Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İstanbul ve Ankara'da seçimler yapılmıştır. Biz Ankara'da itiraz yapmadık. İstanbul'da hileler ve yolsuzluklar var. Ben halkımın oyunun arkasını takip etmek onun sonucunu kovalamak zorundayım. 28 binden 13 bine kadar bu sayımlarda oylar düşüyorsa burada yolsuzluğun olduğu apaçık ortadayken bunu kovalamayalım mı? Vatandaşım bana şunu söylüyor; bu seçim yenilenmeli. Dünyanın her yerinde yarım puan 1 puanla olan yerlerde bile seçimler yenilenmiştir. 1970'lerde buna benzer bir YSK bu tür karar almıştır. Kaldı ki burası bir kasaba değil İstanbul.
'ŞİMDİYE KADAR SUSTUM, AMA ARTIK YETTİ'
Şimdi kadar sustum ama artık yetti. Yolsuzluk var bu apaçık ortada. Milli irade nasıl bir karar veriyorsa başım gözüm üstüne deriz. Çok açık net, memur noktasında sandıkta memur değil de bankadaki sözleşmeli işçiler o sandıklarda görevlendirilirse bunun üzerinde hâlâ niye düşünüyoruz. Peki ne diyorlar, bunu bizden kaymakamlar istedi, eğer kaymakam böyle bir yanlış yaptıysa sen bu yanlışı uygulamak ve bu yanlışa hak vermek zorunda değilsin. Yasa 657 diyor bunlar 657 değil bankada çalışan işçi.
Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK'yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir. Burada bir şaibe var. Bu açık ortada. Yolsuzluk var açık ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa başımız gözümüz üstüne deriz onu kabulleniriz. Olay bu kadar basit.