Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yoğun İran programının ardından Türkiye''ye döndü. Uçak seferi esnasında gazetecilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin kritik konu başlıkları üzerine sorulan soruları da cevaplandırdı. Gazetecilerin "Son kabine toplantısından sonra Türkiye’nin istisnai bir süreçten geçtiğini belirttiniz. Örnekler de verdiniz. Gezi sürecinden başladınız, 17-25 Aralık kumpasına değindiniz. 15 Temmuz’la ilgili, fiyat kumpaslarıyla ilgili örnekler verdiniz. Ancak bütün bu süreçlerde devletin izlediği politikanın hep karşısında durdu muhalefet. Örneğin, Gezi sürecinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “Alınlarından öpüyorum” dedi. Ya da 17-25 Aralık sürecinde grup toplantısında yasa dışı tape’leri dinletti. En son 15 Temmuz’a geldiğimizde 15 Temmuz anmalarının yasaklanması dahi söyleniyor bazı çevrelerde. Bütün bu istisnai süreçlerde muhalefetin sürekli devletin izlediği politikanın karşısında durmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:
Görevleri o. Onların bizim ak dediğimize ak demesi mümkün mü? Onların görevi kara demek. Türkiye’nin en büyük talihsizliği, demokrasinin gereği olan bir muhalefete sahip olmadığıdır. Bizde böyle bir muhalefet yok. Batı ülkelerinde, bazı yerlerde muhalefet yine bizdeki gibidir ama birçoğunda gelirler iktidarlarını desteklerler. Ama bizde böyle bir şey yok. Yalan üzerine kurulu bir siyaset anlayışı var. Ana muhalefette de öyle, yavru muhalefette de öyle, masanın altındakinde de öyle. Hepsinin şu andaki yapısı bu. Onlar karşımızda ama milletimiz bizim yanımızda. Cumartesi günü Kayseri’deyim. Toplu açılışlar yapacağım. Kayseri’de caddeler, meydanlar zaten gereken cevabı gerekenlere verecektir. Aynı gün yine Kayseri’de büyük bir fabrikada işçilerle toplantım olacak. Durmuyoruz, çalışıyoruz. En son Bay Kemal’in KYK ile ilgili söylediklerini duydunuz. Ondan sonra da ben söyledim yaptı noktasına geldi. Hep öyle oldu zaten! O söyledi ben de yaptım.