Çözüm Süreci: Yak, yık, yargıla
Çözüm sürecini iktidardan başka ciddiye alan yok. Süreci PKK imha, yakma, yıkma ve çalma özgürlüğü olarak görüyor. AKP iktidarı ne yaparsa yapsın, teröristler için hangi kolaylaştırıcı imkânları sağlarsa sağlasın, PKK daha fazlasını talep ediyor. Yasa, anayasa, kural -daha doğrusu devlet- tanımıyor.
Karakol yapımını bahane ederek yol kesip araç yakıyorlar. Elektrik kesintilerini gerekçe göstererek elektrik idarelerini yağmalıyorlar. HES inşaatlarını ileri sürerek şantiyeleri ateşe veriyorlar. Adam kaçırıyor, korucu öldürüyor, vatandaşları yargılıyorlar. Okulların açılmasıyla birlikte de ana dilde eğitimi bahane ederek okulları ateşe veriyorlar.
Televizyon, basın, bölücü ve onlara eklemlenmiş siyasi çevreler PKK’nın gerçekleştirdiği şiddeti normalleştirici açıklamalarda bulunuyor. PKK okulları ateşe veriyor, malum çevreler bu şiddeti lanetleyecek yerde ana dilde eğitimin neden olması gerektiğinden söz ediyor. Bir kısımları da kanun/devlet tanımazlık, şiddet ve terörist eylemleri, dil ucuyla eleştirerek ‘olmazsa iyi olur’ türünden sözler ediyor.
Dahası, bazı basın yayın organları adeta PKK şiddetini kutsayan ve yönlendiren yayınlar yapıyor. Bunlardan Özgür Gündem Gazetesi, olacakları önceden haber veriyor: “Ders: Kürtçe. Konu: Boykot. Irkçı ve tekçi zile boykot: Ana dilde Eğitim Başlıyor: Kürt halkı bu yıl, yalnızca boykot değil ana dilde eğitim için de tarihi adım attı. Bugün, üç bölgede açılan pilot Kürtçe okullarda ders başı yapılacak; alternatif ana dilde eğitim modeli adım adım Kürdistan’ın her yerinde hayata geçirilecek”. Bu yayınlardan sonra okullara yönelik terörist eylemler birbirinin peşi sıra geldi. Muş’un Bulanık İlçesi’nde yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitim-öğretim gördüğü 3 okul PKK’lı teröristlerin molotoflu saldırılarıyla yakıldı.
Siirt’in Doluharman Köyü’nü gece yarısı basan PKK’lılar, okulda asılı olan Türk Bayrağını indirip yaktı. Okulu da molotofla ateşe verdi. Yine Siirt’in Tuzkuyusu köyündeki okul da benzer şekilde PKK’lı teröristlerce ateşe verildi. İnkapı köyündeki okulda da Türk bayrağı indirildi.
PKK’nın terörist faaliyetleri okul yakmakla bitmiyor. Son olarak Siirt’in Pervari İlçesi’nde yol yapım şantiyesinde çalışan 2 kamyonu durduran PKK’lı teröristler, şoförleri etkisiz hale getirdikten sonra araçları ateşe verip yakmışlardır.
Genelkurmay Başkanlığı bir hafta önce PKK’nın eğitime yönelik terörist saldırılarında; Diyarbakır’da 7, Hakkari’de 7, Şırnak’ta 6 ve Muş’ta 3 olmak üzere toplam 23 okul yakıldığını açıkladı. Siirt ve Tatvan’da yakılanlar toplama dahil değil.
Dahası TSK’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, PKK’nın Ağrı’da mahkeme kurup vatandaşları yargıladığı, para cezası kestiği belirtildi. Açıklamada “Bölücü terör örgütü mensubu teröristler tarafından; Ağrı’da ikamet eden bir şahıs, 03 Eylül 2014 günü, alacak verecek meselesi nedeniyle başka bir şahıs tarafından şikâyet edildiği gerekçesiyle, Ağrı Dağı kırsalında kurulan sözde mahkemeye götürülmüştür. Anılan şahıs, Ağrı Dağı kırsalındaki sözde mahkemede yapılan yargılama sonucu, para cezası ile cezalandırılmış olup, ayrıca özel aracı gasp edilmiştir” denildi.
Bütün bu PKK’nın yakma, yıkma ve yargılama sürecine karşı Milli Eğitim Bakanı’ndan hiç ses çıkmıyor. İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan ise dillere şenlik bir açıklama geldi. Bakan Ala, Diyarbakır, Cizre ve Yüksekova’da açılan Kürtçe ilkokulların, “Devletin içindeki derin PKK’nın işi” olduğunu öne sürdü. Ala, HDP’li vekillerin, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin destek verdiği okullar için “provokasyon” demekle yetindi.
Genelkurmay Başkanlığı siteleri hava tahmini gibi terör raporu yayınlıyor. Hükümet, okullar yakılırken ciddi bir tedbir almıyor. Bakanlar yakma, yıkma karşısında suspus olmuş durumdadır. Her şey çözüm süreci içindir. Çözüm süreci de yakma, yıkma ve yargılama sürecine dönüşmüştür.