Brunson’ın 12 Ekim Cuma günü görülecek duruşması öncesinde DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Halavurt, “Başından beri zaten serbest kalmasını bekliyoruz. Artık ona tahliye demeyelim, teknik olarak cezaevinden tahliye edilmiş durumda, sadece ev hapsinde. Artık kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep edeceğiz. Bize göre zaten çoktan serbest bırakılması gerekiyordu” dedi. Halavurt, kontrol hükümleri kaldırıldığı takdirde, “hem ev hapsinin hem de yurt dışına çıkış yasağının kaldırılacağını” düşündüğünü söyledi.
Cuma günkü duruşmadan beraat kararı çıkmasını bekleyip beklemedikleri sorusuna cevap veren Halavurt, böyle bir beklentilerinin olmadığını söyledi. Halavurt, “Beraat çıkmaz. Yargılama devam ediyor. Bizim taleplerimiz devam ediyor. Yakın zamanda bir karar çıkma olasılığı yok” dedi. Halavurt, Brunson’ın tahliyesiyle ilgili “çok fazla parametre mevcut olduğunu” ifade etti. İddianame savcısının yerinin değişmesini de “olumlu” bir gelişme olarak değerlendiren avukat Halavurt, bu değişimin Brunson’a yönelik adli kontrol hükümlerinin kaldırılması için “tek başına yeterli olup olmayacağını bilmediğini” belirtti.
“YAPTIRIMLAR TÜRKİYE’YE ZARAR VERİYOR”
Halavurt, Brunson üzerinden Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerilim konusuna da değindi. ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların Brunson’ın tahliye edilmesi üzerinde etkisi olabileceğini söyleyen Halavurt, “Yaptırımların böyle bir karar alınmasında etkisi vardır. Nitekim yaptırımlar sebebiyle ülke zarar görüyor. Ama sadece yaptırımlar ortaya kondu diye bu iş çözümlenmiş diyemeyiz. Sonuçta bu işin çözümü diyalogdan geçer. Yani diyalog yolunda çözülmesi daha doğru gözüküyor” dedi.
Avukat, Cuma günkü duruşmada Brunson’ın ev hapsi halinde bir değişiklik olmadığı takdirde itiraz haklarını kullanacaklarını söyledi. Halavurt,”Hukuken itiraz hakkımız var. Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi’nin özel kararı var bizimle ilgili. Bütün bu süreçler kapandıktan sonra AİHM’ye gideceğiz. İşin hukuki boyutu bu yönde” ifadelerini kullandı.
