Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, önümüzeki seçimlerde siyasi parti ittifaklarıyla ilgili tutumunu açıklarken AK Parti ve MHP’ye de yeşil ışık yakması dikkat çekti. DSP lideri Önder Aksakal, AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti’yle ittifak için konuşabileceklerini HDP’yle ise mümkün olmadığını söyledi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın sorularını cevaplandırdı. Seçim kanunundaki değişikliğe ilişkin konuşan Aksakal, “Bunun üzerine çalışacaklarını söylemişlerdi. Mesela bizim önerilerimiz içerisinde, 20 milletvekilinin bir araya gelip bir partide grup kurup, o partinin seçime girme yeterliliğini sağlaması kuralının kaldırılması vardı. Bu hakkaniyetsizlikti. Bunun önlenmesi lazım diye de önerimiz vardı. Bugünkü teklifte bunu getirdiler ve bu önerimiz gerçekleşmiş oldu. Bu doğru bir adım ama hazine yardımının hakça paylaşımı konusuna hiç dokunulmadı. Buna yönelik adımları da önermiştik.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi hatırlatılan DSP Genel Başkan Önder Aksakal, “Cumhurbaşkanı ile görüşmemizden önce Kemal Bey, Meral Hanım ile de görüştük. Sayın Mustafa Destici, Gültekin Uysal, Karamollaoğlu ile de görüştük… Hiçbirisinde, "DSP’nin bir ittifak içerisinde veya kendilerine ait bir ittifak içerisinde yer alıp almayacağı hususu" ya da "İttifakta yer alır mısınız? Almaz mısınız?" konusu ima yolu ile dahi konuşulmadı.” ifadelerini kullandı.
DSP’ye bu zamana kadar ittifaka katılın çağrısı gelmediğini belirten Aksakal, “Zaten ortada bir seçim yok. Seçimler 2023 yılında yapılacak savını ortaya atan bir iktidar var. Erken seçimlerin yapılabilmesi için 360 milletvekilinin Meclis’te el kaldırması gerekiyor. Bu karar alındıktan sonra partiler bir ittifak içerisinde yer alacak mı, almak isteyecek mi bu konuşulabilir.” diye konuştu.
“Yarın siyaset mekanizması Türkiye’de hangi noktaya evrilir bunu kestirebilmek çok güç.” diyen DSP lideri Önder Aksakal, partisinin tutumuna ilişkin ise şöyle konuştu:
“İttifak bugün sadece DSP’nin değil AK Parti’nin de en büyük ihtiyacı. Aynı şekilde CHP’nin de ihtiyaç duyduğu bir mekanizma. Diğer partilerin ittifak yapısı içerisinde bulunma arzusu ya da stratejisi yadırganamaz. Oturulur konuşulur tabii ki. Karar partilerin yetkili organları tarafından verilir. Bir genel başkan çıkıp "biz filan ittifakta yer alıyoruz" diyemiyor. Buna partimizin organlarında karar verilir. Çok açık ifade ediyoruz, HDP gibi bir partiyle herhangi bir ittifak içerisinde asla olmayız. Bu kendimizi inkâr anlamına gelir.
CHP’yle de İYİ Parti’yle de görüşürüz. Bunlar siyasetin doğası içerisindeki hadiseler. HDP’yle niye görüşmeyiz? Bu da çok net. HDP bugün çıkar, "PKK terör örgütüdür, biz bunu anladık. Kürt sorunun çözümü parlamentoda karşılık bulacaktır. PKK’yı reddediyoruz, silahları bırakıp teslim olmalıdır" derse olabilir. HDP bugün legal bir partidir ama işleyişi itibariyle meşruiyetini kaybetmiş bir partidir.
DSP tabanı, Cumhur İttifakı’nda olmayı içine sindiremeyeceklere de Millet İttifakı içerisinde olmayı içine sindiremeyeceklere de sahiptir. Öyle il başkanlarımız, parti üyelerimiz var ki "Asla CHP’yle yan yana gelmeyelim", "Asla AK Parti’yle olmayalım" diyorlar. Bu demokratik bir tartışma içerisinde makul görülebilecek durumlar. Biz bunları yadırgamamalıyız. DSP’nin Cumhur İttifakı içerisinde yer aldığında, AK Parti’ye iltihak etmesi (katılmak) gibi bir durum söz konusu değil. Millet İttifakı ya da başka bir ittifak kurulduğunda da bu durum böyle. Bugün Saadet Partisi’nden bir milletvekilinin CHP listelerinden milletvekili seçilmeleri ne kadar mübahsa, DSP’nin de başka parti liste içerisinden seçilmesi o kadar makbuldür.”