Araştırmalar, 2 şirketten birinin IoT ve benzeri yüksek teknoloji yatırımlarının sürdürülebilirliğe katkısı olduğuna inandığını gösterdi.
Günlük hayattaki kullanımının yanı sıra özellikle Endüstri 4.0 ile endüstriyel ölçekte de yaygınlaşan nesnelerin interneti (IoT) uygulamaları, verimlilik ve sürdürülebilirliğin anahtarına dönüştü. Güncel tahminler IoT’ye bağlı cihaz sayısının 2027'ye kadar 29 milyarı aşacağını gösterirken, endüstriyel IoT (IIoT) pazarının ise 2032'ye kadar her yıl %17 büyüyeceği öngörüldü. Ölçeklenebilirliğin maliyetleri dengelemek açısından kritik olduğu bu dönemde internete bağlı ve birlikte çalışabilen akıllı cihazların tek noktadan yönetildiği platformlara yönelik talep ise arttı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Connected System CEO’su Ferhan Köksal, “Operasyonlar büyüdükçe verimlilik için yüksek teknolojiden yararlanmak kaçınılmaz hale geliyor. Dijitalleşmenin ve dijital dönüşümün olmazsa olmaz bir parçası sayılan IoT, artık tüm sektörlerin ortak paydası olmaya başladı. IoT teknolojisinin endüstriyel uygulamaları, tek noktadan tüm ağ cihazlarını yönetme imkanı veriyor” dedi.
IoT yatırımları sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor
Araştırma ve danışmanlık şirketi EY tarafından yürütülen Sürdürülebilirlik Zorunluluğu başlıklı raporda ise, IoT gibi yüksek teknolojilerin şirketlerin ÇSY hedeflerine ve sürdürülebilirlik yol haritalarına nasıl katkıda bulunduğunu gösterdi. Rapora göre 2 şirketten biri IoT gibi yüksek teknoloji yatırımlarının sürdürülebilirliğe katkısı olduğuna, 4 şirketten üçü de karbon emisyonlarını düşürmeye yarayabileceğine inandığını söyledi.
İşletmelerin verimliliklerini artırmalarına, büyümelerini hızlandırmalarına ve ölçeklenebilirliklerini sağlamalarına yardımcı olacak entegre çözümler sunduklarını dile getiren Ferhan Köksal, “IoT temelde birbirleriyle haberleşebilen akıllı sistemleri tanımlar. Envanter ve stok durumlarından hava kalitesi ölçümüne, tedarik zinciri takibinden peyzaj sulama yönetimine pek çok alanda kullanılabilir. 2019’dan bu yana faaliyet gösteren Connected Systems olarak her ölçek ve sektörden işletme; atık modülünden park sensörüne, peyzaj sulama modülünden endüstriyel node'lara uzanan ürünlerimiz; sistem entegrasyonu, haberleşme çözümleri ve proje danışmanlığı gibi uzmanlıklarımızla anahtar teslim IoT projeleri üretiyoruz” diye konuştu.
İstanbul Havalimanı'nın IoT sistemleri ona emanet
2024’te “Yılın Havalimanı” ödülünü almayı başaran, dünyanın tek çatı altındaki en büyük terminal binasına sahip İstanbul Havalimanı'nın Connected Systems çözümleriyle önemli sürdürülebilirlik kazanımları elde ettiğine dikkat çeken Ferhan Köksal, “İGA bizim için son derecede stratejik bir iş ortağı. Aynı anda çok fazla operasyonun uyum içinde sürdürülmesi gereken İGA’daki IoT cihazları, yaklaşık 1 milyon metrekarelik alanı otomatik olarak sulamaya, buggy araçların batarya sıcaklık durumlarını gerçek zamanlı takip ederek yangın önlemeden sıcaklık ve nem ölçümleriyle yolcu konforunu desteklemeye, birçok işe yarıyor. İGA’nın IoT süreçlerini tek bir ortamdan yönetmesine olanak sağlıyor. Tüm bunlar İGA’nın enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından da dünyaya örnek teşkil etmesine zemin hazırlıyor.
Connected Systems olarak, projenin ihtiyacına uygun planlamalar yapıyor ve bu sayede işletmelerin IoT alanındaki yatırım geri dönüşünü en kısa sürede almalarını sağlıyoruz. Her projeyi Ar-Ge’den uygulamaya, fikirden entegrasyona tüm aşamalarıyla benimsiyoruz” dedi.
Nesnelerin interneti, yapay zeka ile buluşuyor
Özellikle 5G gibi bağlantı hızlarının yaygınlaşmasıyla nesnelerin interneti cihazlarının üreteceği veri miktarının da artacağını kaydeden Connected Systems CEO’su Ferhan Köksal, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Dijitalleşme başı ve sonu olan, sona eren bir süreç değil. Dijitalleşme alanındaki tüm bileşenlerin doğru bir biçimde bir araya gelmesi, birlikte çalışabilmesi ve aynı zamanda ortaklaşa yönetilebiliyor olması gerekiyor. İstanbul Havalimanı'nın güvendiği IoT çözümleri sağlayıcısı olarak, verimliliği ve tasarrufu ön plana aldığımız tüm projelerde nesnelerin yapay zekası şeklinde anlaşılabilecek AIoT trendini de yakından takip ediyoruz. Elde edilen ve saklanan veriyi en doğru şekilde ve hızla kullanabilmek için yapay zekanın yeteneklerinden faydalanıyoruz. Nesnelerin interneti cihazları sayesinde yalnızca izleme ve denetim değil, bu gözlemleri eyleme geçirilebilir çıktılara dönüştürmek de önemli. Sistem entegrasyonu, IoT bulut hizmetleri ve IoT cihazı çözümleriyle sorunu, ihtiyacı her şeyden önce belirlerken yapay zeka destekli veri analitiğinin gücünü akıllı kararlar almak için kullanıyoruz. 2019’dan bu yana 78’in üzerinde IoT ve IIoT modülü geliştirdik, 100’den fazla projede çalıştık. Hedefimiz, teknolojinin sınırlarını zorlayarak, işletmelerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirmelerine öncülük eden küresel bir lider olma hedefiyle çalışmayı sürdürüyoruz.”