun, 22 Ağustos günü, merkeziyle Dereli’siyle, Doğankenti’yle, Görele’siyle ancak 50 yılda bir rastlanabilecek büyük bir yağış felaketine maruz kaldı. İlçelerimizde ve köylerimizde birçok ev zarar gördü. Öncelikle siz değerli kardeşlerimize geçmiş olsun, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
DEVLET, TÜM KURUMLARIYLA VATANDAŞIN YARDIMINA KOŞTU"
Milletimizin başı sağ olsun. Devlet felaketin ilk anından itibaren tüm kurumlarıyla vatandaşın yardımına koştu. İçişleri Bakanımız ekibiyle birlikte çalışmaları koordine ediyor. İçişleri Bakanımız (Süleyman Soylu) ekibiyle birlikte çalışmaları koordine ediyor.
"5 VATANDAŞIMIZ HALEN KAYIPTIR"
Ekiplerimiz 172 vatandaşımızı kurtarmıştır. Bu felakette maalesef asker ve sivil 10 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralanan 47 vatandaşımızın tamamı taburcu edildi. 5 vatandaşımız halen kayıptır.
"73 MİLYON LİRALIK ÖDENEK GÖNDERİLDİ"
Giresun'a 73 milyon liralık ödenek gönderildi. Dün gece imzaladığım kararla tek seferde 20 milyon liralık bir kaynağı AFAD'a bağladık. Hazine ve Maliye Bakanlığımız afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş ödemeleri ertelemiştir.
Tüm esnaflarımıza yapılan çalışmayla 50 bin liraya kadar olan zararları hibe olarak verilecektir. Sel felaketine maruz kalan esnaflarımıza, burası çok önemli tüm esnaflarımıza yapılan çalışma ile 50 bin liraya kadar olan zararlarının tamamı bu rakamı aşanların da 50 bin liralık kısmı TESKOP hibe olarak verilecektir.
Tarımsal destek ödemeleri erkene alındı. Fındık alım tarihi bir hafta öne çekildi. Toplam keşif bedeli 1 milyar 290 milyon TL’yi bulan proje hayata geçirilecek.
"MÜJDELER VERECEĞİM"
Selin vurduğu bölgede inceleme yapan Erdoğan, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Erdoğan, şunları söyledi:
''İnşallah önümüzdeki yılın ortalarına bilemediniz sonuna kadar bütün çalışmalarımızı tamam erdirelim istiyoruz. Bütün yollar altyapı üst yapı konutla ve bu konutlarla beraber esnafın sorununu çözelim diyoruz. Şimdi de zaten konuşmamda bazı müjdeleri de vereceğim. Ve hiç bekletmeden esnafımız yerlerine kavuşsun istiyoruz. Ama bir taraftan da yıkılacak olan yerler var. Yıkacağız mecburuz.
"DERE YATAKLARINDA KONUT KALMAMALI"
Artık bu dere yataklarında konut kalmamalı. Onlara rezerv alanında yapacağımız konutlarla o konutlara taşıyıp çok daha huzurlu bir yere taşıyalım diyoruz. Çünkü halkımızın başına gelecek olan dertler, belalar sonra bizim yüzümüzden gelmiş olur, biz buna katlanamayız. Eğer devletsek bunu yapmamız lazım. Bu konuda tabi benim sevgili vatandaşım da bize yardımcı olacak. Biz de süratle bunu bitirip onları oralara taşıyalım.''
Kapanan 118 köy yolunun tamamına ulaşım sağlandı. Ekiplerimiz 172 vatandaşımızı kurtarmıştır. Bu felakette maalesef asker ve sivil 10 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralanan 47 vatandaşımızın tamamı taburcu edildi. 5 vatandaşımız halen kayıptır. 433 iş makinesi ile temizlik çalışmaları devam ediyor.
Giresun'a 73 milyon liralık ödenek gönderildi. Dün gece imzaladığım kararla tek seferde 20 milyon liralık bir kaynağı AFAD'a aktardım. Hazine ve Maliye Bakanlığımız afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş ödemeleri ertelemiştir. Esnafın 50 bin liraya kadar olan zararı hibe edilecek.
Biz bu yaylaları betona boğarsak gün gelir hep birlikte bunun pişmanlığını yaşarız. Güzel bir söz var, dere er ya da geç selde yatağını bulur. Siz ne yaparsanız yapın, o dere ne yaparsa yatağını bulur.
Milletimizin de devlete, gerektiğinde kendi menfaatinden vazgeçerek, destek vermesi gerekiyor. Dere yatağına bina yapmak isteyen belediye başkanı, elbet bundan vazgeçer. Vatandaşımızın da bu ısrarından vazgeçmesi gerekiyor. TOKİ olarak konutlar yapacağız, dükkanlar yapacağız. Ancak bu dükkanları, konutlarla beraber çok yüksek yapmayacağız. Niye, fazla yapmak istemiyoruz. Bir depremde ortaya çıkan bela ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Biz istiyoruz ki güzel binalar yapalım. İşte bakıyorum, bir tarafta zemin artı 3, bir tarafta zemin artı 4-5 kat bina var. Bu şık ve plana uygun değil. Ben de belediye başkanlığı yaptım ya, İstanbul’da yaptım ya. Bilirim bu işleri. Şimdi diyorum ki Dereli’yi yeniden inşa ederim.
Ve şimdi bu projelerde siz de bize yardımcı olursanız, 6 ay, 1 sene sonra Allah sizlerden razı olsun, bu ne güzel bir projeymiş diyeceksiniz. Yıkımsa yıkım, yapacağız. İnşa ise inşa yapacağız. İhya ise ihya, onu da yapacağız. Ancak bizim derdimiz, Dereli kardeşim, Doğankentli kardeşim modern binalarda ve dükkanlar yerini bulsun.