Çocuklarına iş bulamayan baba Akşener'e böyle feryat etti: Hem din iman diyeceksin hem de 7-8 maaş alacaksın

Çocuklarına iş bulamayan baba Akşener'e böyle feryat etti: Hem din iman diyeceksin hem de 7-8 maaş alacaksın

Akşener’in bir sonraki durağı Malatya’nın Doğanşehir ilçesi oldu.  Akşener, Doğanşehir ilçesinde de esnafın ve vatandaşın dertlerini dinledi.

Berkay BİGEÇ / YENİÇAĞ

Akşener’e borçlu olduğunu söylemeye utanan vatandaş, “Pandemi sürecinde bizim tiyatrolarımızı kapattılar. Ben söylemeye utanıyorum ama borçlular arıyor açamıyorum. Ayrıca Malatya’nın geçim kaynaklarından birisi de tütün. Tütün yasası için mücadele verirseniz çok sevinirim” dedi.

Tütün’ün yasağının kalkması için eylemler yapıldığını belirten giyim mağazası esnafı, “Burada tütünü yok etmek demek burada esnafı da yok etmek demek. Tütünün ekilmesine izin veriliyor fakat alınmasına satılmasına izin yok. Böyle bir şey olmaz ki. Bizim sizden istediğimiz tek bir şey var bu çiftçinin, esnafın sesi olun. Her şey bitti de tütün mü kaldı bir tek. Bu tütünden kazandığı parayla evine kalem götüren çiftçiler var, çocuklarını okutan çiftçiler var. Çiftçi tütününü satamazsa biz esnaflar da ürün satamayız alacak kimse kalmaz. Yani çiftçi biterse bizde biteriz. Bu ülkenin efendisi çiftçidir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Şuanda buraya kimse gelmez çünkü bütün çiftçi tarlada. Doğanşehir’i kalkındıran çiftçidir. Çiftçiye destek verilmezse burada kimse kalkınamaz. Ses çıkaramayan çiftçinin sesi olun” dedi. 

Çocuklarına iş bulamayan emekli vatandaş, “İktidarın dini imanı para. Dünyayı gezin araştırın 7-8 maaşlı insanlar bulamazsınız. 2 tane çocuğum var. ikisi de evli. İşleri yok. Bize iş yok ama 7-8 maaşlı danışmanlara iş çok. Ben bir emekliyim benim gelirimle ayaktalar. İş bulurlarsa çalışıyorlar bulamazlarsa boştalar. Hem din iman diyeceksin hem de 7-8 maaş alacaksın. Dinde böyle bir şey olamaz” diyerek isyan etti. 

Vatandaşın alım gücünün çok düştüğünü belirten manav, “İş yok. Alım gücü düştü. 10 kilo alınan domates 1-2 kiloya düştü. Buradan 3 kişilik ailem geçiniyor. Kıt kanaat geçiniyoruz. Borç içinde” derken manav dükkanın da bulunan vatandaş, “Esnaf evini geçindirip dükkanını döndürüyorsa Maliye Bakanının yerine koyun 6 ayda ülke şaha kalkar” ifadesini kullandı.

Üç üniversite okuduğunu söyleyen bir kadın ise konfeksiyon mağazasında çalıştığını belirterek, “Ben 3 üniversite okudum konfeksiyon mağazasında çalışıyorum. Avukatım arabulucu ile görüşmem gerektiğine dair belgeler attı. Asgari ücretle çalışıyorsunuz ve konfeksiyonda çalışanların gördüğü muamelede belirli. 37 yaşındayım. 10 yıldır atanamadım. Tıbbi sekreterlik, harita kadastro ve adalet faküllerini bitirdim. KPSS’den 81 puan aldım ve 10 yıldır atanamayanlar arasındayım” dedi.

Kesimhanede yeni kesim yaptığını söyleyen kasap esnafı, “Kesimhanede besici arkadaşımla konuştum, 520 kilo tosunu 3 yıl besledim zarar ediyorum diyor. Yıllık 5 milyarlık yem yedirdiğini ve 6 buçuk bin lirada dananın sermayesi olduğunu söylüyor. Kilosunu 43 liradan sattı. Kasaplık sektöründe dana annesinden doğduktan sonra bir çocuk gibi bakılıyor. 10 tane danası olan bir besici kesim yaşına gelene kadar 2 tane fire veriyor. danayı banka kredisiyle alıyor, yem maliyetleri çok yüksek. Çok zorluklar yaşanıyor. Yıllık 5 bin lira sana vereyim sen yem falan alma sadece akşam ahıra gir çık diyor. O üstünün kokusu sana yeter diyor. Ben satın aldığım için bana dert yandı besici. 1 kilo et alan vatandaş şimdi mecbur kalmadıkça yani misafiri yoksa almıyor” dedi.

Doğanşehir Polatlı mahallesi sakinleri Akşener’e dert yandı. Mahalle sakinleri“İl ilçe esnaf geziyorsunuz ama sadece esnaf yok bu ülkede. Esnafı kalkındıran köylüdür. Belediyelik olan yerimiz mahalle oldu mahallelikten de düştü artık. Su evimin temeline akıyor Doğanşehir Belediyesine gidiyorum Malatya Büyükşehir belediyesine yolluyor. Su evimin temelini çürütüyor. Bizim isteğimiz emeğimize dokunmasınlar. Yem pahalı besicilik yapamıyorum. Çocuklarıma ekmek götüremiyorum. İşsizlik dışında hiç bir şey yok. Tek sana güveniyoruz. Burada tütünde biterse her şey bitti demektir. Dediğim gibi besiciyim ama yem alamıyorum. Çok pahalı.  Bir kilo sütü bir şişe su parasına veremiyorum. Ben ülkeye acıyorum kendime değil. doğacak çocuklarıma torunlarıma acıyorum. Borçlu doğuyorlar çünkü. Yıllarca çalıştım emekli olmak için aldığım para bin lira. Bin liraya ben ne yapabilirim. Bin 150 lira neye yetecek. 25 yıl çalıştım ben bu vatana” dedi.

İlgili Haberler