Prof. Dr. Arslan, “Covid-19 salgını sonrası kalp krizi olaylarında bir nebze artış hissettik. Ancak bu aslında beklenen bir şey. Aşıları doğrudan suçlamamak gerekiyor. Çünkü aşılar, hastalığı bir şekilde taklit ettikleri için, insana daha hafif dokunsun diye bir miktarda olsa bu riski artırabilirler. Covid-19'u bir grip gibi düşünebilirsiniz. Yeni nesil grip biraz daha ağır geçiyor. Viral hastalıklar zaten genel olarak inflamatuar süreci başlattığı için kalp krizi, koroner arter hastalığı ve inme gibi riskleri artırabilir. Aşılar da bu duruma dahildir. Az da olsa riski artırmaktadır, ancak genel olarak bakıldığında, kişi Covid-19 geçirseydi daha yüksek bir riskle karşılaşırdı” dedi.
SICAK HAVALARIN KALP HASTALARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Sıcak havaların kalp hastaları üzerindeki etkilerine de değinen Prof. Dr. Arslan, sıcak havalarda doğrudan güneş ışığına maruz kalmanın sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
“Öğlen güneşinde, sıcak havalarda güneşin altında durmanın cilt kanseri riski açısından zararlı olabileceğini unutmamalıyız. Türkiye olarak güneşi yıl boyunca görebiliyoruz ve dışarıya belirli aralıklarla çıkmak, yeterli D vitamini sentezlemesini sağlayabilir. Sıcak havalarda güneş altında uzun süre kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir” dedi.
Prof. Dr. Arslan, sıcak havaların kalp hastaları üzerinde tansiyon düşüşü ve dehidratasyona neden olabileceğine dikkat çekti. “Sıcaklıklar, vücuttaki suyun atılmasını artırarak dehidratasyona neden olabilir ve bu da tansiyon düşüşüne yol açabilir. Tansiyon hastalarında hipotansiyon riski, kalp yetmezliği hastalarında ise ritim bozuklukları gelişebilir. Dehidratasyon ve artan kalp hızı, kalp krizi riskini artırabilir. Bu nedenle, mümkün olduğunca sıcak havalarda dışarı çıkmamak ve ilaçları düzenli olarak kullanmak önemlidir. Spor yapmak kalp hastaları için önerilse de, bunu sabah erken saatlerde veya akşam hava karardıktan sonra yapmak daha uygundur" şeklinde konuştu.