Türkiye Rusya’nın Ukrayna’ya karşı gerçekleştirdiği askeri hamleyi savaş olarak tanımladı ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ndeki “savaş zamanı” hükümlerini işletme kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dün gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamalarda "Montrö Sözleşmesi''nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız." dedi.
Erdoğan’ın bu sözleri, akıllara iktidardan ve medyasından geçmişte Montrö’ye yönelik yapılan çıkışları gündeme getirdi.
İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi Kanal İstanbul’u Montrö Lobisi’nin istemediğini iddia etmişti.
Aralık 2019''da Kanal İstanbul''un Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun onaylandığının açıklanması üzerine Montrö Sözleşmesi bir kez daha gündeme gelmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir İstanbul boğazımız var. Siz Independenta olayını unutuyor musunuz? Hepsinden öte Montrö Anlaşması Türkiye''ye ne kazandırmıştır ne kaybettirmiştir? Bunu hiç düşündünüz mü?" açıklaması yapmıştı.
AMİRALLER HAKLI ÇIKTI
104 emekli amiral, Montrö ve üniformasıyla gittiği tarikat evinde cüppe ve sarıklı fotoğrafları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı’ya ilişkin açıklama yapmış, bunun üzerine “suç işlemek için anlaşma” gerekçesiyle iddianame hazırlanmıştı. Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen davanın 21 Mart’taki ilk duruşması görülmeden, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekâtı, Montrö’nün önemini yeniden gözler önüne serdi.
BOĞAZLARDAKİ TÜRK EGEMENLİĞİ
Lozan ile bağımsızlığını tescilleyen Türkiye Montrö ile de egemenliğini tamamladı. Karadeniz’i bir barış denizi haline getiren Montrö, Atatürk’ün sadece bir savaş değil, barış dehası olduğunu da gösteriyor.