Yeni bir araştırma, hafif COVID-19'un hafıza ve bilişten sorumlu kilit beyin bölgelerinde yapısal ve işlevsel değişikliklere yol açtığını gösterdi. Bu durum, gençlerin beyin sağlığı üzerinde kalıcı etkiler yarattığına dikkat çekiyor.
İtalya’da pandemi döneminde gerçekleştirilen bir vaka-kontrol çalışmasında, araştırmacılar manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilişsel testler kullanarak, hafif COVID-19 geçiren ergenler ve genç yetişkinlerin beyin yapısını ve işlevlerini sağlıklı bireylerle karşılaştırdı. Sonuçlar, koku ve bilişle ilgili beyin bölgelerinde önemli değişiklikler olduğunu gösterdi. Sol hipokampus ve amigdala gibi bölgelerde beyin hacmi azalırken, bu bölgelerdeki işlevsel bağlantılarda da azalmalar tespit edildi. Bu değişikliklerin, mekansal çalışma belleği üzerindeki olumsuz etkilerle ilişkili olduğu gözlemlendi. Ancak, tüm beyin bağlantılarında anlamlı bir farklılık görülmedi; değişikliklerin daha çok yerel olduğu anlaşıldı.
ARKA PLAN
COVID-19, genellikle solunum semptomlarıyla bilinse de merkezi sinir sistemini de etkileyebiliyor. Baş ağrısı, koku kaybı ve bilişsel değişiklikler gibi nörolojik sorunlara yol açıyor. MRI temelli çalışmalar, COVID-19 hastalarının beyninde anatomik değişiklikler olduğunu ortaya koyuyor; gri madde azalması ve hipokampus ile amigdala gibi bölgelerde hacim kaybı, genellikle bilişsel zayıflıklarla ilişkilendiriliyor.
Araştırmaların çoğu ciddi vakalara ve yaşlılara odaklanmış olsa da, COVID-19’un neden olduğu bilişsel semptomlar, ergenler ve genç yetişkinlerde de uzun süreli etkiler bırakabiliyor. Bu yaş grubu, beynin gelişiminin kritik bir evresinde olduğundan, özellikle mekansal çalışma belleği ve beyin yapısındaki değişiklikler, pandemi sırasında kesintiye uğrayan sosyal etkileşimlerle şekillenen bilişsel işlevler açısından önemli.
Ergenler ve genç yetişkinler, COVID-19’un en büyük ve en az incelenmiş nüfus grubunu oluşturuyor. Bu nedenle, bu gruptaki beyin ve bilişsel etkileri anlamak kritik bir önem taşıyor.
Araştırmacılar, bu çalışmada İtalya’nın Lombardiya bölgesinde COVID-19 geçirmiş ve geçirmemiş ergenler ve genç yetişkinler arasında anatomik, işlevsel ve bilişsel sonuçları karşılaştırdı. Çalışma, enfeksiyon öncesi ve sonrası verileri inceleyen uzunlamasına bir tasarımla gerçekleştirildi, bu sayede COVID-19’un beyin üzerindeki doğrudan etkileri gözlemlenebildi.
ÇALIŞMA HAKKINDA
Araştırmanın en önemli noktalarından biri, COVID-19 öncesi baz verilerin bulunmasıydı. Bu sayede beyin değişikliklerinin yaşa veya gelişimsel süreçlere değil, doğrudan COVID-19 enfeksiyonuna bağlı olduğu görülebildi.
Çalışma, 2016-2021 yılları arasında Kuzey İtalya'daki ergenler ve genç yetişkinler üzerinde gerçekleştirilen "Public Health Impact of Metal Exposure" (PHIME) kohort çalışmasının bir parçasıydı. Toplamda 207 katılımcı, MRI taramaları ve bilişsel testlerle incelendi. COVID-19 kısıtlamaları kaldırıldıktan sonra, 13’ü COVID-19 pozitif, 27’si ise negatif olan 40 katılımcıyla takip çalışması yapıldı ve MRI taramaları ile bilişsel testler tekrarlandı. Katılımcıların yaş ortalaması 20,44’tü ve %65’i kadındı. COVID-19 pozitifliği, takip sırasında yapılan ters transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) testleri ile doğrulandı. Mekansal çalışma belleği değerlendirmesi için Cambridge Nöropsikolojik Test Otomatik Bataryası (CANTAB) kullanıldı.
MRI ve fonksiyonel MRI verileri 3-Tesla tarayıcı ile alındı ve yapısal ve yerel işlevsel bağlantılar, eigenvector merkeziyet haritalama (ECM) ve işlevsel bağlantı (FC) ölçümleri kullanılarak analiz edildi. Tüm beyin işlevsel bağlantı ölçümlerinde COVID-19 pozitif ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadı, bu da gözlemlenen değişikliklerin tüm beyin genelinde değil, belirli beyin bölgelerinde lokalize olduğunu gösterdi.
ENDİŞE VERİCİ BULGULAR
İki grup arasında değerlendirme süreleri, COVID-19 semptomları ve aşı durumu açısından önemli farklar gözlemlendi. Araştırmada, COVID-19 geçiren bireylerde sağ intra-kalkarin korteksi, sağ lingual girus, sol frontal orbital korteks, sol hipokampus ve sol amigdala gibi beş yerel işlevsel bağlantı merkezinde önemli farklılıklar bulundu. Bu bölgeler bilişsel işlevler açısından hayati önem taşıyor. Özellikle sol hipokampus hacminin COVID-19 pozitif bireylerde belirgin şekilde azaldığı tespit edildi (p = 0.034). Tüm beyin bağlantısında herhangi bir değişiklik gözlenmedi, bu da değişikliklerin yerel doğasını pekiştiriyor.
Sol amigdala, COVID-19 ve mekansal çalışma belleği "hataları" arasındaki ilişkiyi dolaylı olarak etkiledi. Bu bulgu, amigdala bağlantısının COVID-19 pozitif bireylerde bilişsel işlevler üzerindeki dolaylı etkisini vurguluyor. Sol amigdala bağlantısındaki bu azalmanın, özellikle mekansal çalışma belleği hatalarındaki artışa katkıda bulunduğu görülüyor. Ayrıca, duyu bütünleşmesi ve bilişsel işlevlerde rol oynayan orbitofrontal korteks de COVID-19 pozitif bireylerde azalmış bağlantı gösterdi.
Çalışma, küçük örneklem boyutu, çeşitlilik eksikliği, MRI taramaları arasındaki uzun süre ve antikor testleri nedeniyle bazı bireylerin COVID-19 negatif olarak değerlendirilmesi gibi sınırlamalar taşıyor. Ayrıca, bu faktörler, sonuçlarda bazı dolaylı etkilerin istatistiksel olarak anlamlı olmamasına yol açmış olabilir.